Leonid Brejnev
Leonid Brejnev Biyografisi
Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri aralarında silahlanmayı sınırlandırmak için ilk görüşmelerin bir sonuca bağlanabilmesi yolunda kayda değer katkılarda bulundu.
Leonid Brejnev, 19 Aralık 1906 tarihinde Kamyanske, Ukrayna’da Ukrayna’lı bir maden işçisinin oğlu olarak doğmuştur. Bütün adı Leonid İlyiç Brejnev’dır. 15 yaşındayken ailenin geçimine katkıda bulunmak için çalışmaya başladı. 1923 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin (SBKP) Genç Komünistler Birliği’ne (Komsomol) girdi. 1927 yılında Kursk Ziraat Enstitüsünden mezun oldu. Bilgisini gittiği akşam kurslarında ilerleterek 1927’de topografi ve toprak ıslah uzmanlığı konusundaki eğitimini tamamladı.
1927-1930 yılları arasında tarım müfettişliği yaptı, tarım üretimini örgütlemek üzere Urallar’a gönderildi. 1931-35 yılları arasında Dnyeprodzerjinsk Metalurji Enstitüsü’nde eğitim gördü. Maden mühendisliği dalında eğitim görmeye başladı ve 1935’te yüksek mühendis unvanını alarak üniversite tahsilini tamamladı. Benzer kentte mühendis ve teknik mektep müdürü olarak çalıştı. giderken 1931’de aza olduğu SBKP’nin yerel örgütünde dağıtılmış görevlerde bulundu.
Josef Stalin yönetimi aşağıda yıldızı şipşak parladı; 1938 yılında partide kesintisiz kadroya alındı, 1939’da Dnyepropetrovsk bölgesi parti komitesi sekreterliğine yükseldi.
II. Dünya Savaşı sırasında Kızıl Ordu’da parti komiseri olarak tayin aldı ve dağıtılmış cephelerde savaştı. 1941 yılında albaylığa, 1943 yılında tümgeneralliğe yükseltildi ve 1942-1945 yıllarında 4. Ukrayna cephesi’nin siyasal yönetimini üstlendi. 1944 yılında Kafkasya, Karadeniz ve Ukrayna cephelerinde ordu siyasal komiseri olarak bulundu ve Ukrayna cephesi siyasal komiserinin başkanlığına getirildi.
Leonid Brejnev, II. Dünya Savaşı sonrasında Ukrayna‘daki değişik yöresel parti komitelerinin başkanlığını yürüttü. Dinyeper Lenin Hidroelektrik Santralı ve Zaporoj’daki çelik tesislerinin kuruluşunda devir aldı. 1950’de Moldavya Komünist Partisi Merkez Komitesi birinci sekreterliğine getirildi. Ardından 1952’de SBKP’nin XIX. Kongre’sinde Merkez Komitesi üyeliğine, Merkez Komitesi’nin birincil toplantısında da Merkez Komitesi sekreterliği ve Merkez Komitesi Prezidyumu’nun namzet üyeliğine seçildi.
Josef Stalin‘in 5 Mart 1953 tarihinde ölmesi üzerine, Leonid Brejnev, Merkez Komite’deki bütün görevlerinden çekilmek zorunda bırakıldı ve korgeneral rütbesiyle Savunma Bakanlığı siyaset dairesinin başkan yardımcılığına getirildi. Fakat çok geçmeden 1954 yılında Kazakistan Komünist Partisi ikinci genel sekreterliği görevine atanarak Kazakistan’a sürüldü. Bu görevi esnasında parti içinde Nikita Kruşçevci kanatta yer aldı ve Nikita Kruşçev‘in öncülük ettiği İşlenmemiş Toprakların Tarıma Açılması Kampanyasının başarılı bir uygulayıcısı oldu. Kısa bir vakit daha sonra 1955 yılında Kazakistan Komünist Partisi birinci sekreterliğine yükseldi.
SBKP’nin 1956 yılındaki XX. Kongresi’nde tekrar eski görevlerin döndü; Merkez Komitesi’ne seçildi. Ertesi sene Nikita Kruşçev‘i görevden uzaklaştırmayı amaçlayan “antiparti” gruba aleyhinde mücadelede gösterdiği bağlılık nedeniyle, Prezidyum asil üyeliğine getirildi. Ağır sanayi ve özellikle uzay araştırmaları alanlarında üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirdiği için “sosyalist emek kahramanı” nişanı aldı. 7 Mayıs 1960 tarihinde, Kliment Voroşilov‘un yerine SSCB‘de devlet başkanlığına denk olan Yüksek Sovyet Prezidyumu başkanlığına getirildi. 15 Temmuz 1964’te bu görevinden istifa etti ve Merkez Komitesi ikinci sekreteri olarak Nikita Kruşçev‘in yardımcılığını üstlendi. Üç ay sonradan Kruşçev’i iktidardan düşüren koalisyona katıldı ve 14 Ekim 1964 tarihinde Nikita Kruşçev‘in yerine SBKP birinci sekreteri, 1966’dan sonra genel sekreteri oldu.
14 Ekim 1964 tarihinde Leonid Brejnev, SBKP (Sovyetler Birliği Kominist Partisi) genel sekreteri ve 4. devlet başkanı oldu.
Başbakan Aleksi Kosigin ile “kolektif önderliği” kısa bir süre paylaştıktan sonradan yönetimin en etkili kişisi olarak öne çıktı. aynı zamanda, kolektif liderlik sistemi çerçevesinde, kapitalist ülkelerle diplomatik ilişkiler ve ekonomik yeniden yapılanma gibi birçok devlet işini Bakanlar Konseyi Başkanı Kosigin ile Yüksek Sovyet Prezidyum başkanı Nikolay V. Podgorni’ye bıraktı ve daha fazla askeri işler ve dış politika sorunlarıyla ilgilendi. Eylül 1965’te, artan bir şekilde parçalanmakta olan Doğu Bloku’na bir çeki ahenk belirlemek amacıyla Varşova Paktı‘nın daha iyi işleyecek bir duruma getirilmesini ve kayda değer işlerin ele alınması için “aralıksız ve hazır bir mekanizma” kurulmasını istedi. 1966’da yapılan XXIII. Kongre’de Leninist ilkelere bağlılığını ilan etti. bu vesileyle ülkedeki ideolojik muhalefeti bastıracak önlemler aldı.
Daha önce 1961-64 aralarında çoğu yabancı ülkeye geziler yapan Brejnev, 1965’te de Arnavutluk dışındaki bütün Doğu Avrupa ülkelerini dolaşarak Doğu Bloku içindeki dayanışmayı güçlendirmeye çalıştı. 1968’de Alexander Dubček yönetimindeki Çekoslovakya, sosyalist yönetim sistemini ve parti denetimini liberalleştirme girişiminde bulununca, SSCB Varşova Paktı üyesi beş ülkeyle birlikte Çekoslovakya‘ya müdahale etti. Brejnev, bir Doğu Avrupa ülkesinde SSCB ya da öteki Varşova Paktı üyelerinin çıkarlarına hasar verecek gelişmeler aleyhinde askeri müdahale hakkının doğacağını savunarak işgal hareketini meşrulaştırmaya çalıştı. Bu gösterme Batı’da Brejnev Doktrini olarak adlandırıldı.
Brejnev 1970’lerde, yeni bir “barışma içinde birlikte yaşama” politikası çerçevesinde Batı ve bilhassa de Amerika Birleşmiş Devletleri‘yle gerginlikleri azaltmaya çalıştı. Milletlerarası alanda yumuşama politikasını (detant) savunarak, bu politikaya dünya uluslarının istedikleri sistemi özgür iradeleriyle seçebilmeleri ve devletlerin birbirlerinin içişlerine karışmamaları biçiminde tanımladı. ABD’nin Vietnam müdahalesinin iki büyük devlet arasında bir çatışmaya varmasını engelledi. 1971 yılında hem Avrupa’da oluşmaya başlayan yumuşama ayrıca de ABD ile stratejik tabanca dengesi kavramını kabul etti.
Almanya Şansölyesi Willy Brandt ile, 1970 yılında Alman Demokratik Cumhuriyeti ve Almanya Federal Cumhuriyeti’yle Polonya’nın sınırılarını tanıyan bir mukavele imzaladı.
ABD Başkanları Richard Nixon ile SALT 1 (1972) ve Jimmy Carter ile SALT 2 (1979) olarak bilinen Stratejik Silahların Sınırlandırılması Görüşmeleri’nin yürütülmesinde ve 1975‘te Helsinki‘de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı Nihai Senedi’nin imzalanmasında manâlı rol oynadı.
öte yandan Sovyet askeri gücünü çarpıcı bir biçimde artırıp modernleştirmeye çalıştı. Gelişmekte olan ülkelerdeki “ulusal kurtuluş Savaşları”nı destekleme politikası izledi. 1079 yılında Sovyetler Birliği’nin Afganistan‘a müdahalesi yumuşama siyasetini tehlikeye düşürdü.
İç politikada muhalefeti susturmaya büyük ağırlık verdi. Başta tarım ürünleri ve tüketim malları alanında olmak üzere Sovyet ekonomisini düzeltmeye çalıştıysa da, bu konuda elle tutulur bir galibiyet elde edemedi.
Brejnev, 9 Nisan 1971’de SBKP genel sekreterliğine her tarafta seçildi; 8 Mayıs 1976’da da Sovyetler Birliği mareşalliğine getirildi. Böylece Josef Stalin‘den daha sonra en yüksek askeri rütbeye getirilen ikinci parti önderi oldu.
Ekim Devrimi‘nin 60. yılında kabul edilen ve SSCB‘yi “tüm halkın devleti” olarak tanımlayan 1977 Anayasası ile toplum, parti ve parti yapısı baştan düzenlendi. Nikolay Podgorni‘nin 24 Mayıs 1977’de Prezidyum başkanlığı görevinden alınmasıyla kolektif liderlik sistemi sona erdi. 16 Haziran’da oybirliğiyle Prezidyum başkanlığına seçilerek SSCB‘de hem devlet başkanlığı, hem de parti genel sekreterliğini üstlenen birincil yönetici olan Brejnev, her iki görevini de ölümüne değin sürdürdü.
1982 Kasım’ına kadar sürdürdüğü bu görevden akıllarda ise kendi adıyla anılan bir doktrin, orduya yapılan yüklü harcamalar, Afganistan ve Çekoslovakya işgalleri ile agresif ve işgalci bir dış politika anlayışı kaldı. Kendisine karşısında meydana çıkan Aleksandr Soljenitsin gibi kişileri vatandaşlıktan çıkartarak batıya sürmüştür.
Leonid Brejnev, 1927 yılında Viktoria Brezhneva ile evlendi.
Leonid Brejnev, 10 Kasım 1982 tarihinde Zarechye, Rusya’da 76 yaşında yürek krizi sebebiyle ölmüştür. Cenazesi 100 ülkeden devlet, hükümet başkanları ya da dışişleri bakanının katıldığı bir törenle Kızıl Meydan’daki Lenin’in Mozolesi’nin arkasındaki parka defnedildi.