M

Martin Scorsese

Martin Scorsese Biyografisi

Martin Scorsese, 1942 Amerika doğumlu, yönetmen. Önemli filmleri arasında : “Taxi Driver” (1976), “The King of Comedy” (1983), “Goodfellas” (1990), “Casino” (1995) ve “Gangs of New York” (2002).
Sicilya köknin ikinci çocuğu olarak 17 Ekim 1942’de dünyaya gelen yönetmenin çocukluğu Manhattan‘ın “Minik İtalya” olarak tanıdık mahallesinde geçti. Bu çevrede geçen gençlik yılları, kendisine kariyeriyle ilgili epeyce ilham verdi ve o yıllarda keşfettiği New York, ileride çekeceği filmlere iyi birer süsleme zemini sundu. Küçük yaşında “astım” hastalığından felakete uğramış olan Scorsese, bu yıllarda sinemaya alaka duymaya başladı. 1960 yılında New York Üniversitesi sinema bölümüne girdi ve önce 1964 yılında mezun oldu, daha sonra, 1966 yılında yüksek lisansını aldı. Bu yıllarda, “What A Nice Girl Like You Doing In A Place Like This?” (1963) ve “It’s Anekdot Just You, Murray!” (1964) gibi kısa filmler çekti. Kendisinin en meşhur kısa filmi ise, 1967 yılında çektiği “The Big Shave” idi. Bu film, kendisini tekrar tekrar traş eden ve sonunda kendi, boğazını kesen bir adam hakkındaydı ve bu eserinde Scorsese, Amerika’nın Vietnam’a müdahalesini işlemişti. 1967’de ayrıca , okul arkadaşlarından, sonraki yıllarda da beraber çalışacağı, Harvey Keitel ile, siyah-beyaz, “Who’s That Knocking Beygir My Door” adlı filmi çekti. Bu film bununla beraber, sonradan çekmiş olduğu “Mean Streets)’in habercisiydi. Henüz adamakıllı ortaya çıkmamış olmasına rağmen, “Scorsese Stili” ortadaydı : New York Italyan-Amerikan cadde-hayatı tadı, çabuk kurgu, derlenmiş rock tarzı film müziği ve sorunlu erkek başkahraman.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Murat Naci Çoklu

Scorsese, 1970’li yıllarda o dönemin önemli sinemacılarından, Francis Ford Coppola, Brian De Palma, George Lucas ve Steven Spielberg ile yakın olma kurdu. Bir çok projede birlikte çalışacağı Robert De Niro‘yu Scorsese’ye tanıştıran De Palma oldu.

1972 yılında Scorsese, Coppola, James Cameron ve John Sayles’ın kariyerlerini kurmalarında tezgâhtar olan yapımcı Roger Corman için “Boxcar Bertha” adlı filmi yaptı. Minik bir meslek olarak görünse de , De Niro ile yaptığı ilk film olan “Mean Streets”‘i çekmeden önce , bu film Scorsese’e seri ve ucuz yoldan film yapmayı öğretti. 1974‘te aktris Ellen Burstyn , “Alice Doesn’t Live Here Anymore” filmi için Scorsese’i seçti ve bu filmdeki performansıyla en iyi bayan oyuncu dalında Yüksekokul Ödülünü almayı başardı.

1976 yılında, en başarılı filmlerinden biri olan “Taxi Driver“‘ı Robert De Niro, Judie Foster ve Harvey Keitel gibi bir kadroyla çekti. Aynı yıl Palme d’Or ödülünü aldı ve birden pozitif Oscar’a aday oldu. Bu başarının ardındaki Scorsese, birincil büyük bütçeli filmine soyundu: “New York, New York“. Beklediği başarıyı gösteremeyen bu filmin ardındaki Scorsese bunalıma girdi ve bu dönemde ciddi bir kokain bağımlılığı yaşadı. Bu sıralarda bir kaç belgesel tarzı eserler çeken Scorsese’in zaten hassas olan sağlığı, bu çabuk yaşamla birlikte en ince ayrıntısına kadar zarar fark etti. Bir çoklarına göre, Robert De Niro, kendisinin en iyi filmi olarak görülen “Raging Bull“u çekmeye ikna ederek Scorsese’i kokainden kurtarmayı başardı.İngiltere’nin prestijli dergisi “Sight and Sound” göre 1980lerin en iyi filmi seçilem bu yapım, Scorsese’e –en iyi yönetmen dalı da dahil olmak üzere- 8 Oscar adaylığını da beraberinde getirdi. En iyi aktör dalında De Niro Oscar’ı almayı başarırken en iyi yönetmen ödülü, o yıl, “Ordinary People” ile Robert Redford‘un oldu.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Marcelo Guedes

1983 yılında, De Niro’yla 5. iki taraflı yapımı olan “The King of Comedy“yi çekti. Son çalışmalarındaki dışavurumsal söylev bu eserde, yer yer sürrealizme dek gitti. Gişede çok meslek yapamayan bu film, gösterime girdikten sonraki yıllarda olumlu eleştiriler kazandı. Aynı yıl, yönetmen, uzun soluklu bireysel çalışması olan, 1951, Nikos Kazantzakis kitabından adaptasyon; “The Last Temptation of Christ” projesine başladı. Scorsese, 1988 yılında, senaryosunu Paul Schrader‘ın kaleme aldığı bu projeyle geri döndü ve yine en iyi yönetmen dalında Oscar’a aday oldu ve yeniden eli abes döndü.

1990lara gelince, Scorsese başarılı sinema kariyerine “Goodfellas” (1990), “Cape Fear” (1991), “The Age of Innocence”(1993), “Casino” (1995), “Kundun” () ve “Bringing Out the Dead” (1999) ğı, “Gangs of New York” ve “The Aviator” () adlı filmleriyle ses getirdi. Leonardo Di Caprio ile çalışmalarını sürdüren ünlü yönetmen, 2006 yılında “The Departed” filmini tamamladı. Halen yakın gelecekte piyasaya sürülmesi beklenen projeler üzerinde çalışan Scorsese, büyük bütçeli filmler yapmaya devam ediyor.

Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı