Hüsrev Gerede
Hüsrev Gerede Biyografisi
Kurtuluş Savaşı sırasında iç isyanların bastırılmasında rol oynadı. Savaştan sonra Büyükelçi ve milletvekili olarak görev yaptı.
Hüsrev Gerede, 12 Mart 1886 tarihinde Edirne Karaağaç’ta doğmuştur. Mehmet Ali Paşa ile Mah-I Nur Hanım’ın oğludur. Bennu Gerede’nin dedesidir. Hüsrev Gerede’nin çocukluğu babası Mehmed Ali Paşa’nın görev yaptığı yerlerde geçti. Erzurum’da başlayan okul yaşamını babasının orada ölümü üzerine taşındıkları İstanbul’da sürdürdü.
1905’te Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1908 yılında Harp Akademisi’ni kurmay yüzbaşı olarak bitirdi. 1912 yılında Balkan Savaşları esnasında 7. Tümen Kurmay başkanlığı yaptı. Bir sene daha sonra Atina‘ya askeri ataşe olarak atandı. 1914-1917 yılları aralarında I. Dünya Savaşı‘nda Şark Cephesi’nde devir aldı. Fazla önemli askeri görevlerde bulundu. Kafkas Ordusu Harekât Şube Müdürlüğü yaptı ve 1915’te Kazım Karabekir Kolordusu Kurmay Başkanlığı’na getirildi. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi’nin imzalanışı sırasında Erzurum’da Kazım Karabekir Paşa’nın kurmay başkanıydı. Oysa sağlık sorunları sebebiyle izin alarak İstanbul’a gelmişti. O günlerde Mustafa Kemal Paşa da İstanbul’daydı. Mustafa Kemal Paşa, Şişli’de oturduğu evde, yeni atandığı Üçüncü Ordu Müfettişliği görevine gitme hazırlığı yapmakta, birlikte götüreceği subayların seçimiyle uğraşmaktaydı. Hüsrev Gerede, Mustafa Kemal Paşa’nın 18 karakter ekibinde yer alarak 16 Mayıs 1919’da Bandırma vapuru ile Samsun’a hareket eder.
Mustafa Kemal ATATÜRK ile aralarındaki arkadaşlık ve yakın egzersiz arkadaşlığı bu yolculukla başlar, Atatürk’ün ölümüne dek sürer.
1919 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın kurmay heyetinde istihbarat ve siyasi şube müdürlüğü yaptı. Meclisi Mebusan üyeliğine seçildi ve İstanbul‘un işgali üzerine Ankara‘ya geçerek Trabzon milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin çalışmalarına katıldı. Kurmay Binbaşı görevini sürdürürken Erzurum, Sivas ve Ankara‘daki faaliyetlere katıldı, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde çalıştı. O günlerde “Mustafa Kemal Paşa’nın sırdaşı” diye anılıyordu.
Bolu İsyanı’nda Gerede Olayı‘nda gösterdiği başarıdan dolayı Atatürk daha sonra kendisine “Gerede” soyadını verdi.
Cumhuriyet döneminde Mirliva (Albay) rütbesindeyken askerlikten ayrılarak, Budapeşte, Sofya, Tahran, Tokyo, Berlin ve Rio de Janeiro Büyükelçiliklerinde bulundu, elçiliği sırasında Türk-Japon ve Türk-Alman dostluğunun güçlenmesine çalıştı. 1934 yılında İran şahı Rıza Pehlevi’nin Ankara’ya gelmesini ve Türk-İran dostluğunu güçlendirilmesini sağladı. Tokyo Büyükelçiliği sırasında Ertuğrul Şehitliği’ndeki anıtı restore ettirdi. 1949 yılında emekli olmuştur.
1934-1936 yılları aralarında Urfa, 1942-1947 yılları aralarında Sivas milletvekilliği yaptı..
İstanbul, Teşvikiye’de, uzun yıllar yaşadığı caddeye “Hüsrev Gerede” adı verilmiş ve anısına bir anıt dikilmiştir.
Hüsrev Gerede anılarını dört kitapta yayımlamayı düşünmüş, ama yaşadığı dönemde, yalnızca ‘İran Hatıratı’nı yayımlayabilmiştir. ‘Harp İçinde Almanya’ adlı kitabı ölümünden uzun yıllar daha sonra kitaplaşmıştır. Anılarının en kayda değer bölümünü oluşturan ‘Atatürk’ ve ‘Kurtuluş Savaşı’ adlı kitapları; Osmanlıca el yazısı notlar halinde, dosyalar içerisinde kalmış. Bu notların temize çekilip yayına hazırlanmış duruma getirilememesi, Ankara’da yedek subaylığını yaparken bir bomba eğitimi sırasında ölen büyük oğlu Faruk yüzündendir. Oğlunun ölümü, Hüsrev Gerede’yi içten sarsmış, kaleme aldığı anılarına gösterdiği özenin azalmasına, yazdıklarını bitmiş gözden geçirememesine neden olmuştur.
Hüsrev Gerede, Diplomat Şampiyon Kemal (Söylemezoğlu) Bey’in kızı Lamia bayan ile evlendi. Ali Faruk ve Mehmet Selçuk adlı iki oğlu olmuştur.
Hüsrev Gerede,1962 yılında 76 yaşında İstanbul’da ölmüştür.