Ercüment Ekrem Talu
Ercüment Ekrem Talu Biyografisi
Gazeteci, yazan ve siyasetçi
Ercüment Ekrem Talu, 1888 yılında İstinye, İstanbul’da ailesinin en küçük ferdi olarak doğmuştur. Asıl adı Ahmet Kemal’dir. Babası şair, yazan Recaizade Mahmut Ekrem, annesi ise Ayşe Güzide Hanım’dır. Ercümend Ekrem doğduğunda babası, en yakın arkadaşı Namık Kemal’e olan sevgisi ve saygısı nedeniyle oğluna Ahmet Kemal adını koydu. Arkasından da annesi Ercümend adını ekledi. Ercümend Ekrem, çocukluğundan itibaren kültürlü bir kadın olan annesi Ayşe Güzide’nin gözetiminde büyüdü. Fatma Piraye, Sunullah Emced ve Mehmet Nijad adlarında kardeşleri vardı. İstinye İptidai Mektebi’nden daha sonra Mekteb-i Sultani’ye (Galatasaray Lisesi) gönderilen Ercümend Ekrem, kısa zamanda Fransızca, Rumca, Almanca ve İngilizce dillerini öğrendi. 1905 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Ercümend Ekrem, daha öğrenciyken, 1901’de İbnülhakkı Tahir Bey’in çıkardığı “Çocuklara Mahsus Gazete”de bildiği dillerde çeviriler ve küçük hatıra yazıları yazmaya başladı.
1905’te Mekteb-i Sultani’den mezun olur olmaz Paris’in yolunu tuttu ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kaydoldu. Kısa bir süre daha sonra geri dönen Ercümend Ekrem, babasının da yardımıyla 1907’de “Dersaadet Düyun-u Umumiye-i Osmaniye İdare-i Merkeziye”sine mütercim çevirmen olarak alındı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu.
Ercüment Ekrem Talu, memuriyet yaşamına 1907 yılında çevirmenlikle başladı.
Ercümend Ekrem, II. Meşrutiyet’in ilanından sonradan yaşanan hürriyet döneminde Ahmet Rasim’in teşvikiyle gazeteciliğe başladı. Önceleri İkdam Gazetesi’nde mütercim tercümanlık ve musahhihlik yaptı. Yazarlığa ise 1909’dan itibaren Tercüman-ı Hakikat Gazetesi’nde başlamıştı. Genelde makaleler ve Fransızca’dan çeviri öyküler hazırlayan Ercümcümend Ekrem”, “Recai Hafidi Ercümend Ekrem” ya da “Ebülmuvakkar” gibi isimlerle yayınlıyordu.
II. Meşrutiyet’den sonra 1911‘de Ayan Meclisi mütercim tercümanlığına atanan Ercümend Ekrem, 1913’te Divan-ı Humayun Teşrifat Memurluğu görevine getirildi. 1916’da bu görevinden istifa etti ve her tarafta gazeteciliğe döndü. 1919‘da Damat Ferid Paşa hükümetinde Hariciye Nezareti Matbuat Umum Müdürlüğü görevine getirildi. Kendine kadar koyduğu kurallar işgal kuvvetlerini kızdırınca görevinden alındı ve bir vakit tutuklu kaldı.
1920‘de Ankara’da kurulan Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi hükümetinin Matbuat ve İstihbarat Müdiriyet-i Umumiyyesi’nde çalışmaya başladı. Bu işi bulan ve referans olan ad ise Antalya milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver idi.
12 Mart 1924 günü Matbuat ve İstihbarat Umum Müdürü iken Riyaseticumhur Umumi Kâtipliğine (Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri) atandı. 12 Mart 1924-30 Nisan 1924 tarihleri arasında 1 ay, 18 gün süreyle bu görevde kalan Ercüment Ekrem Talu, 30 Nisan 1924 gününde istifa etti.
Ankara’dan İstanbul’a dönen Ercümend Ekrem, kısa bir zaman İstanbul Şehremaneti yardımcılığı yaptı. 1925’ten itibaren Yüksek Muallim Mektebi, Gazi Osman Paşa Mektebi ve Mülkiye Mektebi’nde bir vakit Fransızca öğretmenliği görevlerinde bulundu.
1927’de atandığı Matbuat Müdürlüğü görevini dört yıl sürdürdükten sonradan 1931‘de Varşova Orta Elçilik Müsteşarlığı’na atandı.
1931-1933 yıllarında Varşova Elçilik Müsteşarlığı, arkasından Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca, Galatasaray Lisesi Edebiyat Öğretmenliği görevlerini üstlendi, Şehir Tiyatroları ile Sular İdaresi yöneticiliklerinde bulundu. Ercümend Ekrem, yurda döndüğünde ilk göz ağrısı gazeteciliğe tekrar başladı. “Güneş,” “Resimli Ay,” “Muhit,” “Asri Türkiye Mecmuası” ve “Akbaba” dergilerinde yazıları yayınlandı.
Bu yazılarını da sonraları “Meşhedi’yle Devr-i Alem”, “Evlere Karnaval” gibi kitaplarda topladı. Tefrika edilen “Kundakçı” ve “Gemi Aslanı” adlı romanlarını da kitaba dönüştürdü. “Teravihden Sahura”, “Sevgiliye Masallar”, “Kız Ali”, “Meşhedi’nin Hikâyeleri”, “Güldüren Kitap”, “Şevketmeab” adlı roman ve hikâyeleri ile “Erenler” adlı üç perdelik tiyatro oyunu da kitap olarak basıldı.
Ercümend Ekrem, 1936-1937 yıllarında Siyasal Bilgiler’de Fransızca öğretmeni olarak çalıştı
Ercüment Ekrem Talu, ömür boyu devletin çeşitli kademelerinde ödev yapmış ve birçok gazete ve dergide fıkra, sohbet, makale, hikâye, roman, anı ve şiirler yayınlamış, bir dönemin çok okunan yazarları arasına girmiş bir yazan ve espri ustasıdır.
Ercümend Ekrem, II. Meşrutiyet döneminde başladığı gazeteciliği asıl mesleği olarak gördü ve ömrünün ardına kadar sürdürdü. Daha fazla espri yazıları yazdı, Kurtuluş Savaşı günlerinde “İnci,” “Alay,” “Diken,” “Güleryüz” ve “Akbaba” gibi mizah dergilerinde destekleyici yazılar kaleme aldı. Bu dergiler aralarında 1920’de Aka Gündüz ile birlikte çıkardıkları “Alay” en deli olanıydı.
Ercümend Ekrem 1920 yılında yıl ilk kitabı “Evliya-ı Cedid”i yayınladı. İşgal İstanbulu’ndaki hayatın anlatıldığı kitap büyük alaka gördü. “Alay”ın kapanışının arkasında yazılarını Sedat Simavi’nin “Diken” dergisinde sürdürdü, ayrıca de “Âşık” ya da “Karga” isimleriyle. Bu dergide yazı dizisi edilen “Viraneler” adlı romanı 1922’de “Kopuk” adıyla kitaplaştırıldı.
Mizah dergileri yanı sıra “Zaman,” “İleri,” “Dersaadet,” “İkdam” ve “Vatan” gibi gazetelerde de jurnal fıkralar, roman tefrikaları yayınladı. “Gün Batarken,” “Sabir Efendinin Gelini,” “Kopuk,” “Asiler,” Kan ve İmam” ve “Zeyl-i Evliya-yı Cedid” adlı kitapları bu dönem tefrika edilmişti.
1908 yılında saraydan Abidin Paşa’nın kızı Feriha ile evlendi. Ercümend-Feriha Ekrem çiftinin 1909’da tek çocukları Mehmet Muvakkar Talu (d.1910) dünyaya geldi. Verem olan karısı Feriha ise 1929 baharında hayata veda etti. 1929 yılı sonunda İstanbul Şehremini Rıdvan Paşa’nın kızı Hatice Rıdvan ile evlendi. Esin Talu Çelikkan (d.1931) adında kızı oldu.
Ercümend Ekrem ile eşi Hatice arasında yaşanan kavgalar neticesinde Hatice Talu kızı Esin’i de yanında alarak, İsviçre’ye gitti. Bu yıllarda Ercümend Ekrem Talu, Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü’nde, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ve Hukuk Fakültesi’nde öğretmenlik yapmaktaydı. Ercümend Ekrem, bir seminer için gittiği Mersin’de hastalandı ve uzunca bir süre çare fark etti. Çift, 1943 yılında boşandı. Kızları Esin babasıyla birlikte yaşıyordu.
Galatasaray Lisesinde edebiyat öğretmenliği yapmakta oılan Ercüment Ekrem Talu, Baba-kız evlerini kapatarak 12 sene Tokatlıyan Oteli’nde yaşadılar. bununla birlikte kızı Esin’in okuduğu Notre- Dame de Sion ve Galatasaray Lisesi’nde hocalık yapmayı sürdürdü. Bir yana da “Son Posta” ve “Son Saat” gazetelerinde de günlük yazılar kaleme aldı.
Ercüment Ekrem Talu, 1950 yılında içinden gelerek Galatasaray Lisesi’nden emekli oldu. 1952 yılında kendisine Türk-Fransız kültür ilişkilerine katkılarından dolayı “Légion d’honneur” nişanı verildi.
Ercüment Ekrem Talu, 16 Aralık 1956 tarihinde İstanbul’da 68 yaşında öldü.