Vahdettin VI. Mehmet
Vahdettin VI. Mehmet Biyografisi
Osmanlı padişahlarının otuz altıncısı ve sonuncusu olan Sultan Vahdettin, 1 Kasım 1922‘de saltanatın kaldırılmasıyla ülkeden sürüldü. Bu Nedenle Osmanlı Hanedanlığı’nın padişahlık yapmış son üyesi oldu.
Sultan Mehmet VI. Vahdettin, 2 Şubat 1861‘de İstanbul‘da doğdu. Sultan Abdülmecit‘in Gülüstu Hanım‘dan olan en ufak oğludur. Amcasının oğlu Veliaht Yusuf İzzettin Efendi’nin intiharı üstüne tek veliaht kaldı. Mehmet V. Reşat’ın ölümü üstüne 4 Temmuz 1918‘de Osmanlı tahtına çıktı. Ülkenin karmaşık bir süreçde olduğu bu dönemde tahta çıkmakda isteksiz davranıyordu.
Sultan Vahdettin tahta çıktığında I. Dünya Savaşı devam etmekteydi ve müttefiki Almanya‘nın savaşı kaybettiği kesinleşmişti. İktidardaki İttihat ve Terakki Partisi istifa etti. Sultan Vahdettin’in isteği ile 14 Ekim 1918‘de Ahmet İzzet Paşa Hükümeti kuruldu. Hükümetin kurulmasından bu değin aceleci davranılmasının sebebi 27 Ekim‘de Mondros Ateşkesi’ni meclisten geçirebilmekti. Görüşme için Limni Adası seçildi. 27 Ekim’de başalayn görüşmeler sonucunda 30 Ekim 1918‘de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. 25 maddeden oluşan antlaşmaya tarafından Çanakkale ve İstanbul Boğazları tüm gemilere açılacak, Osmanlı orduları terhis edilerek orduya ait tüm mühimmat, silah ve donanmaya ait gemiler İtilaf Devletlerine teslim edilecekti. Limanlar, tüneller, demiryolları ve telsiz-telgraf istasyonları İtilaf Devletlerince denetim aşağıda tutulacaktı. Antlaşmanın en ağır maddelerinden biri İtilaf Devletlerinin güvenliklerini tehlikede gördükleri yerleri işgal etmelerini karşılayan 7. madde idi. Bu maddenin yanına Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis’te kaos çıkması halinde İtilaf Devletlerince işgal edilebilmesini sağlayan bir diğer madde daha bulunmaktaydı. Osmanlı ordusu savaş öncesindeki sınırlara çekilmişti.
Mondros Mütareke Antlaşması’ndan kısa bir zaman sonra İtilaf Devletleri Anadolu’da çoğu yeri işgal etmeye başladı. 3 Kasım 1918‘de Musul ve İskenderun’a asker çıkaran İngilizler, bir sene içinde Urfa, Antep, Maraş ve Adana’yı işgal ettiler. Tekrar bu işgaller devam ederken Fransızlar İngilizlerle anlaşarak bu bölgeleri kendileri aldılar. Bundan Kısa bir süre sonra 13 Kasım 1918‘de İtilaf donanması İstanbul’a gelerek Boğazları kontrolu altına aldı.
İstanbul’un denetim aşağı bulunmasından dolayı 16 Mayıs 1919‘da Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gitmekle görevlendirildi. 22 Haziran‘da Amasya Genelgesi‘ni yayınlayan Mustafa Kemal itilaf Devletleri’ne karşı olan direnişin bireysel bir direniş olmaktan çıkarıp, Ulusal bir direnişe dönüştürdü.
Bu sırada Sultan Vahdettin, ittihatçılarla işbirliği içinde bulunduğundan şüphelendiği için Ahmet İzzet Paşa’yı istifaya zorlayınca 11 Kasım 1918‘de Tevfik Paşa Hükümeti kuruldu. 23 Kasım 1918‘de Sultan Vahdettin mebuslar meclisini feshetti. Sadrazamlığa Güvey Ferid Paşa‘yı atadı. Anadolu’da işgallere karşı düzensiz de olsa Kuva-i Milliye ordusu kurulmuştu.
Son Osmanlı Mebuslar meclisi 12 Ocak 1920‘de İstanbul’da toplandı ve hemencecik peşinde 28 Ocak 1920‘de Misak-ı Milli‘yi kabul ettiler. 16 Mart 1920‘de İstanbul, İtilaf Devletlerinin kontrolü altına girdi. İtilaf Devletlerinin askerleri İstanbul sokaklarında istedikleri gibi adam tutuklama ve cezalandırmaya başladı.
Arkasında 1920 yılında sırayla 18 Haziran‘da Zonguldak Fransızlar; 24 Haziran‘da Alaşehir, 30 Haziran‘da Balıkesir, 1 Temmuz‘da Edremit, 2 Temmuz‘da Bandırma, Mudanya, Karacabey, 8 Temmuz‘da Bursa, 20 Temmuz‘da Tekirdağ, 25 Temmuz‘da Edirne, 26 Temmuz‘da Kırklareli Yunanlılar; 6 Temmuz‘da İzmit İngilizler göre işgal edildi.
Osmanlı Devleti’nin bütün toprakları yavaş yavaş işgal altına alınırken 11 Nisan‘da dağıtılan Mebuslar Meclisi, 23 Nisan 1920‘de Ankara’da Türkiye Büyük Insanlar Meclisi adıyla açıldı. Arkasından başlayan Kurtuluş Şavaşı‘nda 10 Ocak 1921‘de I. İnönü, 13 Eylül 1921‘de Sakarya Meydan Savaşı ve 30 Ağustos 1922‘de Başkomutanlık Meydan Savaşı‘nın kazanılmasıyla İtilaf Devletleri yurttan uzaklaştırıldı. 9 Eylül 1922 İzmir’in Kurtuluşu ve 13 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi ile savaş sona ermiş oldu. 6 Ekim‘de Refet Paşa‘nın komutasındaki birlik İstanbul’a girdi. Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi’nin 1 Kasım 1922‘de çıkardığı kanun ile saltanatlık sona erdi. 17 Kasım sabahı Sultan Vahdettin oğlu Ertuğrul ve harem mensuplarıyla dolmabahce-sarayi’ndan kalkan bir kayık ile bir İngiliz zırhlısına iltica etti.
İngiltere’ye girmesi kabul edilmediği için Vahdettin bir süre Malta‘da kaldı. 1922 sonunda Hicaz kralı Hüseyin’in daveti üzerine hacca gitti. 20 Nisan 1923 tarihine değin Hicaz’da kaldı. İngiltere’nin baskısı üstüne buradan ayrıldı. Bir süre İtalya’nın Cenova kentinde yaşadı. 11 Haziran 1923‘te San Remo kasabasında Mısır kraliyet ailesinden bir prensin somut yardımıyla kiralanan bir villaya taşındı.
Son yılları mali sıkıntılar ve sağlık durumu sorunlarıyla geçti. 15 Mayıs 1926‘da San Remo‘da kalp yetmezliğinden dolayı 65 yaşında vefat etti. Cenazesi Şam kentine nakledilerek bu şehirdeki Sultan Selim Camii bahçesine defnedildi.