Yusuf Nalkesen

Yusuf Nalkesen Biyografisi

Yusuf Nalkesen, 25 Aralık 1923’de altı kardeşin en küçüğü olarak Üsküp’ün İştip kasabasında bir Türk ailesinde dünyaya geldi. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin dıştan kaldıkları için gördükleri etnik baskılar nedeniyle Yusuf Nalkesen daha kundakta iken Türkiye’ye göç ettiler ve İzmir’e Kadifekale’ye yerleştiler. Annesi Hayriye hanımdır, babası bir nalbanttır. Bir süre daha sonra babasının ve abisinin aile mesleği olan nalbantlığın geçerli olabileceği İzmir’e en yakın olan Turgutlu’ya göçtüler. İlkokulu Turgutlu’da Cumhuriyet İlkokulunda okudu. Bu çağlarda müziğe ilgi duydu.1936 yılında ortaokula başladı. Okul üstün başarı ile bitince arkasında sınavsız seçilerek Balıkesir Necati Bey Erkek Muallim Mektebine parasız yatılı olarak gitti.
Öğretmen olunca ilk tayin yeri Ağrı’nın Tutak ilçesi oldu. Sonra Yedek Subay olarak İstanbul’da askerliğini yaptı.

Bu yaşa dek yalnızca duyduğu müzikleri dinleyerek içine hapsetti. 1947- 48 yıllarında, eline tesadüfen bir eski ud geçti. Hiç kimseden ders almadan yığınla tel kopararak ud çalmaya çalıştı. Böylece zamanlar oldu fakat, günlük çalışma süresi 8-10 saati buldu. Adım, adım basamak, basamak lakin azimle, güvenle büyük bir arzu ve inatla yolunda ilerledi. Bu çalışmaları gürültüsüz sedasız 1951 yılına dek evinin en kuytu yerinde ve kimseleri huzursuz, rahatsız etmeyecek biçimde sürdü gitti, kendi kendine ud çalmayı öğrendi.

1950 yılında Manisa’nın Demirci ilçesinde öğretmen olarak görev yaptığı sırada, 26 ağustos 1950 tarihinde eşi ile birlikte İzmir’de kayınvalidesinin evinde tatildelerken Demirci Kasabası yandı. Tabii bu yangında onların evi de değil olmuştu. Bu yangın sebebiyle Manisa ili emrinden İzmir ili emrine naklini istedi. 1951 yılında İzmir’e Kemalpaşa Parsa okuluna ödev oldu. her günkü müzik egzersiz süresi ve temposu çoğalan bir hızla gelişerek ta İzmir merkezine alınana değin eksilmeden sürdü. Artık önüne, konan en kuvvet saz eserlerini bile çalabiliyordu.

1952 yılında İzmir Radyosu Saz Sanatçılığı sınavı açılmıştı. Girdi ve kazandı. Sabahları okula, öğlenden daha sonra da Radyoya gidiyordu. Öğretmenliği devam ederken radyodaki saz sanatçılığı da devam ediyordu, 1970 nisanında öğretmenlikten emekli oldu. bu tarihten daha sonra usta sendikalarında daha faal bir rol oynamaya başladı. Bu yüzden TRT yönetimiyle de arası bozuldu ve 13 Ağustos 1973 günü İzmir Radyosunda işten çıkarıldı. İş mahkemesinde 23 sene hizmet ettiği TRT’ye dava açtı ve kazandı. Bedensel adalet ve kıdem tazminatımı TRT’den icra aracılığıyla tahsil etti.

1985 yılında Kültür Bakanlığı, Devlet Olağan Türk Musikisi Korosunu kurunca 1995 yılına kadar “Uzman Müzikolog” olarak atama yapmıştır.

Yıllar önce, 5 Eylül 1951 tarihinde yaptığı “Veda Busesi” bestesi büyük bir patlama yapar ve milyonların diline düşer. “Saymadım Kaç Yıl Oldu”, “İçimdesin”, “Söylemez mi Bestem?”, “Seninle Bir Güz”, “Kimi Dertten İçermiş”, “Yalan Yok”, “Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var”, “Kapın Her Çaldıkça”, “Gitmek mi Baskı?”, “Madem Küstün”, “Alınmış Ayrılmayalım” ve “O Ağacın Altı” gibi sayısız unutulmaz şarkı besteler.

1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca Devlet Sanatçısı unvanı verilmiştir. 583 bestesi ve 1000 civarında da güftesi vardır.

Yusuf Nalkesen, 10 ağustos 1948 tarihinde Meliha Nalkesen ile evlendi, Sırasıyla; İnci adında bir kızı, Süleyman adında bir oğlu, Ebru adında bir kızı daha, ve son olarak Selçuk adında bir oğlu daha oldu.

Yusuf Nalkesen, 1 Ocak 2003 tarihinde İzmir’de 80 yaşında hayata gözlerini kapadı.