Gülden Karaböcek

Gülden Karaböcek Biyografisi

Başlıca adı Saniye Gülden Göktürk olan Gülden Karaböcek, 4 Kasım 1953 tarihinde Ankara‘da dünyaya geldi. Aslen baba kadar Bulgaristan kökenlidir. TCDD Kurumunda Muhasebe Şefi olan Hüseyin Orhan Göktürk ile ev kadını olan Arife Göktürk çiftinin dördüncü çocuklarıdır. Sırasıyla Tezcan, Neş’ecan (Neşe Hamamböceği) ve Gülcan adında üç kız, Taner adında bir ağabeyi vardır. Çocukluğu Ankara ve İstanbul’da geçer.
Gülden Hamamböceği, arabesk ve fantazi müziğin ilk isise sahip farklı bir çok felsefi müzikal tarzda kendine özgü şarkılar yapan sanatçılarımızdan birisidir.

Müziğe Ankara’da hemen şimdi beş yaşında iken merak sardığı bağlama dersleri ile başlar.Özellikle Türk Halk Müziğine aleyhinde büyük bir alaka ve sevgi duymaktadır. Ankara Radyosu THM sanatçılarından Yaşar Aydaş‘tan ilk müzik eğitimini alır. Ondaki yeteneği ana keşfeden ve onu ses sanatçığına yönlendiren ise Orhan Gencebay olacaktır.

Acemi bir solist adayı iken 1967’de 14 yaşında Plağa okuduğu ilk şarkı “Yazılanlar Kazanç Başa” isimli şarkısıdır.

Gülden Karaböcek 17 yaşındayken yaptığı ilk albümüne bağlamasıyla Orhan Gencebay eşlik etmiştir. “Istek Taşı” adlı ilk benzersiz bestesini yaptıktan daha sonra, Sürünüyorum, Kırılsın Ellerim, Ben Olmalıydım, Boşuna Kazma Mn, Mum Işığında, Sen Evlisin, Bir Mucize Allahım, Sevmez Olaydım, Duyar mısın Feryadımı, Ağlıyorsam Yaşıyorum, Sevinç Sen Nerdesin, Son Yemin, Affetmem Seni Yar, Otel Odaları gibi fazla sayıda esere yorumcu ve besteci olarak imza atan Gülden Karaböcek şarkılarının bazılarının sinema filmini çevirmiştir. Istek Taşı, Duyar mısın Feryadımı, Hasretinle Yaşanmıyor, Kenar Semt, Sevsen Ne Olurdu, Ağlıyorsam Yaşıyorum isimlerinde 6 tane sinema filminde başrol oynamıştır.

1971 yılında 18 yaşında olduğu dönemde reel soyadı olan Göktürk’ün yerine,ablasının plaklarında ve sahnede kullandığı meşhur Hamamböceği soyadını, ablasının bütün aleyhinde çıkışlarına ve engellemelerine rağmen mahkeme kararı ile alarak resmileştirir. İlk sahne çalışmaları da bu yıllarda başlar.Şah Plak ile anlaşarak bu şirket hesabına on adet 45’lik plak yapar.

1971 tarihli Adaletin Bu mu Dünya adlı 45’liği bu dönemdeki birincil manâlı çalışmaları arasındadır. Hasta Gönlüm, Gönül Dağı, Gözlerin Güldükçe, Dumanlı Dumanlı Oy Bizim Eller adlı eserler folk tarzının uyarı çekenleridir. Aranjman türündeki 1972 tarihli Koşma Koşma adlı 45’liği ile ilk kez adını duyurarak listelere girer. Taka Taka, Zarar Görmüş Kalp, Pişmanlık Ettim Sevmeye, Dur Vazgeçme Beni başlıca aranjmanlarıdır.

1970’li yıllarda ablası Neşe Karaböcek‘in eşi Atilla Alpsakarya ile aşk yaşayan, Gülden Hamamböceği’in ablası Neşe Hamamböceği ile 12 takvim eşi Atilla Alpsakarya arasındaki evliliğin Temmuz 1974’te son bulmasının peşinde, Elenor Plak 975’te düğün masasına oturması ile skandallarlarla başlayan maceralı evliliği, mahkeme emri ile kesin olarak ayrılacakları 26 Ekim 1983 tarihine dek sürdü.

Gülden Hamamböceği’in Atilla Alpsakarya ile aşk yaşadığı bahis edildiği günlerde ailesi onu evden kovmuşlar, ve o da Cem Karaca’nın evine sığınarak orada yaşamaya başlamış. Derken Atilla gelip onu aldı ve evinde bakmaya başladı. Daha Sonra Atilla marka olan Hamamböceği soyadını kaybetmemek için Gülden Karaböcek’i kendisiyle evlenmesi için baskı yaptı. Gülden Hamamböceği, yıllar sonra bir televizyon proğramında Şenay Düdek’in ısrarlı sorularının karşısında “Sahiden ablam (Neşe Hamamböceği’in) eniştem ile evliyken Salih Güney ile ilişkisi vardı”. Diyecekti .

Bu evlilik döneminde Gülden Karaböcek, eşi Atilla Alpsakarya’nın sahibi bulunduğu Elenor Plak Şirketi hesabına toplam 8 adet 45’liğe imza atar.

1975-1976 döneminde, Elenor’un bir diğer sanatçısı olan ve tıpatıp kendisi gibi yeni yeni şöhretle tanışan Ferdi Tayfur‘un bestelerinden etkilenerek, sanatçının arabesk tarzdaki Bana Gerçekleri Söyle, Akşam Güneşi, Kır Çiçekleri, Alıştım, Çeşme, Ne Bilirdim oysa gibi ses getiren bazı bestelerine plaklarında başarıyla yer verir. Tüm bu dönemdeki çalışmalarında düzenlemelerine meşhur müzisyen Onno Tunç düzenleyen olarak imzasını atar.

Gülden Hamamböceği’i deyim yerindeyse Gülden Hamamböceği yaparak ona başlıca şöhretini kazandıran dönem ise, tüm bu çalışmaları izleyen 1977‘de çevirdiği ünlü Istek Taşı filmi olacaktır. Derhal gerisinde yayınlanan Dilek Taşı 45’liği ise sonsuz bir hit olarak sanatçının bir numaralı başyapıtını 1978 yılının unutulmaz klasiği olarak zirveye çıkarmıştır.

Istek Taşı filmi ve 45’liği ile yaşadığı başarı, sanatçıya fazla daha büyük bir başarının kapısını araladı ve bu nedenle meşhur “Müzik ve Ben” albümü doğdu. 1979 yılında yayınlanan bu albümünde Gülden Karaböcek, besteci kimliğini, tüm müzik bilgisini ve yılların duygu birikimini açık açık ve doğal bir şekilde, içinden geldiği gibi ortaya koyarak başta Sürünüyorum, Ayrılık Kolyesi, Kırılsın Ellerim, Bahtıma Yanarım ve Kaybolan Hayaller edinmek üzere hit haline gelen o kadar fazla esere imzasını başarıyla attı.

Başlıca hit olmuş eserleri; Dilek Taşı, Sürünüyorum, Kırılsın Ellerim, Ayrılık Kolyesi, Ağlıyorsam Yaşıyorum, Duyar mısın Feryadımı, Küstüm Sana Dünya, Mahşer Gününde, İki Sözcük, Sen Evlisin, Sevsen Ne Olurdu, Bugün gibi böylece fazla hit olmuş esere imzasını atmıştır. Yüzlerce şarkısı olup birçoğunun bestesi ve düzenlemeleri kendisine aittir. 35’in üzerinde albümü vardır.

Nisan 1982‘de “Gülden Fırtınası” adlı albümü; Küstüm Sana Dünya, Mahşer Gününde, İki Sözcük, Can mı Dayanır, Nasıl Güleyim gibi unutulmaz hitler çıkarmasına karşın, beklenen ticari başarıyı sağlayamadı.

12 Eylül 1975’te Atilla Alpsakarya ile olan ilk evliliğinden 1979 doğumlu Alpay adlı bir erkek ve 1986 yılının sonlarında Recep Hediye Düzgit ile yaptığı ikinci evliliğinden 1988 doğumlu Nur adlı bir kız çocuk annesidir.

1986 yılı Eylülünde meydana çıkan aşk temalarıyla süslü Aşığım Seviyorum albümü izler. Benzer yılın sonlarında Recep Hediye Düzgit ile evlenerek Düzgit Plakçılığı kurar. Bu şirket hesabına 1987-1989 arasındaki 3 takvim dönemde 4 albüm yapar. Hasret Pınarı (1987), Bir Mucize Allahım (1987), Zirvede On Yıl/Bestelerim (1988), Mutluluğa Geç Kaldım (1989). Armağan Düzgit’le yaptığı evlilikte istediği gibi yürümez. Bir izdivaç yürümüyorsa yürümüyordur; 3 defa evlenip, 3 kere ayrılırlar.

Mayıs 1983’te Londra da Palladium’da ve Avustralya‘da konserler verdi. 1984 yılında Çakıl Gazinosu’nda ve İzmir Fuarında assolist olarak sahne alır. Selami Şahin ile birlikte ikili olarak sahne aldıkları yıllarda, Akıllı Müren, Müzeyyen Senar, Ferdi Tayfur gibi meşhur sanatçılar kendisini izlemek üzere Çakıl Gazinosu’na kazanç, benzer sahneyi paylaşırlar. Albümlerinin yüksek satmak rakamları elde edilmesi üzerine Altın Plak yerine Kendisine İMÇ’de bir plak dükkanı hediye edilir.

1987 yılında Bir Mucize Allah’ım isimli Türkiye’nin ilk CD’sini çıkarmıştır. 1980 yalında yoğun açlık üzerine İzmir Fuarında assolist olarak sahneye çıkmıştır.

Son albümü 2001 yılında çıkan “Güldence” olup, son olarak 2004 yılında Murathan Mungan’ın “Laf Vermiş Şarkılar” isimli albümünde Otel Odaları isimli şarkı ile yer aldı.

2006 yılında Muazzez Abacı ile birlikte 22 sene aradan sonradan her tarafta İzmir Fuarı‘nda sahne alan artist 2006-2012 yılları aralarında Cahide Kabaret, Parkorman, Eylülist Müzik Kulübü, Paella, 5. Kat, Nahide, Harbiye Açık Hava Tiyatrosu, Haydar Aliyev Sarayı gibi fazla özel mekanlarda konserler vererek sevenleriyle buluşur.

İstanbul’da yaşamakta olan Gülden Karaböcek, besteci kimliğiyle MESAM üyesidir.Bağlama, gitar ve piyano da çalabilmektedir.

Evlilikleri :
1. evliliği: : 12 Eylül 1975’te Elenor Plak Şİrketinin sahibi Atilla Alpsakarya ile evlendi 26 Ekim 1983’de boşandı. birincil evliliğinden 1979 doğumlu Alpay (d.Haziran 1979) adlı bir erkek çocuğu oldu.
2.evliliği : 1986 yılında Recep Armağan Düzgit ile yaptığı ikinci evliliğinden 1988 doğumlu Nur adlı bir kız çocuk annesidir. sonra boşandılar.

Gülden Karaböcek’in bir dönemin dillerden düşmeyen şarkısı Dilek Taşının sözleri :
DİLEK TAŞI

Gözümde canlanır koskoca mazim
Sevdiğim nerede ben neredeyim?
Suçumuz neydi ancak ayrıldık böyle?
Kaybolmuş benliğim, ben ne haldeyim?

Efkarım birikti sığmaz içime
Bin sitem etsem de azdır kadere
Gülmeyi unutan ihtiyar gözlere
Mutluluktan haber ver dilek taşı

Bir hayal tufanı eser başımda
Hangi yanlamasına baksam durur karşımda
Artık tüm umutlar yabancı bana
Onu aramaktan ben ne haldeyim?

Ve ünlü Sürünüyorum şarkısı(sözleri Ali Tekintüre‘nin)
SÜRÜNÜYORUM

Döndürsene beni senin yoluna
Kahreden dünyamda sürünüyorum
Tedirgin geceler, korkulu düşler
Bak da gör halimi, sürünüyorum

Ne bir sevenim var, ne seven bir kalbim
Ellerim bağrımda, biçare kaldım
Bir gün değil sana her gün yalvardım
Duymadın sesimi, sürünüyorum….

Avutma her güne bin ümit verip
Ağlatıyor sonra hüsranlar gelip
Her Tarafta yarat beni dertten eleyip
Acı bu halime, sürünüyorum

Tövbeler dileyip düşsem yoluna
Günahım bırakmaz , girer koluma
Sonunda kul oldum kötü kuluna
Ayaklar aşağıda sürünüyorum…