Francis Bacon

Francis Bacon Biyografisi

İngiliz devlet adamı ve filozofudur.
Francis Bacon, 22 Ocak 1561’de Londra’da dünyaya geldi. Babası Kraliçe 1. Elizabeth’in yargı bakanı Nicholas Bacon’dur. Francis Bacon, oniki yaşında girdiği Trinity College’e gitti. 1573’te Cambridge’de skolastik felsefeyle tanıştı. 1576’da Hukuk okumaya başladı. Hukuk öğrenimini tamamladıktan daha sonra avukatlık yapmaya başladı. 1584’te Parlementoya seçildi. 1593’te Avam Kamarası’na seçildi.

1613’te başsavcı, 1616’da kralın özel danışmanı, 1617’de başmühürdar, 1618’de başyargıç oldu. Aynı sene Verulam baronu, 1621’de de Saint Albans vikontu payelerini aldı. Bütün bunlar olurken felsefi çalışmalarını da sürdürüyordu.

1609’da Eskilerin Bilgeliği, Yeni Organonu yazdı. Buckingam sarayı’nın ve kralın gözdeki olan Bacon, göreviyle bağlı dürüstlük ilkelerini dilediğince uyguladı.

Deneyimci(ampirik) felsefenin öncüsü olan Bacon,temelde somut sorunlara tartı veren pragmatist bir düşünürdü.İnsanlığın mutlu ve parlak geleceğine ilişkin,biraz ütopik ve iyimser bir beklentisi vardı.Ona kadar bu geleceğin başlıbilgiydi. Bacon,militan bir tavır içindeydi;yaşamını,tasımsal argümanlarını laf cambazlığı saydığı skolastik bilginlerin yetkisini kırmaya adamıştı.

Dağıtılmış davalarda pazarlıklara giriştiği ve servetini yolsuzlukla elde ettiği yolunda kuşkular doğdu. Bütün bunlar Bacon’un bitmiş başladığı yere dönmesini sağlayacaktı. 1621’de tüm devlete ait görevlerinden uzaklaşma ve sarayı terk etme cezasına çarptırıldı ve hapse girmekten sadece kralın iyilikseverliği baştan sona kurtuldu.

Bacon tüm bunlardan sonradan köşesine çekilme kararı aldı. Artık artı zorlamayacaktı. Ve Bacon’un felsefi üretkenliği irtifa noktasına ulaştı. 1621’de Büyük Yenilenme önsözünü kaleme aldı ve ertesi yıl VII. Henry’nin tarihini anlatan bir kitabı tamamladı. Ama Bacon’un ömrü Büyük Yenilenme’yi tamamlamaya yetmedi ve 9 Nisan 1626’da zatürreden öldü.

Bacon,usul anlayışını acayip bir benzetmeyle ortaya şu şekilde koymuştur:”Bilim adamı ne ağı içinden çekerek ören örümcek gibi,ne de çevreden topladığıyla yetinen karınca gibi davranmalıdır.Bilimadamı topladığını işleyen,düzenleyen bal arısı gibi yapıcı bir faaliyet içinde olmalıdır.”

Değindiğimiz tüm yetersizliklerine rağmen,Bacon’un bilimsel gelişme için gerkli ortamın hazırlanmasında oynadığı büyük rolün önemi tartışılmaz.Unutmamak gerekir ki,Bacon bir bilimadamı olmaktan fazla,bilimi bağnazlığın tekelinden kurtarma savaşı veren bir düşünürdü.