Kristof Kolomb
Kristof Kolomb Biyografisi
1492 tarihinde Atlantik Okyanusu‘nu aşarak Kuzey Amerika Kıtasına but basan birincil kaşif olduğu söylenmektedir. Doğrusu ilk vikingler yüzlerce sene önce Amerika’ya ulaşmış olduğu tarihsel belgelerle kanıtlanmıştır. Bu kara parçasını Hint toprakları zannedip dünyaya böyle duyurdu. Bu gezisini İspanyol bayrağı içeren gemiyle yapmıştır. Kristof Kolomb, Amerika’yı keşfetmemiştir sadece buranın hint adaları olduğunu sanıp böyle bir kıtanın varlığını dünyaya duyurmuştur. Ancak keşfettiği yerin yeni bir kıta olduğunu anlayamadan ölmüştür. bununla birlikte yeni kıta adını Kolomb’la benzer dönemde yaşamış ve 1497 ya da 1499’da Güney Amerika’ya ulaşmış olan Amerigo Vespucci adında bir İtalyan’dan aldı.
Kristof Kolomb, 1451 yılında İtalya, Cenova’da doğmuştur. Esas adı Cristóvão Colombo’dur. Babası Domenico Colombo, annesi Susanna Fontanarossa’dır. Gençliği, tutkuyla alt olduğu denizlerde ve denizci aileleri arasında geçmiştir. Babası dokumacılık işi yapmaktaydı. Yoksul oldukları için okuyamayan Kristof Kolomb, bir gemiye tayfa olarak işe girmiştir.
Harita yapma merâkına sâhib olup genç yaşlarında deniz yolculukları yaptı.
Ege denizindeki bir ada olan Chios’a kısa gezi yaptı. Mayıs 1476’da, Cenova’dan Kuzey Avrupa’ya değerli kargo içeren askeri bir konvoyda yer aldı. 13 Ağustos 1476 tarihinde Portekiz sahilleri açıklarından geçerlerken Portekiz gemilerince yolları kesilince savaş çıktı. Bu savaşta yaralandı ve Portekiz’in ufak bir kasabası olan Lagos’ da karaya çıkmayı başardı.
Kristof Kolomb, 1479 yılında Portekiz asıllı Filipa Moniz Perestrelo ile evlendikten daha sonra Portekiz’e Lizbon’a yerleşmiştir. Kayınpederinin, Prens Henry’nin kaptanlarından birisi olması da sefer öncesi birikimlerini artırdı.
1482’de Portekizliler kadar inşâ edilen Afrika Altın kıyısındaki Kale’ye gitti. Burada “Batıya artan bir şekilde Hindistan’a ve Uzaktan Doğuya varılacağı” fikrine inandı. Daha önceki coğrafî bilgileri inceleyerek Dünya’nın olduğundan daha minik olduğu fikrine kapıldı. Kozmograf Toscanelli‘nin, “kesintisiz batıya gidilirse doğuya varılır” düşüncesinden etkilendi. Keza, Atlas Okyanusu’nun batısındaki kara parçalarını belirten eski haritaları inceledi. Rastladığı bütün kaynaklar, onu, Hindistan’ın Amerika’ın yerinde olduğu düşüncesine vardırıyordu. Avrupa ile Japonya arasını olduğunun beşte biri kadar hesapladı. Aradaki Amerika kıtasını bilmediğinden hesaplarında yanıldı.
Kristof Kolomb, Amerika’nın keşfiyle sonuçlanacak seferine çıkmadan önce, oldukça ayrıntılı bir coğrafî bilgiye, gemi teknolojisiyle ilgili geniş bir birikime ve seferin maddî yükünü çekecek siyasî ve malî desteğe sahipti. Hem yaptığı araştırmalarda, Romalı devlet adamı Plinis’un «Naturalis Historia»sını (Tabiat Tarihi) Yunanlı bilim adamı Batlamyus’un «Coğrafya»sını, Marco Polo’nun «Seyahatler»ini, Cambrai piskoposu ve Paris Üniversitesi rektörü Pierre d’Ailly’nin 1420 yılında yazdığı «Image Mundi» (Dünyanın Görünümü) adlı kitabını okumuştu.
Düşündüğü seyâhatı gerçekleştirmek için 1485’te Portekiz kralına başvurdu, sonuç alamayınca İspanya’ya geldi. 1486’da Kraliçe İsabella’ya teklifini sundu. Ancak altı yıl daha sonra Kraliçe İsabella ve Kral Ferdinand seyâhatini para vererek desteklemeyi kabul ettiler.
3 Ağustos 1492’de 120 kişilik mürettebâtı yer alan Santa Maria, Nina ve Pinta isimli gemilerle Palos limanından batıya açıldı. Güneybatı yönden ilerleyerek 3 Eylülde Kanarya Adalarına, 12 Ekimde Bahama Adalarına geldi. Doğu Hindistan’a ulaştığını zannetti. Aralarında Haiti’nin de bulunduğu irili ufaklı birçok adayı keşfetti ve İspanyol bayrağı çektiği adaların benzersiz güzelliklerini seyir defterine yazdı. Santa Maria gemisinin karaya oturması sonucu bu bölgede 39 birey bıraktı. Kuzeydoğu doğrultusunda geri gelerek 15 Mart 1493’te 224 gün sonra Palos limanına geri döndü.
İkinci seferinde Koloni ayarlamak nedeniyle 17 gemi ve 1200 denizci asker ve göçmenle 25 Eylül 1493’te Cadiz’den hareket etti. 3 Kasımda zahmetsizce Dominik’e vardı. sonradan Antil Adalarını dolaşarak bugüne değin gelecek olan isimlendirmeleri yaptı. İlk 39 kişinin bulunduğu yere varınca bunların kötü davranışları nedeniyle yerliler kadar yerlerinden sökülüp atıldığını fark etti. Columbus 10 Mart 1496’da hareket ederek 11 Haziranda Cadiz’e geri döndü.
Hispaniola bölgesinde kurulan bu koloni; 1492’de 250.000 olan yerli nüfûsu 1508’de 60.000 ve 1560’da 500’ün altına düşürdü.
30 Mayıs 1498 yılında üçüncü yolculuğuna çıktı. Daha da güneye inerek Venezuella’ya yakın Trinidad Adasını keşfetti. Sırası Gelmişken kurduğu koloniye geldiğinde koşul karışıktı. Bu sebeple İspanya’dan 1500 yılında kral kadar gönderilen yetkili biri idareyi ele aldı ve Kristof Kolomb’u zincire vurarak İspanya’ya yolladı. Kraliçe İsabella ve Kral Ferdinand Columbus’a 3 Nisan 1502’de dördüncü defâ seyâhat izni verdiler. Hindistan’a daha kısa bir yol bulmak için Orta Amerika sâhillerini yeniden aşağıda dolaşan Columbus, Panama’dan Pasifik Okyanusunu keşfedemedi. 1504 yılında İspanya’ya geri döndü birkaç gün sonra da Kraliçe İsabella öldü. Ondan sonra da Kristof Kolomb gözden düştü ve yalnız olarak yaşadı.
Krisle evlendi. Diego Columbus ve Ferdinand Columbus adlarında iki oğlu oldu.
Kristof Kolomb, 20 Mayıs 1506 tarihinde İspanya, Valladolid’de 55 yaşında ölmüştür. Kristof Kolomb’un mezarı Endülüs’te Sevilla Katedrali içerisinde yer almaktadır.