Mehmet Kemal Pilavoğlu
Mehmet Kemal Pilavoğlu Biyografisi
1782 yılında Ahmed Ticani kadar kurulan Ticanî Tarikatını 1930 yılında Türkiye’de de kurulmasını karşılayan birey Mehmet Kemal Pilavoğlu’dur.
Mehmet Kemal Pilavoğlu, 1906 yılında Ankara’da ailesinin tek çocuğu olarak doğmuştur. Varlıklı bir aileden gelen Pilavoğlular kazan kazan pilav pişirip gereklilik sahiplerine dağıttıkları için Pilavoğlu ismini aldı. Mehmet Kemal Pilavoğlu, İlk, orta ve lise tahsilini de Ankara’da tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıfındayken, 1926 yılında Beyrut’tan İstanbul’a gelen Medine’li Abdulkadir Medenî ile tanışıyor. Görüşme esnasında milletime nasıl yardımcı olabilirim diye soran Pilavoğlu’na, bu zat; Peygamberimizin hizmet esaslarına uy, Allah’tan kork, tüm varlığınla işine sarıl, bol bol salavat getir. İyi olacak inşaallah” diyor.
Mehmet Kemal Pilavoğlu, Ankara Hukuk Fakültesi son sınıftayken öğrenimini yarım bırakıyor ve bu tarikat üzerine hizmet etmeye başlıyor. Tefsir, hadis, siyer, fıkıh üzerine kendini geliştiriyor. Osmanlıca ve Türkçe eserler üstüne yazıyor. Sohbetler düzenliyor. Sohbetine katılanlarla arkadaşlık halkası kuruyor.
25 yaşındayken gördüğü bir rüya hayatının dönüm noktası oluyor. Bir gün rüyasında Peygamber efendimizi kendisinin de içinde bulunduğu bir cemaatle namaz kılarken görüyor. Peygamber efendimiz namazdan sonra dönüp Pilavoğlu’na bir zatı öğüt ediyor. Benzer yıl içerisinde Arif Hikmet Kütüphanesi’nin Medineli Müdürü’yle İstanbul ziyaretinde karşılaşınca, peygamberin tavsiye ettiği şahsın kendisi olduğunu ayrım ediyor.
Mehmet Kemal Pilavoğlu, 1940’lardan itibaren, doğup büyüdüğü yer olan Ankara ve çevresinde mürit toplayarak tarikat faaliyetlerine hız vermeye başladı. Faaliyetini yoğunlaştırdığı asıl merkezlerden biri Ankara’nın Çubuk ilçesi, bir diğeri ise Çankırı’nın Şabanözü ilçesiydi. Türkiye’nin değişik beldelerinden gelen ahali civarda toplanmaya sohbetlerinde bulunmaya talebesi ve müridi almak için topluluğa katılıyorlardı.
Ticaniler ismini 1942 yılında Pilavoğlu’nun müridlerinden Vefalı Çakırtepe, Türkçe ezan okunduğu yıllarda Halk’taki Zincirli Camiiden okuduğu Arapça ezanla duyurdu. Durum Çakırtepe’nin tutuklanmasıyla kapandı. Ticanilerin bir diğer önemli girişimi, yeniden Pilavoğlu’nun müritlerinden Yusuf Özcan Hacı Bayram Camii’nde hocanın devlete itaati ve vatana bağlılığı anlatırken, kalkıp Arapça ezan okuması oldu.
Mehmet Kemal Pilavoğlu’na kadar “heykel puttur”, “laiklik dinsizliktir”, “Hilafeti kaldıran Atatürk mel’undur”, “Türkçe ezan küfürdür”
Mehmet Kemal Pilavoğlu’nun bilgisi ve isteği açık havada Ticanilere bağlı bir takım müritlerin Atatürk büstlerine saldırması olayları sonrası, Celal Bayar’ın çıkardığı Atatürk’ü Koruma Kanunu ile Laiklikle devletin düzeniyle alakalı 163’üncü Madde genişletildi, cezalar artırıldı.
1942 yılında okudukları Arapça ezanla adını duyuran Ticaniler, 1943 yılında basıldı. Şeyhleri Mehmet Kemal Pilavoğlu ve 24 müridi tutuklanıp cezaevine konuldu. Kabahat unsuru olarak ele geçirilen materyaller, 500’lük iki tespih, 23 maddelik esasat ele geçirildi. Esasatte, sabahtan ve akşam 2 defa 100 estağfurullah, 100 la ilahe illallah, 100 salavat söylenip, 1000 ya da 1600 kez toplu halde La ilahe illallah ya da ‘Allah’ denileceği gibi ibareler yer alıyordu.
Mehmet Kemal Pilavoğlu, ifadesinde, “Peygamber ahlakı yolumuz, Kuranı Kerim düsturumuz, her şeyi ondan alır ona tarafından hareket ederiz. Siyasi bir gayemiz yoktur. Hakkımızda ne kadar suç oluşturan verilirse, inancımızdan vazgeçmeyiz,” demiştir. Mehmet Kemal Pilavoğlu’nun deli olup olmadığının anlaşılması için üç hafta düşünce hastanesinde kontrollerden geçirildi. Hafıza sağlığının uygun olduğu saptama edilip, yeniden cezaevine gönderildi.
Mehmet Kemal Pilavoğlu ve 74 Ticani müridine 1952 yılında değişik cezalar verildi. Pilavoğlu’da 10 sene hapis, 10 yıl sürgün cezalarına çarptırıldı. Sürgün cezası 5 yıl Bozca ada ve 5 sene İmroz olarak belirlendi. Ulucanlar Hapishane’ne konulan Pilavoğlu, afla takriben 7 yıl sonra bağımsızlık kaldı. Hapishaneden çıktıktan 3 gün sonra sürgün için Bozcaada’ya gönderildi.
1958-1974 tarihleri arasında Bozcaada’da sürgün yaşadı. Bozcaada’da müritleri kendisini yalnız bırakmamış devamlı olarak ziyaret edilmiştir. Bugün mevcut olan eserlerinin birçoğu adada kaldığı yıllarda yazmıştır.
Adada fazla hizmetleri olmuştur yol yaptırmış, çeşmeler yaptırmış, camileri tamir ettirmiştir. Çağdaş ekmek fırını yaptırarak ahenkli ekmek imal ettirmiş, senet ve bahçeler satın alarak burada ada halkı için sebze, meyveler yetiştirmiş, modern ahırlar kurarak hayvancılık yapmış süt, yoğurt vs. ihtiyaçlarını tedarik etmiştir. Ada ekonomisini ve dolayısıyla Ada halkını etkisi altına almayı kısa sürede başarmıştır. Fırın, kasap, pastane, vs. Pilavoğlu’nun eline geçmiş, şarap üretimini alıkoymak için “Şarap üretmek günahtır, üzümlerini şarapçılara verenler cehennemde cayır cayır yanar” diyerek onları pekmez yapımına yönlendirmiş ve bu işten iyi para kazanmıştır. Pilavoğlu, adayı terk eden Rumların bağlarını teker teker satın alarak pekmezcilikten servet edindi.
1974 yılında Bozcaada’dan Ankara’ya döndü.
Karısının ihbarı üzerine Bozcaada’daki evinin üst katında üç erkek çocuk çocuğuyla basılmış ve “elle fiili livata” suçuyla yargılanmış, Bursa cezaevinde 6 ay yatmıştır. Olaydan birkaç ay sonradan 1977’de ölmüştür.
Mehmet Kemal Pilavoğlu, 2 Ocak 1977 tarihinde 71 yaşında Ankara’da Hamamönü’ndeki tarihi evinde öldü.
Mehmet Kemal Pilavoğlu, evli ve 2 kızı, bir oğlu vardı.
1782 yılında Ahmed Ticani göre kurulan Ticanî Tarikatı; 1926 yılında Beyrut’tan İstanbul’a gelen Medineli Abdülkadir adlı birisinin öncülüğünde 1930 yılında sıcacık olarak Mehmet Kemal Pilavoğlu ile birlikte Türkiye’de de kuruldu. Mehmet Kemal Pilavoğlu’nun yönetiminde olan tarikat 1949 yılından sonradan çabuk etkinliğini arttırdı.
Heykel, resim, müzik, oyun gibi sanatçılara karşı çıkan ve Allah, peygamber ve din büyüklerini övmeyen şiirleri suçlayan Ticanilik’e tarafından laiklik dinden sapmadır, faiz haramdır ve tatil günü Cuma olmalıdır.
İlk kitabını 1949 yılında bastırdıktan sonradan 1974 yılına dek kitaplarının sayısı 200 adede ulaştı. 1967-1968 yıllarında Ankara’da yayına başlayan ve 1974 yılına değin devam “İlahi ışık” adı aşağı 15 günde bir meydana çıkan gazetenin yazılarının birçoğunu Mehmet Kemal Pilavoğlu yazdı.
Kitapları :
1949 – Din Rehberi