Gheorghe Hagi

Gheorghe Hagi Biyografisi

Barcelona, Galatasaray, Real Madrid gibi büyük klüplerde top koşturmuş olan futbolcu. Futbol hayatını noktaladıktan daha sonra teknik direktör olarak çalışmaya başlamıştır.
Gica, Hagi ailesinin (Si ablası ile birlikte) 3 çocuğundan biridir. 5 Şubat 1965 tarihinde Köstence’nin Sacele köyünde dünyaya geldi. 6 yaşındayken hiç unutamadığı bir hediye alır: bir top. Bu top onun ilk topudur ve böylece efsanenin yaratılmasındaki birincil tuğlayı koyan annesi Chirata’dır.

İkinci tuğla da hiç kuşkusuz onu keşfeden ve Farul Köstence genç takımında birincil hocalığını yapan Josif Bukossi tarafından koyulmuştur. Hagi futbolculuk yaşantısındaki en büyük katkıyı Bukossi’den aldığını çoğu kez dile getirir. Bukossi onun için hocaların hocasıdır.

Balint Belodedici ve Popescu en sevdiği arkadaşlarıdır. Hatta Popescu ile arkadaşlıklarını bir adım ileri götürmüşler ve kayınbirader olmuşlardır. İki kız çocuk babası olan Gica iyi bir ev erkeği görüntüsü vermektedir.

Gheorghe Hagi futbola Farul Köstence’nin gençler takımında başladı. İlk devlete ait maçına 11 yaşında çıktı. 1979-80 sezonunda lisanslı olarak Farul Köstence takımını oyuncusu oldu. 1983 yılına gelindiğinde sınava girmeden üniversiteye atea Craiova takımıyla anlaşma yapar. Bu haber Çavuşevsku’nun oğlu Nicu’nun kulağına gider. Anında Hagi’yi Bükreş’te bir üniversiteye yazdırır ve Onursal Başkanı olduğu Sportul Studentesc’e transfer eder. Hagi 1986 yılına dek oynadığı Sportul’da 108 maç oynar ve 78 gol atar. Bu muhabere başarı Çavuşesku’nun en büyük oğlu Valentin’in gözünden kaçmaz. Kardeşi ile arası hiç de iyi olmayan Valentin, Hagi’yi ordu takımı olan Steaua Bükreş’e transfer eder.

Barcelona formasıyla1986 yılı Şampiyon Kulüpler Kupası Şampiyonu Steaua, Avrupa Süper Kupası Finali’ne çıkarken Hagi de kadrodadır. Bundan Başka maç Hagi’nin bağımsızlık vuruştan attığı golle 1-0 biter. Keza ilk senesinde Romanya Kupası ve Romanya Lig Şampiyonluğu’nu kucaklayan Hagi, daha sonra da Steaua ile 1 Romanya Kupası ve 2 üstünlük kazandı. Ayrıca 1989 ylında Kazanan Kulüpler Kupası’nda final oynama başarısını göstermiştir.

1990 yılında rekor bir ücretle olan 4 milyon $ karşılığı Real Madrid’e aktarma oldu. Burada Toschack ve Antiç ile çalışan Hagi üstünlük yaşayamaz. İkinci senesinde şampiyonluğa fazla yakınken ligin son maçında Tenerife’ye yenilir ve şampiyonluğu kaçırırlar; Hagi bu maçı oyunculuk kariyerindeki en fena maç olarak niteler. Takım içi guruplaşmaların da iyice arttığı bu dönemde, en ince ayrıntısına kadar rahatsız olan Hagi, Lucescu’nun çalıştırdığı Brescia kulübüyle anlaşır. İlk senesinde Brescia ile küme düşen Hagi, transfer tekliflerine karşın kendisi için “kaçtı” denmesini istemediğinden takımdan ayrılmak istemez.

Fakat 1994 Amerika Dünya Kupası’da öylesine başarılı olmuştur oysa yeniden 4 milyon $ bonservis bedeliyle bu sefer bir diğer İspanyol devi olan Barcelona’ya transfer olur.

Hakiki patlamayı ise 1996 İngiltere Avrupa Kupası’ndan sonradan transfer olduğu Galatasaray’da yapmıştır. 5 sezon kaldığı Galatasaray’da 1 Avrupa Süper Kupası, 1 UEFA Kupası, 4 Lig Şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası kazamıştır. Bunun ötesinde Galatasaray’da bir mitos olmuştur. Galatasaray tarihinde en sevilen yabancı futbolcu olduğu hiç kuşku götürmez.