Paul Hermann Müller
Paul Hermann Müller Biyografisi
28 Ekim 1948 tarihinde İsviçreli kimyacı Paul Hermann Müller DDT’nin böcek öldürücü özelliğini keşfinden ötürü Nobel Kimya Ödülü ile ödüllendirildi.
Paul Hermann Müller, 12 Ocak 1899 tarihinde Olten, İsviçre’de doğmuştur. Çocukluğunun ilk yılları demiryolu taşımacılığında ödev yapan babasının da doğduğu yer olan Lenzburg’da geçti. İlk ve ortaokulu tekrar İsviçre’nin Basle kentinde okudu. Babasının da desteğiyle eczacılık alanıyla ilgilendi ve evlerinde bu alanla ilgili deneyler yaptı ve bu deneylerinde fotoğrafik plakaları ilerletti. Kısa bir zaman daha sonra Basel Üniversitesi’ne başladı. 1916 yılında okulu bıraktı ve laboratuvar asistanı olarak Dreyfus & Company’de atama aldı.
Paul Hermann Müller, 1917 yılında kimya endüstrisinde manâlı yere sahip olan Lonza AG’de tezgâhtar kimyager olarak çalışmaya başladı ve birçok çalışmasını burada kazandığı deneyimler sonucunda ortaya koydu. 1918 yılında diplomasını edinmek üzere okula döndü. Friedrich Fichter isimli bir profesörle birlikte inorganik kimya alanında çalıştı. 1922 yılında çalışmalarına organik kimya alanında Hans Rupe’la devam etti. Bir sene sonra meta ksilidinin (2,4- dimetil anilin) ve bazı türevlerinin kimyasal ve elektrokimyasal oksidasyonuyla ilgili hazırladığı teziyle doktora eğitimini tamamladı.
Kısa bir zaman daha sonra 1925 yılında tahlilci kimyager olarak bir hap şirketi olan J.R Geigy’de işe başladı ve bu sayede bitkilerin korunmasıyla ilgili bir bilimsel araştırmada genel müdür olarak görev aldı. Burada bitkisel boyalar ve doğal sepileme maddeleri alanında incelemeler yaptı ve yapay olarak beyaz lakin ışığa dayanıksız sepilenmiş deriyi keşfetti. 1927 yılında Friedel Rüegsegger ile evlendi ve bu evliliğinden Henrich, Niklaus ve Margaretha isimlerine sahip üç çocuğu oldu. 1930 yılında çalışmalarını ilerleterek ışığa dayanıklı Irgatan FL ve Irgatan FLT’yi ilerletti.
Paul Hermann Müller, 1935‘te böcek ilaçlarıyla ilgilenmeye başladı ve dezenfektanlar, güve geçirmeyen maddeler ile haşere ilaçları üzerinde çalışarak cıvasız bir dezenfektan olan Graminone’yi keşfetti. Paul Hermann Müller, ucuz, uzun süre dayanan ve kimyasal kararlılığı yüksek olan bir böcek ilacı bulmayı istiyordu ve bunun için dört yıl her tarafında çalıştı. Başarısızlıkla sonuçlanan 349 deneyin sonunda böcekler için genel olarak öldürücü olan CCl3 içeren bileşiklerin (örneğin kloroform) keşfiyle DDT’yi buldu. Kısa zaman daha sonra bitkilere ve sıcakkanlı hayvanlara zarar vermeyecek, etkisini uzun vakit koruyabilecek, kuvvetli bir ilaç amacıyla yaptığı yoğun araştırmalar sonucunda diklorodifeniltrikloroetan (DDT) adlı maddeyi bireşimledi.
Gerçekten DDT ilk olarak Alman kimyacı Othmar Zeidler tarafından 1874’te bireşimlenmişti oysa haşere ilacı olarak değeri anlaşılamamıştı.
DDT’yi keşfetmesinde iki manâlı durum rol oynadı. Bunlardan birincisi İsviçre’deki besin kıtlığı, ikincisi Rusya’daki tarihin en ölümcül ve geniş çaplı tifüs salgınıydı.
DDT’nin bulunmasıyla sivrisinekler bertaraf edildi ve böylece sıtma, tifüs ve öteki vektör aracılı hastalıkların önlenmesinde büyük bir adım atıldı.
1937 yılında bakteri ve böcek öldürücü etkiye sahip rodonitin ve siyanürün sentezlenme tekniğiyle ilgili berat aldı.
DDT ile ilgili çalışmasının patentini 1940 yılında İsviçre’de, 1942 yılında Amerika’da ve bir sene sonra da Avustralya’da patentini aldı. DDT’nin bulunmasıyla 1942 yılında ona tabi olan Gesarol ve Neocide’nin üretimine geçildi.
1948 yılında Paul Hermann Müller, DDT’nin böcekler üzerindeki zinde toksit etkisini bulgu çalışması doğru Nobel Kimya Ödülü ile ödüllendirildi. Aynı yıl Yunanistan’da yer alan Thessalonica Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı verildi.
1949 yılında Paris Endüstriyel Kimya ve İsviçre Doğa Araştırma toplulukları ve Reale Accademia Internazionale del Parnaso göre fahri aza olarak seçildi. 1952 yılında Kongrés Internationale de Phytopharmacie et Phytiatrie tarafından onur madalyasına ve 1963 yılında da Thessaloniki şehrinin altın madalyasına değer görüldü.
Paul Hermann Müller benzer yıllarda Universidad Nacional Eva Perón’da ve Thessaloniki Aristoteles Üniversitesi’nde fahri doktora ve Escuela Superior Tecnica e Investigacion Cientifica’da fahri profesörlüğü ünvanlarını aldı.
DDT II. Dünya Savaşı’ndan 1962 yılına değin popülaritesini sürdürdü. 1962 yılında Amerikan bir biyolog olan Rachel Carson’un Silent Spring’de DDT’nin kansere ve kuşların neslinin tükenmesine sebep olduğunu ileri sürmesiyle DDT önemini yitirdi.
DDT çok yaygın olarak kullanılması ve dayanıklılığından ötürü hayvanlar için tehlikeli olduğu ve doğadaki besin zincirinin bozulmasına yol açtığı zamanla anlaşılarak 1970‘lerde DDT ‘nin yerini daha eksik dirençli ve daha eksik zehirli maddeler aldı.
1961 yılında Geigy şirketinden emekli oldu ve deneylerine evinde kurduğu laboratuvarında devam etti. Çalışmalarının çoğunu İsviçre bilim dergisi olan Helvetica Chimica Acta’da yayımladı.
Paul Hermann Müller 1927 yılında Friedel Rüegsegger ile evlendi. Heinrich (d. 1929) ve Niklaus (d. 1933) ve bir kızı Margaretha (d. 1934) elde etmek üzere iki oğlu vardı.
Paul Hermann Müller, 12 Ekim 1965 tarihinde Basel, İsviçre’de 66 yaşında ölmüştür.