K

Klodfarer

Klodfarer Biyografisi

Türk dostu Fransız yazan.

Klodfarer, 27 Nisan 1876 tarihinde Lyon, Fransa’da doğmuştur. Claude Farrère, belli başlı adı Charles Frederick Bargone’dır. Babası, Fransa ordusunda bir deniz albayı idi. Klodfarer de Deniz Okulu’nu bitirdikten daha sonra 18 yaşında iken 1894 yılında Deniz Akademisi’ne girdi. 1899 yılında teğmenliğe terfi etti. 1918 yılında kaptan olan Klodfarer, yazar olabilmek için binbaşı rütbesindeyken ordudan 1919 yılında istifa etti.

Klodfarer, 1905 yılında yazdığı Medeni adlı romanla, Goncourt Akademisi Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Sık Sık Türkiye, Saygon gibi egzotik yerlere seyahatlere çıktı.

1920 yılında Fransız devlet tiyatrosu Comédie Française artistlerinden ve kendisinden azıcık yaşlı olan Henriette de Rogers ile evlendi.

Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sürecinde, Türkiye‘ye cephe bölge kendi ülkesi Fransa‘ya karşı Türkiye‘yi destekleyen yazılar yazdı. Turgut Özakman‘ın “Şu Çılgın Türkler” adlı romanında da adı geçen Claude Farrère, Türklere olan sevgi ve ilgisiyle, Kurtuluş Savaşı sürecinde Mustafa Kemal Paşa’yı destekledi. Atatürk‘e olan hayranlığını dile getirdi. Kurtuluş Savaşı esnasında da Türkiye’yi ziyaret eden Klodfarer 18 Haziran 1922 tarihinde İzmit’te Mustafa Kemal Paşa ile de görüştü.

1935 yılında Fransız Akademisi üyeliğine seçildi. “Les Civilisés” (Uygarlaşanlar, 1905) ve “La Bataille” (Savaş, 1909) adlı romanlarıyla üne kavuştu. İki kere Türkiye’ye geldi. Türkiye ile ilgili yapıtları arasında “Les Quatre Dames d’Angora” (Ankaralı Dört Bayan, 1933), “Roxelane”, “La Dernière Porte” (Son Kapı, 1951) sayılabilir.

Claude Farrère’in otuz değin eseri vardır; bunların çoğu roman, bir kısmı hikâye ve seyahat notları, iki tanesine piyestir. Başlıcaları şunlardır : Les Civilisés, L’Homme qui Assassina, La Bataille, Les Petites Alliées, La Dernière Déesse, Le Dernier Dieu, Les Condamnés à Mort, Thomas L’Agnelet, La Marche Funèbre, Les Hommes Nouveaux .

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Kleopatra

Claude Farrère’in mevzularını Türkiye‘den ve Türk tarihinden aldığı eserler L’Homme qui Assassina, yani Öldüren Adam, L’extraordinaire Aventure d’Achmet Pacha Djémaleddine, yani Ahmed Cemaleddin Paşa‘nın Harikülâde Maceraları, Roxelane, yani Hürrem Sultan, Les Quatre Dames d’Ankara, yani Ankara’nın Dört Hanımı ismini taşır. Claude Farrère minik hikâyelerini bile dostlarına, ünlü şahsiyetlere ithaf etmeyi âdet edinmiştir; bu nedenle sevgi ve sadâkatini belirtmiş, kendisini tekrar tekrar sevdirmiştir.

Harika öyküler de yazan Klodfarer, Japonya‘ya bağımsız bir yazar olarak ziyafet edildi. 1922 yılında İstanbul‘da Sultanahmet’te bir caddeye adı Klodfarer olarak Türkçe okunuşuyla verilmiştir.

Klodfarer İstanbul’a başlangıçta 1902 yılında Pierre Loti‘nin kaptanı olduğu bir gemiyle geldi. Burada 2,5 yıl görev yaptı. Türkiye‘yi fazla sevdi ve buraya bağlandı. Arkasından 1908 yılında 1922 ve 1936 yılında her tarafta geldi. 1939 ve 1950 yıllarında Türkiye’yi iki defa daha ziyaret etti. Keza Osmanlı, keza de cumhuriyet döneminde toplam 11 kere Türkiye’yi ziyaret etti. II. Meşrutiyet esnasında da İstanbul’da bulundu ve 1910 yılında Osmanlı Devleti kadar Mecidiye Nişanı ile ödüllendirildi.

Klodfarer, 21 Haziran 1957 tarihinde Paris, Fransa’da 81 yaşında ölmüştür.

Birinci Dünya savaşında, Osmanlı İmparatorluğu, Fransa ve İngiltere’ye karşısında savaşırken, Claude Farrère Fransız donanmasında hizmette bulunuyordu. Paris o süre Türk düşmanlarının merkezi haline gelmişti. Çoğu Kez toplantılar yapılıyor, gazetelerde gayet sert yazılar çıkıyordu; bunlarda Türklerin yıkım edilmeleri, hiç olmazsa Orta Asya’ya sürülmeleri şeklinde iddialar ortaya atılıyor, Hıristiyan taassubu bu hareketleri körüklemekten geri kalmıyordu.

1917 de Paris’in büyük konferans salonlarından birinde yeniden görüşme vardı; o sırada Claude Farrère sırtında Fransız deniz subayı üniforması, göğsünde Légion d’Honneur ve Osmanlı hükümeti göre verilen Mecidî nişanı bulunduğu halde içeri girdi. öyle ya da böyle şöyle konuştu :
«Türkler bizim tarihî dostlarımızdır; gözü kara, erdemli, yüksek kalpli insanlardır. Dört asır evvel büyük ve mükemmel Türk hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman Fransa Kralı I. François‘ esaretten kurtarmak için harekete geçmiş, Fransa’nın selâmeti için Şarlken’e harb açmıştır. Amiral Barbaros Hayreddin Paşa’nın komutasındaki deniz filosu, Fransız donanmasıyla beraber Nis şehrini kuşatmış, İspanyollarla savaşmıştır. O zamandan beri defalarca Türklerden son derece dostluk gördük, birçok defalar silâh arkadaşlığı ettik. Bu defa şans bizi aleyhinde karşıya getirdi; düşünmeliyiz ki, onlar yalnızca vatanlarını ve hürriyetlerini müdafaa ediyorlar. Türklere aleyhinde olan sevgimiz ve dört yüzyıllık iyi münasebetlerimiz asla sarsılmamalıdır. Türk milleti dünyanın en asil milletlerinden biridir.»
Hizmette olan bir Fransız subayının kendi hükümetiyle harp halindeki bir milleti sırtında üniforma ile müdafaa etmesi parlak bir medenî cesaret ve yüksek bir faziletti. Salondakiler Claude Farrère’i ayakta alkışladılar.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Karel Capek
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı