Hayko Cepkin

Hayko Cepkin Biyografisi

Ermeni asıllı Türk müzisyen, piyanist, şarkıcı. Sakin Olmam Gerekli ve Tanışma Bitti isimlerinde iki albüm çıkaran Cepkin, alternatif tarzıyla uyarı çekmektedir. Şarkıcı bir çok önemli müzisyenle çalışmış, düzenleme ve aranjörlük yapmıştır.
11 Mart 1978‘de Danimarka‘da Bulgar konsolosluğunda dünyaya geldi. Oradan İstanbul’a göç etmişlerdir. Dedesi Yozgat‘lıdır. Gençliğinde kilise korosundaydı. Özel Getronagan Ermeni Lisesini bitirdikten iki sene sonradan, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda 2 sene her tarafında şan üzerine eğitim gördü. Cepkin, sonra Timur Selçuk Çağdaş Müzik Merkezi’nde şan, solfej ve harmoni dersleri aldı. Yüksekokul İstanbul‘da da bir sene süresince piyano eğitimi alan şarkıcı, 1997 yılında profesyonel müzik yaşamına klavyeci olarak başladı.

Sahneyi paylaştığı isimler arasında sırasıyla Öztürk, Ogün Şanlısoy, Aylin Aslım, Koray Candemir ve Demir Demirkan gibi isimler vardı. Cepkin hem bu müzisyenlerin bazılarının albümlerinde düzenleyen ve düzenlemeci kimliğiyle yer aldı. Cepkin, Murathan Mungan‘ın sözlerini yazdığı şarkıların farklı müzisyenler göre seslendirildiği Söz Vermiş Şarkılar isimli albümde bulunan ve Aylin Aslım‘ın seslendirdiği “Kimdi giden” adlı şarkının da düzenlemesini yaptı.

Hayko Cepkin, 2005‘te beste ve müziğini kendisinin yaptığı ve evinde kaydettiği şarkıları bir araya getirerek ilk albümünü çıkardı. Alternatif tarzdaki albüm “Ağırbaşlı Olmam Gerekli” adıyla müzik marketlerdeki yerini aldı.

2OO7‘de Tanışma Bitti adıyla piyasaya sürdüğü albümünde rock soundlarını ağırlıklı olarak kullanan şarkıcı, albümde gitarist Umut Töre, bas gitarist Poyraz Kılıç ve baterist Murat Cem Ergül‘le birlikte çalıştı.

Dünya üstünde rock müziği yapabilen halk müziği aralarında sesini en iyi şekilde teftiş edebilen kişilerden biri “Hayko Cepkin”dir.

Uyruk Gazetesi’nde 19 Mayıs 2007 Tarihinde Yayınlanan Hayko Cepkin Röportajı

Albümün konsepti nefret. Nereden geliyor bu nefret edilen şey?

Müzik bir nesil duygu transfer yöntemi. Bu albümde korku duygusunu aktarmaktı niyetim. Müzikle beraber korkuyu aşılayan, tüyleri diken diken eden parçalar yaptım. Şarkılarım vefat korkusu, kaybetme korkusu, yalnız kalma korkusu üstüne. “Hayat zor ve korkutucu. Fakat istediklerini yapabilmen için ayakta kalman lazım ey insanoğlu” şeklinde bir tavrı var albümün. Hesap soran, sözleri kaba bir albüm oldu.

-En büyük korkunuz ne?

Ellerimi kaybetmek. Albümün içinde de, ellerim indirimli bir halde piyanonun başından durduğum bir fotoğrafım var.

Albümün adı “Tanışma Bitti”. Ne başladı veya ne başlayacak?

Genelde albümün çıktığı dönemde tavrım neyse albümün adı da o oluyor. “Sakin Olmam Lüzumlu” müzik piyasasına aleyhinde sakin durması gereken bir adamı anlatıyordu. “Tanışma Bitti” ise “Tanışma faslı bitti, bakalım gerçek yüzümü nasıl bulacaksınız?” diyen bir albüm.

-“Ağırbaşlı Olmam Lüzumlu”i evde kaydetmiştiniz. İlk röportajımızda “Komşular rahatsız olmasın diye şarkıları adam gibi söyleyemedim” demiştiniz. Yeni albüm adam gibi oldu mu?

İlk albümde istediğim vokaller ve davullar yoktu. Benim bilgisayarımda çıkardığım davul sesi ruhsuzdu. Bu albümde davulcu stüdyoda çaldı, ben de vokalimi stüdyoda yaptım. “Tanışma Bitti”nin yüzde 80’i yine ev kaydı. Sound, şiddet, şiddet olarak bütün istediğim gibi, adam gibi oldu. İlk albümün kudreti yoktu, yenisinin kudreti var. Beni konserlerimde izledikten daha sonra “Bu adamın albümü niye böyle olmuş ya!” diyenlere “Aha işte yenisi istediğiniz gibi” cevabını verebileceğim bundan böyle.

-İlk albümünüzün türünün bozuk olduğunu söylemiştiniz. İkinci albümü kendi dilinizde yorumlamanız gerekse ne söylerdiniz?

Basın bülteninde yazdığım gibi zorlama içerikli hafif Batı müziği.

-Yeni albüm ilkinden daha arabesk ve daha sert, değil mi?

Evet. Yine rock, elektronik ve arabesk birbirine girmiş durumda. Bir sonraki albümde müziğim daha da sertleşecek. Bu iki albüm dinleyiciyi sert müziğe aranje etmek içindi.

-Bu değin sert rock müziğin alıcısı var mı Türkiye’de?

Dinleyicisi de alıcısı da var. Sana değer vermeye başladıktan sonra ne yaparsan yap peşine düşüp takip ediyorlar. Düşünün, Duman birincil çıktığında tepkiyle karşılandı fakat şu anda kitleleri arkasında koşturuyor. Kurban, Metallica konserinde daha alçak grupken içi sidik doymuş pet şişeler attılar adamların sahnesine. Lakin her yerde birleşmelerini isteyen fazla kişi vardı. Türkiye’de pop festivali yapılmıyor. Binlerce şahsiyet rock ve elektronik müzik festivalleri düzenleniyor.

-“Tıkanırsam tamamen cover’dan oluşan bir albüm çıkarabilirim”

Size şarkı yaptıran ne oluyor? Öfke, hüsran, üzüntü… Geçen seferki röportajımızda “Hayatımda bir kez bile bir kadına şarkı yapmadım” demiştiniz. İkinci albümde de mi bir kadına yazılı şarkı yok?

Yok. Şayet yaşlanınca “Hey kadınlar neredesiniz, yaşlandım lakin gelin” gibi saçma sapan şarkılar yaparım. Şarkı gerçekleştirmek benim için çok da zorlama olmuyor. Ben kendi kendine bıkkınlık yaratabilen bir bünyeyim. Herhangi bir şeye canım sıkılınca kendimi buhranlara sokarım, sonra geçerim piyanonun başına. Bu sırada ortaya çıkan melodilerin kimi ölü doğuyor, kimi de şarkıya dönüşüyor.

-Bilhassa rock söyleyen şarkıcılar albümlerine yeni şarkıların yanı sıra illa bir cover da koyuyor. Sizin böyle bir planınız var mı?

Cover yaptığımda şarkı tanınmaz ışık halkası geliyor. Şarkıyı komple değiştiriyorum. Resmen parçalıyorum. Yıllar geçer, hani tıkanırsın, best of’lar çıkarmaya başlarsın, işte o dönemde ayrıntılarıyla cover’dan olusan bir albüm çıkarabilirim.

“Tavsiyem seneye Müslüm Baba gitsin Eurovision’a. Dağıtsın orayı”

-Türkiye’de yaşamış bir Ermeni olarak Hrant Dink suikasti ve Malatya‘da İncil dağıtan yayınevinin basılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir tedirginliğiniz, korkunuz var mı? Huzursuz mu yaşıyorsunuz?

Rahatsızlık yaratan mevzular var, evet. Tüm bunlar darbe etkisi yaptı bana. 20 sene geriye doğru gittik sanki. Hele orta yolların bulunacağını hayal ettiğim bir dönemdeyken yaşanması beni çok üzdü. “Yeniden bir gazeteci, yine düşünen bir adam öldü” diye düşünüyorum. Ve fazla üzülüyorum.

Son günlerin en çok konuşulan konusu Eurovision’da Ermenistan’a bütün puan vermemiz. Karşılığında puan alamadık fakat. Ermenistan‘ı Hayko adlı bir şarkıcı temsilcilik etti ya, tatildeki arkadaşlarım telefonda benimle dalga geçti. “Ermenistan’ı sen mi temsil ediyorsun?” diye. Ben de “Bursa‘da konser verdim. 20 bin şahsiyet şahidim var” dedim. Eurovision geçerliliğini politikanın fazla öne çıkması nedeniyle şimdiden kaybetti. Kim kime ne kadar puan vermiş umrumda değil o yüzden.

-Diyelim oysa önümüzdeki yıl TRT göre size “Bizi sen temsil et” dendi. Cevabınız ne olurdu?

Sanırım kabul etmezdim. Müziğin evrenselliğinden bahsederken işin içine politikanın girmesine sinir oluyorum çünkü. Benim tavsiyem seneye Müslüm Baba gitsin Eurovision’a. Dağıtsın orayı.

“İşimiz rock’n roll. Kulise bir sürü kadın geliyor. Hatunlar kulise girdiğinde niyetleri bozuksa buz gibi davranıyorum”

-Bir internet sitesinde “hayranlarınızla yakınlaşmaktan kaçınmadığınız” yazıyordu.

Rock’çıların kulisine giren kadın hayranlar meşhurdur zaten. Benim için sahne tanrısal. Müziğim gizemli ve gotik. O kutsallığı kadın hayranlarımla birlikte olarak bitirirsem kutsallığını kaybederim işin. Konser sonrası tavrım değişmeyen. İşimiz rock’n roll. Kulise bir sürü bayan geliyor. Geceyi güzel kapatıp İstanbul’a dönebilirim. Hatunlar kulise girdiğinde niyetleri bozuksa buz gibi davranıyorum. “Başka bir niyetle gelmiştim ama sanırım olmayacak. Güzel konserdi. İyi akşamlar” deyip çıkıyorlar kulisten.

Rock’n Dark 2010 organizasyonunda jüri üyeliği yaptı. Rock’n Dark yarışmasının finalinde 30 Nisan 2010’da Anneke van Giersbergen ile sahne almıştır.

Nilüfer‘in 3 Şubat 2011 tarihinde çıkardığı 12 Düet adlı albümünde Hayko ile Nilüfer “Aşk Kitabı” adlı parçayı beraber söylemişlerdir.

Hayko Cepkin’in son albümü ‘Aşk’ konulu 13 Kasım 2012 çıkışlı “Aşkın Izdırabını…” albümüdür. Yapmış olduğu albümler, sahneye taşıdığı hikayeler, Türkiye’de hiç görünmeyen sahne performansları, şarkı sözlerindeki derinlik ile ilk albümünden beri daima kendisinden söz ettiren Hayko Cepkin, EMI Müzik Türkiye göre yayımlanan albümü “Aşkın Izdırabını…” ile konserlerine devam ediyor!

Hayko Cepkin’in “Aşkın Izdırabını…” albümü konserleri programı aşağıdadır;
5 Nisan 2013 – Jolly Joker – Ankara
6 Nisan 2013 – Studio Performance Hall – İzmir
12 Nisan 2013 – Tudors Arena – Antalya
13 Nisan 2013 – Kadıköy Sahne – İstanbul
2 Mayıs 2013 – Jolly Joker – İstanbul
26 Mayıs 2013 – Çadır Festivali – Kelebekler Vadisi / Fethiye

Sağ göz kapağı düşük olan Hayko Cepkin, bunun allah vergisi olduğunu söylüyor ve düzelebilir olduğunu söylüyor, ama o istemiyor.

2013 yılında Hayko Cepkin, Casio G-Shock saatlerinin marka elçisi oldu.

Türk Hava Kurumu‘nun lisanslı paraşütçüsü olan Hayko Cepkin, 29 Ekim 2013 Cumhuriyet Bayramı kutlamaları dahilinde rekor bir atlayış denemesi gerçekleştirdi. Hayko Cepkin bu özel atlayışı, eğitiminden final anına kadar kayıt altına alıp Extreme- G programında yayınladı.

İzmir Selçuk’ta yer alan THK Gökçen Havacılık Efes Atlayış Merkezi’nde bir araya gelen paraşütçüler, 2010 yılında 17 birey ile kırılan ‘Çoklu Tutuşma Rekoru’nu 2013 yılındaki atlayışla 24 kişiye çıkararak yeni bir rekora imza attı! Kaçırmış olanlar “haykocepkin.web.tv”den seyredebilirler.

2014 Nisan’ında yapılan Ege Rallisinde ”Ünlüler Etapta“ organizasyonu çerçevesinde ralli pilotu Dr. Tunç Tuncer’in co-pilotluğunu yaptı.

Filmleri ve Dizileri:
2005 – Balans ve Manevra
2008 – Çocuk
2009 – gözden düşmüş Tüyler
2009 – 1 Erkek 1 Kadın
2010 – Sonbahar Gülleri
2011 – Komedi Dükkanı
2011 – Hayrettin
2012 – Garip Hikayeler
2014 – Arkadaşım Hoşgeldin (konuk oyuncu,5. bölüm)
2014 – Kardeş Payı (22. Birim, konuk oyuncu)

Televizyon Programları :
2010 – Gecekondu – Konuk Oyuncu/Star Tv
2011 – Extreme-G – Spiker/CNN Türk
2012 – Garip Hikayeler – Sunucu/Star TV
2012 – Kulaktan Kulağa – Davetli Sanatçı/Trt Müzik
2014 – Extreme – G-Sunucu/Dream TV

Albümleri :
2005 – Ağırbaşlı Olmam Lüzumlu
2007 – Tanışma Bitti
2010 – Sandık
2012 – Aşkın Izdırabını…
2016 – Beni Büyüten Şarkılar Vol.1