Georges Simenon
Georges Simenon Biyografisi
Hayatı boyunca kaleme aldığı 450’nin üstünde eseri ile toplam olarak 550 milyon kitap satışı gerçekleştirmiş olan Belçika’lı yazar. Eserlerini Fransızca olarak kaleme alan Simenon, 20. yüzyılın en üretken yazarlarından birisi olmanın yanı sıra, Agatha Christie ve Arthur Conan Doyle ile beraber polisiye dalının en büyük adlarından birisidir. 2003 yılı, ünlü yazarın doğumunun 100. yılı olması sebebiyle Simenon Yılı etkinlikleriyle kutlanmıştır.
Georges Simenon, 13 Şubat 1903 tarihinde, Liege, Belçika’da dünyaya geldi. Desire ve Henriette Simenon çiftinin birincil çocuğu olan yazan, gençlik yıllarının çoğunu Liege’de geçirdi. Hemen Şimdi üç yaşındayken okuma yazma öğrenen ve parlak bir eğitim hayatının olacağının birincil izlerini gösteren Simenon, 1908–1914 yılları aralarında Saint-Andre Enstitüsü’nde eğitim aldı ve sonra ise Saint-Louis Lisesi’nde devam etti. Babasının 1914 yılında yaşamaya başladığı kalp sorunları sebebiyle liseden mezun olamadan terketmek zorunda kalan Simenon, gençlik yıllarında pek fazla düşük gelirli işte çalışarak ailesinin geçimine katkıda bulundu.
1919 yılında, demin 16 yaşındayken Gazette de Liege adlı lokal bir gazetede çalışmaya başlayan Simenon, bu sayede keza şehrin ileri gelenlerinden, polis ve suçlulara dek böylece çok öbür tabakadan insladı, ayrıca de editörlük yaptığı zaman içerisinde çok seri ve uyumlu yazılar kaleme almayı öğrendi; bu yetenekleri yazarlık yıllarında kendisine büyük bir avantaj sağlayacaktı.
Gazette de Liege’de çalışırken, G.Sim takma adı aşağıda 150’den artı makale kaleme bölge Simmons, birincil romanı olan Au Pont des Arches’i ise 1919 yılında tamamladı ve gazetede kullandığı G. Sim takma adı ile 1921 yılında yayınladı.
Babasının 1922 yılındaki vefatının peşinde Paris’e taşınan Georges Simenon, 1933 yılında artist Regine Renchon ile evlendi. Yazar 1922–1933 yılları aralarında, Paris’te yaşadığı vakit diliminde, 150’nin üstünde roman ve bundan daha yüksek sayıda öykü kaleme aldı. Günde 70 sayfanın üzerindeki ortalama yazım hızıyla, eşi görülmemiş bir üretkenlikte eserlerini hayranlarına kazandıran Simenon, 1929 yılında ise, Joseph Kessel’in de ısrarlarıyla yeni bir polisiye roman karakterini dünyaya tanıttı; Komiser Jules Miagret. Bu karakter kısa vakit içerisinde o kadar fazla sevildi ancak, devam kitapları ile birlikte yazarın ölümünde 75 roman ve 28 kısa hikayelik arşiviyle dünyanın en uzun zaman tek yazan kadar devam ettirilen serilerinden birisi olarak tarihe geçti.
Romanlarının gösterdiği büyük başarı ile beraber fiziki durumu da iyileşen yazar, kendisini dünyayı gezmeye verdi. Bir yana dünyanın öbür kültürleri ile tanışırken, bir yana da romanları için araç gereç toplayan Simenon, 1930’lu yıllardan itibaren Mısır, Afrika, Amerika, Panama ve Fransa gibi pek çok ayrı mekanı gezme fırsatı buldu.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında kağıt bulmanın fazla zorlaştığı Fransa’da eserlerini yeterince basamamaktan şikayet eden yazan, kendisini Alman yanlısı olarak görebilen bir grup insaizleşen yaşam şartlarından bıkarak, 1945 yılında, ailesi ile beraber Fransa’yı terkederek New York, A.B.D.’ye yerleşti. Burada karısından boşanarak sekreteri olan Denyse Ouimet ile evlenen Simenon, on sene kadar A.B.D.’de yaşatıktan sonradan 1955 yılında yeniden Avrulpa’ya döndü; iki yıl dek Fransa’da yaşadıktan sonradan ise İsviçre’ye yerleşti. Burada yaşadığı dönemde kaleme aldığı otobiyografisi ise, yazarın ölüm ettiği yıllarda 21 ciltlik dev bir eser olmuştu.
Hayatının ilerleyen yıllarında roman türüne verdiği ağırlığı azaltarak hatıra, tıp ve psikoloji dallarında eserler kaleme alan yazan, eserlerinin sinema ve tvye uyarlanmasıyla ününün zirvesine çıktı. 1978 yılında, kızı Marie-Jo’nun intihar etmesinin haberiyle yıkılan Simenon, 3 Eylül 1989 tarihinde, Lozan’da hayata gözlerini yumdu. Geriye Doğru onlarca sinema uyarlaması, sayısı 500’e yaklaşan ve edebiyatın çoğu alanını kapsayan bir eser yığını ve 550 milyon kopya kitap satışı ile dev bir hayran ordusu bırakmıştı. Yazarın vasiyeti üzerine oğulları, Simenon’un ölümünü basından öğrendi.