Prof.Dr.Mustafa Hasöksüz
Mustafa Hasöksüz Biyografisi
Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Klinik Öncesi Bilimler Bölümü Veterinerlik Viroloji Başlıca Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesidir.
Mustafa Hasöksüz, 1966 yılında doğmuştur. 1984 – 1989 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Baytar Fakültesinde okuyup Baytar hekim olarak mezun oldu. 1990 – 1996 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsünde Baytar Mikrobiyoloji dalında “Marmara Bölgesindeki Dinç Koyunların Kan Serumlarında Elisa Yöntemi Ile Listeria Monocytogenese Karşı Oluşan Antikorların Saptanması Ve Listeriozis Üstüne Etiolojik-Epizootiolojik Çalışmalar” adlı tezi ile doktorasını tamamladı.
Mustafa Hasöksüz, 2001 yılında ABD’de Ohio State Üniversitesinde Basic SAS Programs istatistik bilimi eğitimine katıldı. 2006 yılında Ohio State Üniversitesi Hayvan ve İnsan Coronavirüs araştırmaları eğitimine katıldı.
2004 yılında Doç.Dr. olan Mustafa Hasöksüz, 2009 yılında Profesör olmuştur.
Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz , İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Klinik Öncesi Bilimler Bölümü Veterinerlik Viroloji Belli Başlı Bilim Dalı öğretim üyesidir.
Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz , 10 Ocak 2020’de oluşturulan Afiyet Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesidir.
2019 Aralık ayında Çin‘de nükseden koronavirüs (Kovid-19) ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) böyle bir pandemik hastalığın varlığını ortaya koydu. sonradan ise Afiyet Bakanlığı doğru kararlar verebilmek için öğretim üyelerinden oluşan bilim kurulu kurma kararı aldı. Sıhhat Bakanlığı, yeni tip koronavirüs salgını (kovid-19) ile mücadelesini, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda sürdürüyor.
Katıldığı bir televizyon programında korona virüsüyle ilgili talimatlar yapan Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, koronavirüs salgınının bulaşma zincirinin kırılmasıyla bir zaman sonradan etkisini kaybedeceğini belirterek, bu virüsün biyolojik savaş unsuru olarak laboratuarlarda üretildiği iddialarına da tarafsızlık getirdi. Bu iddiaların yalan yanlış olduğunu söyleyen Prof. Hasöksüz, “Virüsün incelenmesiyle böyle bir müdahale olup olmadığı kolaylıkla ortaya çıkarılır” diye konuştu. Prof. Hasöksüz, Çinlilerin yarasa ve böcek gibi sıra dışı gıdalarla beslenmesinin nedeninin de kalabalık bir nüfus ve gıda sınırlılığı sebebiyle bu alıcı alışkanlıkların geliştiğini ifade etti.
Bayağı sabunlarla yapılan temizliğin 40 saniye, antibakteriyal etkili sabunlarla ise 20 saniye değin sürmesinin daha yararlı olacağını ifade eden Hasöksüz, ellerin yıkanması esnasında yapılanın eldeki gözeneklere girmiş olan virüsleri sabun ve suyla elden akıtmak olduğunu açıklama etti.
Alkolün virüslerin hücre duvarını parçalamada fazla daha kısa sürede etkin olduğunu açıklayan Prof. Dr. Hasöksüz, el dezenfektanları konusunda ise çekincesi olduğunu ifade etti.
El dezenfektanlarından pozitif kullanılmasından üzüntü duyduğunun altını çizen Hasöksüz bunun nedeninin ise dezenfektanlar içerisinde hücrenin yapısını bozan maddeler bulunması olduğunu söyledi.
El dezenfektanlarının virüs veya bakterilerin hücreli yapısını bozarken aynı zamanda elin dış yüzeyindeki epidel dokuya da zarar verebileceğini gösteren Prof. Hasöksüz böylece dezenfaktanların kullanımının gerisinde mutlaka ellerin suyla yıkanmasını nasihat etti.
Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, Hakan Bayrakçı‘nın sorusu üstüne sıcak suyun virüslerin temizlenmesinde etkili bir yöntem olduğunu söyledi. Kendi operasyon odalarında temizliği buharla yaptıklarını ifade eden Hasöksüz, bir insanın ama 42 dereceye değin sıcaklığa dayanabileceğini ifade ederek, kaynar suyla ellerin temizlenmeye kalkılmamasını istedi.
Eğer temizlik maddesi veya dezenfektanın olmaması halinde kaynar suyun virüs bulaşmış yüzeylerin temizlenmesinde kullanılabileceğinin altını çizdi.
