Kemal Tahir
Kemal Tahir Biyografisi
Türk filozof ve yazan.
Yıldız Sarayı özel marangozluğunu yapmış olan Şebinkarahisarlı Yüzbaşı Tahir Bey ile Nuriye hanım‘ın oğlu olan Kemal Tahir‘in ana adı İsmail Kemalettin Demir‘dir. 1910 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Kemal Tahir, romanlarındaki açıklama ve düşünceleri ile dikkatleri üstüne çekti. Roman anlayışı ile de çoğu kez gündemde kalan Tahir, tartışmalara da neden oldu.
Babasının asker olması sebebi ile ilköğrenimini değişik şehirlerde sürdürdü. Kasımpaşa’da bulunan Cezayirli Hasan Paşa Rüştiyesi‘ni tamamladı. 1923’de rüştiyeden mezun olduktan hemencecik sonra Galatasaray Lisesi‘nde eğitimine aralıksız Tahir, annesinin vefatının ardından okulu onuncu sınıfta ayrılmak zorunda kaldı. Avukat kâtipliği ve de Zonguldak kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaptı. Gazeteciliğe başladığında 22 yaşındaydı.
Yazılarında, Nurettin Demir, Cemalettin Mahir, İsmail Kemalettin, Körduman, Samim Aşkın, F. M. İkikullandı. Genç yaşta Yakup Sabri, Ertuğrul Şevket, İsmail Safa ve Arif Nihat Asya ile birlikte “Geçit” adlı sanat dergisini yayınladı.
Süre, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmen, röportaj yazarı, tercüman sanki çoğu bambaşka görevde yer aldı. Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptı. Hoca Fatma İrfan’la 12 Ağustos 1937’de evlendi.
1938’de deniz astsubayı olarak, Nuri Tahir ve Nâzım Hikmet’in de aralarında bulunduğu bazı sivil ve askerlerle birlikte donanmayı ayaklandırmaktan nedeniyle tutuklandı. Siyasal kabahat sebebi ile 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Gelişmeler üzerine, 1940’da Fatma İrfan, kocasından ayrılma isteği ile mahkemeye başvurması ile evlilikleri, Haziran 1940’da son buldu.
Çankırı, Çorum, Nevşehir, Malatya cezaevlerinde yattı. Çorum cezaevinde iken Sedat Simavi’nin ricası üstüne Zorunlu Nişanlı, Bir Nedim Divanının Esrarı, Camı Kıran Çocuk, Halk Plajı, Gönül Denilen Hayvan, Aşk Pınarı gibi bazı romanları yazdı. 12 yıl hapiste kaldıktan daha sonra 1950’de Demokratik Parti’nin çıkarttığı aftan yararlanarak hapisten çıktı.
İstanbul’a döndükten sonradan yazarlık yapmaya başladı ve de ölümüne dek geçimini yazarlık yaparak sağladı. Edebiyat yaşamına toplumsal konuları işleyen şiirler yazarak başladı. İlk öykülerini 1941’de yazdı. Öykülerinin ardındaki romana geçti. Romanlarını genel olarak iki başlık altında topladı. Birinci kısımda kendisinin köy yaşamını ele aldığı romanları, ikinci kısımda ise tarihsel denemeleri olarak sınıflandırabileceğimiz diğer romanları yer aldı.
Genelde Çorum lehçesini kullanan Tahir, Çorum ve Çankırı gibi İç Anadolu şehirlerinin toplumsal sorunlarına değindi.
Ankara’ya çalışmaya dışarı giden bir gencin köyüne döndükten sonraki yaşamını Sağırdere (1955) ve Körduman (1957) adlı romanlarında ele aldı. Bu sırada Sıdıka (Semiha) Uzunhasan’la evlendi. Yedi Çınar Yaylası (1958), Köyün Kamburu (1959) ve Büyük Mülk (1970) üçlemesinde Tanzimat döneminden başlayarak Cumhuriyet yıllarına değin toplumsal bir değişim geçiren kırsal kesimde yaşamış köylülerin yaşamını konu edindi.
Haydut’yı bir kahraman olarak ele alan görüşe karşı çıktı. Bu görüşünü Rahmet Yolları Kesti (1957) adlı romanına yansıttı. “Rahmet Yolları Kesti”de eşkıya sorununu inceledi. Toprak ağalığının ortaya çıkış nedenlerini inceledi. Bu araştırmasının arkasında köy enstitülerine bir eleştiri özelliğinde olan Bozkırdaki Çekirdek adlı romanını 1967 yılında yazdı. Bu romanın peşinde birçok olumlu ve olumsuz eleştiriler aldı. Kellece Mehmet’te (1962) ise yanına çalıştığı ağayı kaza kurşunu ile öldüren bir gencin hayatını anlattı. Bu eserinde hapishane yaşamını realist bir şekilde anlattı.
İleriki yıllarda akciğer kanserine yakalandı. Sol akciğeri bir ameliyat ile alındı. Ameliyatın ardından iyileşmeye başladığı günlerde geride hemen şimdi taslak halinde olan birçok romanını tamamlayamadan 21 Nisan 1973‘de yürek krizi geçirerek vefat etti. Erenköy Sahrayı Cedit mezarlığına gömülüdü.
Ölümünden sonradan yayınlanan Namusçular (1974), Dam Ağası (1977) isimli iki romanında kırsal kesim insanının cezaevi problemlerini ele aldı. Kemal Tahir, eserlerinin birçoğunda kırsal kesim insanlarını ve eğri insan ilişkilerini konu edinmişti. Edebiyatımızda çok işaret insan tipleri oluşturdu. Şehirsel ve tarihsel süreci ise Tutsak Şehrin İnsanları, Tutsak Şehrin Mahpusları, Bitkin Savaşçı ve Yol Ayrımı adlı eserlerinde ele aldı. Tutsak Şehrin İnsanları (1956) ve devamı olan Tutsak Şehrin Mahpusları (1962) romanlarında işgal atındaki İstanbul’da yaşayan halkı anlattı.
Bezginlik Savaşçı adlı eserini 1965 yılında yazan Kemal Tahir, bu eserinde de Tutsak Şehrin İnsanları’nda olduğu gibi Milli Çaba yıllarını konu edindi. Bezginlik Savaşçı’da I. Dünya Savaşı’nın ardındaki işgal edilen İstanbul’da yer alan bir grup subayın mücadelesini ve Mustafa Kemal’in Anadolu halkını Ulusal Çaba için nasıl örgütlediğini anlattı. Kurt Kanunu (1969) adlı eserinde Mustafa Kemal ATATÜRK’e karşı düzenlenen İzmir suikastı girişimi çevresinde Cumhuriyet’i kuran kadronun İttihatçılarla olan hesaplaşmasını ele aldı.
Tarihsel dönemi işleyen eserlerinin başında yer alan Devlet Esas (1967) ise, Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarını anlattığı romancılık hayatında Kemal Tahir’i zirveye taşıyan bir eserdi. bununla birlikte “Devlet Asıl”, yayınlandığı dönemde de büyük tartışmalara yol açmış açmış bir eser olmuştu. Son olarak yazdığı kitabı ise Hür Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluş yıllarını konu ettiği Yol Ayrımıdır.
Kemal Tahir’in yazılarında tarihsel ve toplumsal görüşleri defalarca tartışmalara yol açtı. Türk toplumunun batı toplumlarından daha bambaşka bir gelişim gösterdiğini savunan Kemal Tahir, buna bağlı olarak da Türk toplumunda insan ilişkilerinin daha ayrı olduğu görüşürü savunmuştu.
Göl İnsanları, Güneşe Köprü 1986’da E. Tokatlı göre, Karılar Koğuşu 1989’da Halit Refiğ göre, Kurt Kanunu 1991’de E. Pertan tarafından filme alındı. Bitkin Savaşçı ise Halit Refiğ tarafından 1979 yılında televizyon dizisi olarak çekildi. Fakat eser 1980 yılında toplatılarak yakıldı. Sebep olarak ise eserde Atatürk’e dair onur kırıcı ifadeler yer aldığı ileri sürüldü. Aynı eser T. Yönder göre 1993 yılında yeniden dizi olarak çekildi. “Bezginlik Savaşçı”, 1967-1968 yılında Yunus Nadi Roman ödülünü aldı. Kemal Tahir, 1968 yılında ise “Devlet Belli Başlı” adlı eseri ile de TDK Roman ödülünün sahibi oldu.