Amadeo Preziosi
Amadeo Preziosi Biyografisi
İtalyan oryantalist ressam Amadeo Preziosi, 1840-1870 yıllarını kapsayan dönemde Türk resminin Avrupa’daki tek temsilcisi idi.
Preziosi ailesi Malta’yı Doğu Akdeniz’deki korsanlık faaliyetleri için ileri üs olarak kullanan Korsikalı bir ailedir. 1718 Sicilya yönetimi Malta Şövalyelerinden destek istemiş ve Malta Şövalyeleri yardım için Giuseppe Preziosi’yi göndermiştir. Giuseppe Preziosi doğruca Sicilya donanması İspanyol ablukasını kaldırır. O yıllarda Sicilya kralı olan Savoy dükası II. Vittorio Amadeo, Giuseppe Preziosi’ye kont unvanını verir. İlerleyen dönemlerde Preziosi ailesi Malta’ya yerleşirler. Kontluk ünvanı Preziosi ailesine 1718 yılında Sardinya ve Savoy Dükü Kral 2. Victor Amadeu’den intikal etmiştir. Bu aileden Korsikalı bir korsan olan “II Tripolino” lakaplı Giuseppe Preziosi, Mora’da Venediklilerin yanına yer almış ve 1718’de İspanyol filosu Sicilya Adası’nı kuşattığında Sicilyalı Amiral Büyük Usta Perellos’un destek davetine katılarak İspanyollara karşı savaşmıştır. Böylece Sicilya filosu İspanyol filosunun kuşatmasını yarmıştır.
Amadeo Preziosi, 2 Aralık 1816 tarihinde İngilizlerin Malta Kolonisinin başkenti Valletta’da doğmuştur. Valetta’daki Porto Salvo Kilisesi’nde Aloysius, Rosarius, Amadeus, Raymondus ve Andreas adları verilerek vaftiz edilmiştir. Babası Gio Francesco’dur. Amadeo Preziosi’nin çocukluk ve gençlik yılları Valletta’da geçmiştir. Babası, Amadeo Preziosi’nin adanın yönetiminde rol oynaması için onu Malta Üniversitesi’nde hukuk eğitimi almaya zorlar. Ama Amadeo çocukluğundan beri alaka duyduğu devlete ait, hukuk eğitimine tercih eder ve Malta’nın meşhur ressamlarından Giuseppe Hyzler’in atölyesinde çalışmaya başladı.
Amadeo Preziosi, Giuseppe Hyzler’in yanına aldığı eğitimden sonra kardeşi Léandro ile birlikte Paris’e gitti ve resim eğitimine Ecole des Beaux Arts’ta devam etti. Amadeo Preziosi’nin Paris’te bulunduğu yıllar, Romantik sanatın zirvede olduğu dönemdi. Oryantalist resim de fiilen Romantik resmin bir dalıydı. Avrupalı Romantikler için Doğu, doğal ve saf olana aleyhinde duydukları özlemi giderebilecekleri bir barınak olmuş ve yüceltilmiştir.
Amadeo Preziosi, Paris’den Malta’ya dönüşünde, babasının sanatkâr olmasına hala karşısında çıktığını görür görmez Temmuz 1842’de, ön araştırma yapmak üzere gittiği Doğu Akdeniz’den Valetta’ya geri döner ve 28 Eylül 1842 tarihinde Eurotas adlı gemiyle Malta’dan ayrılarak II. Mahmut Dönemi’nde İstanbul’a gitti. Amadeo Preziosi, gemideyken tuttuğu güncede, “Şark benim için tekrar doğuş olacak ve mutlu olacağım inancındayım” demiştir. İstanbul’a vardığında bu gemi yolculuğuyla ilgili notlarını, “İşte benim tablolarım, manzaram, tümü birer birer karşımdalar artık.” cümlesiyle bitirmiştir.
Anılarında da belirttiği gibi İstanbul’a sadece iki yıl için gelmiştir, ancak babasının ölümünden daha sonra Malta’ya dönmeyi reddetmiş, İstanbul’da kalmış, Rum kökenli bir Osmanlı kadını ile (Iphygenie Marchant) evlenmiş ve üçü kız (Mathilde, Giulia, Catherine) biri erkek (Roberto) dört çocuğu olmuştur. Ailenin kışlık evi ve aynı zamanda stüdyosu İngiliz Sarayı elçiliği yakınındaki Hamalbaşı Sokak 14 numaradaydı.
Amadeo Preziosi, İstanbul’un gündelik yaşamını yansıtan suluboya tablolar yaptı fakat tablolarının son yüzyıla dek öteki oryantalist ressamlarınkiler değin anımsanmamıştır ve kopyalanmamıştır.
Amadeo Preziosi, diğer Oryantalist ressamların aksine, şehir halkını, yaşantısını, gelenek ve göreneklerini gerçekte yakından tanımış, daha da önemlisi, sevip benimsemiştir. Amadeo Preziosi’nin 1867 Paris Uluslararası Sergisi’ndeki Osmanlı Pavyonu’nda tablolarını bir Türk Ressamı sıfatıyla sergilemesi de bunun kanıtıdır. Adolphe Thalasso, L’Art Ottoman adlı kitabında 1870’lerin İstanbul’unda Türk resminin tek temsilcisinin Levanten suluboya ressamı Amadeo Preziosi olduğunu söylemektedir.
Amadeo Preziosi, İstanbul’a geldiği ilk yıllarda önce Pera’da ve sonradan Yeşilköy’de çalıştığı atölyesinde büyük bir üne kavuşmuş ve fazla sayıda resim siparişi almıştır. Osmanlı yaşamını ve İstanbul’u sayısız portre, farklı alanlara yönlendirilmiş din, halk ve meslekten insan tipleri, semt, kahve, sokak, çarşı, kabristan ve Boğaziçi görünümleri, günlük yaşam gibi konuları fazla çeşitli yönleriyle yansıttığı resimlerinde gerçekçi ve romantik bir anlama belirgindir.
Amadeo Preziosi’nin İstanbul’u konu alan en erken tarihli resimleri 1842 sonbaharına ait. Onun resimlerini, İstanbul tipleri ve manzaraları olarak ikiye ayırabiliriz. İstanbul halkının kültürel çeşitliliğini yansıtan birinci gruptaki resimlerinde modellerini günlük yaşantıları içinde resmetmeye çalıştı, tüccar, sokak satıcısı, ekmekçi, arzuhalci, asker gibi farklı alanlara yönlendirilmiş mesleklerden Türklerin yanı sıra Arnavut, Rum, Yahudi, Ermeni gibi Osmanlı topraklarında yaşayan öteki ırksa grupları da betimledi. İkinci grup resimlerinde, klasik İstanbul manzaralarını Avrupa’nın egzotik doğu anlayışına uygun biçimde kağıda geçirdi, sahnelerin doğal pitoresk niteliğini vurguladı. Boğaziçi, Haliç kıyıları, mesire yerleri, mezarlıklar, çarşılar onun en sevdiği temalardır. Yaptığı görünüm resimleri kente gelen yabancıların en çok satın aldığı gezi anıları arasında yer alıyor.
Suluboya çalışmalarının yanı sıra gelişmiş tekniklerle renkli taş baskılar da yapmış, Paris’te litografi yayıncılığı yapan Lemercier, yayınlamakta olduğu litografi albümlerinin büyük bölümünü 1850-1860 yılları arasında Amadeo Preziosi’ye sipariş etmiştir. İlk albümü Stamboul Collection of Eastern Life adıyla Lemercier göre basılmış ve gördüğü yoğun ilgi üstüne albümün yeni baskıları yapılmıştır.
Peradan Tophane tablosu
1850’de Kırım Savaşı esnasında, Batı basını Preziosi’den savaş gemilerini, İngiliz ordusunu ve Boğaz’daki çeşitli sıra dışı sahneleri boyamasını istedi. Bu süreçte Preziosi son derece yoğun bir imal meydana getirmiştir. Kırım Savaşı esnasında ölen Hıristiyan askerlerin gömüldüğü Haydarpaşa’daki Özel Hıristiyan Mezarlığı, savaşla kucaklaşmaya hazırlanan donanma gemileri ve yamaçlara kamp kurmuş ordu birlikleri, askerler Preziosi’nin yeni modelleridir.
2 Temmuz 1870 tarihli London Illustrated News’da Preziosi’nin “Büyük İstanbul Yangınından Daha Sonra Harabeye Dönen Şehir Halkı” adlı, şehrin harap olmuş halini resmeden bir eseri yayınlanmıştır. Bu çizgilerinde Preziosi İngiliz Sefareti çevresinde bir zamanların en popüler semtlerinden olan Pera’nın yanıp harap halini, sersemlemiş insanları ve ölüleri betimlemiştir.
Galler Prensi Albert Edward ve eşi Danimarka Kraliyet ailesinden Prenses Alexandra Christina Darı piramitleri ve Süveyş kanalına yaptıkları geziyi tamamladıktan sonradan 8 Nisan 1869 günü İstanbul‘da kaldıklarında, Beyoğlu’ndaki İngiliz Büyükelçiliği’nin karşısındaki Hammalbaşı Caddesi’ndeki sanatçının atölyesini ziyaret ettiler ve “Nusretiye Camii” ve “İstanbul” başlıklı iki tablosunu beğenerek satın aldılar. Bu iki tablo halen İngiliz Kraliyet Ailesinin saray koleksiyonundadır.
Belli Başlı dili İtalyanca olan Preziosi, kusursuz şekilde İngilizce ve Fransızca konuşuyor ve yazıyordu. Eşi İstanbullu bir Rum hanımdı. İstanbul’un jurnal yaşamında fazla geçerli dillerden biri olan Rumca’yı da böylelikle doğal olarak öğrenmişti. İstanbul’da kaldığı zaman her tarafında İngiliz Sefareti’nde bir zaman politik konularda yardımcı çevirmenlik ve zaman zaman da Yunan Delegasyonu’na tercümanlık yapmıştır.
Amadeo Preziosi’nin İstanbul’daki İngiliz Başkonsolosluğu Rezidansında da önemli sayıda tablosu ve gravürleri bulunmaktadır. Kraliçe Victoria’nın doğum günü kutlamalarında, İstanbul’daki İngiliz Sefareti’ne ahşap üstüne bezediği bir eserini armağan ettiği de bilinmektedir.
Amadeo Preziosi, İstanbulda yaşadığı yıllar her tarafında birkaç kere Osmanlı toprakları, Yakın Doğu gezilerine çıkmış, Yunanistan ve Mısır’a gitmiş ve gittiği yerlerden sayısız desen ve suluboya resimleri ile dönmüştür.
Kahirede Bir Sokak tablosu
Çalışmaları, 1861 yılında Stamboul Souvenir D’Orient, 1863’te, Souvenir du Caire adıyla yayınlanmıştır. Son iki albümü Stamboul Moeurs et Costumes ve Caire Moeurs et Costumes’dür. İlk resim sergisini 1858’de Paris’te, ikincisini 1863’te Royal Academy’de açmıştır. 1867 Paris Sergisi’nde, resimleri Osmanlı Pavyonu’nda sergilenmiştir.
Sultan Abdülaziz vaktinde “Memleketeyn” denilen Romanya’da gerçekleşen bir ihtilal sonucunda Prens Couza istifaya mecbur kalmış, yerine de Prusya Krallık Hanedanından Prens Carol I. geçirilmişti. Abdülaziz hükümeti Prens Carol I.’in iktidara gelmesine itiraz etmiş ve protesto etmiş olmakla birlikte Avrupa Devletlerinin etkisiyle kabule mecbur kalmış ve Prens Carol I. 1866 yılında İstanbul’a geldiğinde onları Göksu Kasrında misafir etmiş, kendisine “Memleketeyn” Voyvodalığı tevcih edilerek, nişanlar ve armağan edilen atlar ile birlikte Romanya’ya uğurlanmıştı. İşte bu İstanbul ziyareti esnasında, Prens Carol I. Amadeo Preziosi ile tanışmış ve kendisini ülkesinin manzaralarını ve insanlarının suluboya resimlerini yapması için Romanya’ya eğlence etmişti.
Cozia Manastırı tablosu
Bu ağırlama üzerine Preziosi, Haziran 1868’de Romanya‘ya gitmiş, Bükreş de dahil edinmek üzere ülkenin farklı alanlara yönlendirilmiş yerlerinde çalıştığı eskizleri, Prens ile tanesi 300-1200 Frank arasında değişen fiyatlara da anlaşmış ve İstanbul’a döndüğünde suluboya olarak amaçlamak üzere yanında alarak İstanbul’a geri dönmüştü. Ertesi sene, 30 Mayıs ve 15 Temmuz tarihleri arasında, Preziosi, Romanya‘ya tekrar gitmiş, daha önce eskizlerini yapmış olduğu resimleri teslim etmiş, yeni bir eskiz defterinde toparladığı, kara kalem çizimler, mürekkep ve suluboya desenler ile süre geçirmişti. Prens ve öteki Romanya’lı aileler için yapmış olduğu 255 adet Romanya temalı resim ve bu eskiz defteri ölümünün gerisinde unutulmuş, ama 1934 yılında Bükreş’te yapılan bir sergi ile tekrar gün ışığına çıkmıştır. Eserler günümüzde Bükreş Belediye Müzesi’ndedir.
Romanya’ya yaptığı son geziden döndükten sonra ve 1873’te eşini kaybettikten sonra bir vakit hiç çalışmayan Amadeo Preziosi, İstanbul’da sanatını devam ettirmiş, fakat fotoğrafın yaygınlaşması ve çok ucuza kopyalanabilir- sınırsız sayılarda çoğaltılabilir ışık halkası gelmesi yüzünden, resimlerine alaka azalmış, eskisi kadar resimlerine müşteri bulamaz olmuştu.
Yaşamının son yıllarında Sultan Abdülhamit II’in saray ressamı olan Amadeo Preziosi, 24 Eylül 1882 tarihinde Yeşilköy’de bir av partisinin dönüşünde elinden tüfek kayarak yere düşmüş ve alev alması neticesinde göğsünden vurularak ağır yaralanmış, 3 gün sonra da hayatını kaybetmiştir.
Amadeo Preziosi, 1842 yılında 26 yaşında idealist bir usta olarak geldiği İstanbul’da 27 Eylül 1882 tarihinde 66 yaşında ölmüştür. Mezarı İstanbul’da Yeşilköy’de Yeşilköy San Stefano Katolik Mezarlığı’nda bulunmaktadır.
Amadeo Preziosi’nin en çok bilinen eseri, Ali Muhittin Hacı Bekir Şekerlemeleri’nin 1777 yılında çözülmüş ve bugün halen kullanılmakta olan Bahçekapı’daki bonbon dükkanının suluboya tanıtım resmidir. Tablo 43×58 cm boyutlarındadır ve aslı Paris Louvre Müzesi’ndedir. Resmin bir litografik reprodüksiyonu 214 tescil numarası ile Topkapı Sarayı Resim Koleksiyonundadır.
osmanlı şekercisi tablosu