L

Lev Troçki

Lev Troçki Biyografisi

Marksist teorisyenlerden olan Lev Troçki, 1917 Rus Devrimi, Sovyetler Birliği‘nin kurulması ve daha aşağı yapısının oluşturulmasında etkin olan isimlerden biridir. Dışişlerinde sorumlu Halk Komiseriliği ve Bolşevik Parti’nin Politbüro üyeliğini yapmış; Kızıl Ordu‘nın kurulmasında etkin rol oynamıştır. Lenin’nin ölümünden sonradan Stalin’e aleyhinde “Sol Muhalefet“i geliştirmiş ve bu yüzden SSCB‘den sürülmüştür. 11 sene süren sürgün hayatında çoğu ülkede bulunmuş ve “Troçkizm“i dağıtmak ve dünyada sosyalist bir ahenk temin etmek amacıyla çalışmalar sürdürmüştür. Şu an halen dünyada Troçkizm’den etkilenmiş gruplar bulunmakla birlikte özellikle Stalinizm ve Maolizm‘e karşısında muhalefeti oluşturmaktadır.
Bütün adıyla Lev Davidoviç Troçki, 7 Kasım 1879‘da o dönem Rusya’ya alt yer alan Güney Ukrayna’nın Kerson şehrinde doğdu. Yahudi bir çiftçi olan babası David Leontyeviç Bronstein ve annesi Anna Bronstein’nin beşinci çocuğu olan Troçki, ailesi Yahudi olmasına rağmen evde Rusça ve Ukraynaca öğrenmişti. Troçki’nin kız kardeşi Olga, Bolşevik Partisi’nin ileri gelenlerinden Lev Kamenev ile evli olduğundan ailenin içine siyaset girmişti.

Troçki, 9 yaşına geldiğinde daha iyi eğitim alması nedeniyle Odessa‘da yaşamış teyzesinin yanında gönderildi. Burada bir Alman Okulu’na yazıldı. Bu okulda aldığı eğitim onun kültür ve eğitim hayatının gelişmesine ve erken yaşta entellektüel seviyesinin gelişmesine sebep oldu. sonradan hayatında büyük önemi olacak bir gelişme sağladı. “Hayatım” adlı otobiyografik eserinde bu okulda aldığı dil eğitiminin kendine fazla yarar sağladığını belirtmişti. Troçki Ukraynaca, Rusça, İbranice, Almanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca öğrenmişti.

Dahamek için 1896 yılında şimdiki adı Mykolaiv olan Nikolayev’e giden Troçki, burada matematik ve hukuk eğitimi aldı. 1897 köklü değişiklik yandaşları ile tanışması bu sayede oldu. 1898 yılında Rusya Sosyal Demokratik İşçi Partisi‘nin kolu olan Güney Rusya Çalışanlar Birliği‘ne girdi. Girdiği devrimci gruplarda, Marksizm görüşünü tanıdı. Grubun fikirlerini yaymak için birçok araştırmalar düzenledi. Bu faaliyetlerinde dolayı 1898 yılında Çarlık kadar tutuklandı.

İki sene süren hapis hayatından daha sonra, Sibirya’ya sürgüne gönderildi. “Troçki” takma adını bu dönem kullanmaya başladı. Sürgünde iken Marksist bir felsefe öğrencisi olan Aleksandra Sokolovskaya ile tanıştı ve evledi. 1902 yılında Rusya’dan kaçarak önce Viyana‘ya arkasında Londra‘ya gitti ve orada Vladimir Ilyich Lenin ile tanıştı. Georgy Plekhanov, Julius Martov ve Lenin’nin atama aldığı “Iskra” adlı gazeteye girdi ve “Pero” takma adıyla yazılarını yazmaya başladı. Ertesi sene 1903‘de Londra’da düzenlenen Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin kongrasine katıldı.

1903 yılında düzenlenen Rusya Demoktar İşçi Partisi’nin ikinci kongresinde, parti, Bolşevikler ve Menşevikler elde etmek üzere iki öbür gruba ayrılmıştı. Lenin’nin lideri konumuna geldiği Bolşevik grubuna karşı, troçki Menşevik tarafında yer aldı. Fakat kısa bir süre sonra Plehanov‘un önderliğindeki Menşevikler ile de hafıza arılıkları doğmasından nedeniyle bu gruptan da ayrıldı.

1905 yılında “Kanlı Pazar” olarak nitelendirilen olayın hemencecik peşinde, Troçki yeniden Rusya’ya döndü ve Rus devrimi için incelemeler içine girdi. Bu dönem hem menşevikler ile hem darlığa aleyhinde yürüttüğü köklü değişiklik hareketi başarılı olamayınca tekrar Sibirya’ya sürüldü fakat bu seferde Finlandiya’ya kaçmayı başardı. “1905” adlı kitabında bu firar öyküsünden bahsediyordu. 1907 yılında Rusya Sosyal Halkçı İşçi Partisi’nin 5. Kongresine katıldı. Peşinde ayını yılın Ekim ayında Viyana’ya giderek Avusturya Sosyal Halkçı Parti’nin çalışmalarına katıldı. Alman Sosyal Halkçı Parti için 7 yıl süreyle çalıştı.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Luis Fonsi

1908 yılında, Rusya’ya ihtilaf olarak, proleterlerin haklarını öne çıkaran, Joffe Matvey ve Viktor Kopp‘un editörlüğünde haftada bir Rusça olarak yayınlanan “Pravda” (Hakiki) adlı gazeteyi çıkardı. 1905 ile 1907 yılları aralarında süregelen Bolşevik-Menşevik tartışmaları 1910 yılında Rusya Sosyal Halkçı İşçi Partisi’nin Paris’teki kongresinde Lenin’nin fikirleri doğrultusunda birleşti ve Troçki’nin yayınladığı “Pravda” adlı gazete aniden partinin devlete ait yayınlama kuruluşu durumuna geldi. Troçki 1912 yılının Nisan ayına kadar bu gazeteyi çıkarmaya devam etti. 22 Nisan‘dan sonradan St. Petersburg‘da Bolşevikler “Pravda” adlı gazeteyi çıkarmaya devam ettiler. Bu durumdan rahatsız olan Troçki, gezetenin baş editörü olan Menşevik lider Nikolay Chkheidze‘ye bir mektup yazarak, Bolşeviklere katıldığını bildirdi.

Troçki, 1917 yılında Rusya’ya döndükten hemencecik sonradan Petrograd Sovyeti Başkanlığı’na getirildi. Yapılacak devrimde ve sonra daha aşağı yapının hazırlanmasında ve yönetilmesinde büyük rol oynadı. Gregoryen takvime tarafından 24 Ekim 1917; Miladi takvime kadar 7 Kasım 1917‘de gerçekleştirilen, Petrograd’daki Çarlığa ait kışlık saraya Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin yaptığı etken ile, Çarlık Rusya yıkıldı ve yerine Sovyet Rusya’nın kurulması için ilk adım atıldı.

Köklü Değişiklik ardından Sovyetler Birliği’nin en manâlı adamlarından biri ahaline gelen Troçki, önce Dışişleri sonra Savaş Bakanlığı’na getirildi. Savaş Bakanlığı yaptığı dönem Kızıl Ordu ile ilgili faaliyetlerde bulundu. Başkomutan sıfatıyla Kızıl Ordu’nun kurulmasını sağladı ve ihtilal sonrası meydana gelebilecek ayaklanmaları bastırmak ile görevlendirildi. Ama kısa süre sonra parti ile düşünce ayrılığına düşmesi sebebiyle partiden uzaklaştı.

I. Dünya Savaşı‘ndan çekilmiş olan Rusya’nın Brest-Litovsk Antlaşması‘nı imzalaması kosunda Lenin ve Bolşevikler ile akıl ayrılığına düşen Troçki, anlaşmanın imzalanmasının Avrupalı Devletler’in sömürgeci güçlerine karşı itaat etmek anlamına geleceğini düşünüyordu. Almanya’da da gelişen bir proleterya olduğunu farkında olna Troçki, Rusya’da ihtilal ile getirdikleri rejimin, yayılarak Avrupa’da da büyüyebileceğini düşünmekteydi. Bu görüşünü, I. Dünya Savaşı gibi emperyalist bir savaştan çıkmış Avrupa Devletlerinin destekleyeceği düşüncesi desteklemekteydi. Ama Lenin yönetimindeki Bolşevikler, Sosyalist rejimin Avrupa’ya yayılacağını düşünmedikleri gibi, Brest-Litovsk Antlaşması ile zaten yeni bir devir geçirmiş ve iç karışıklıklar ile mücedelesi sürekli bir ülkenin bu girift dönemden çıkabileceğini umuyorlardı.

Antlaşmanın imzalanması için yapılan oylamada 7’ye 4 kaybeden Troçki, Brest-Litovsk Antlaşmasını imza atmak için görevlendirilse de bu görevini yerine getirmedi. Bunun üzerine Lenin ve Bolşevikler ile arası açıldı ve antlaşmayı imzalaması için yerine Kamenev kadar imzalandı. Bu mukavele ile 1878 yılında devrimden önce Rusya’nın Osmanlı Devleti’nden aldığı Kars, Ardahan ve Batum da bitmiş Osmanlı Devleti‘ne bırakılmış oluyordu. Bunların yanına, Rusya’nın batısında büyük bir alan elden çıkmış oluyordu. Troçki, bu bölgenin emperyalist güçlere karşısında sosyalist düşüncenin yayılması için Avrupa ile bir tampon bölge olması gerektiğini düşünse de, antlaşmadan sonra bu amaç için manâlı bir koz kaybetmiş oluyordu.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Lale Mansur

Bu antlaşmanın imzalanmasından sonra Sovyetler Birliği’nde iç savaş dönemi başladı. 19 Ocak 1918‘de yapılan seçimlerde Bolşeviklerin partisi istediği sonuçları alamayınca, muhaliflerine karşısında sert bir davranış içine girmişlerdi. Brest-Litovsk ile başlayan Bolşevik-Menşevik anlaşmazlığ kısa sürede bir iç savaşın çıkmasına sebep oldu. Bolşeviklerin silahlı gücü olan “Kızıl Ordu“, muhaliflerin yönetimindeki “Beyaz Ordu” ile mücedele içindeydi. Diğer partiler ile birleşen devrimciler, Bolşevikleri indirme planı kurmaktaydı. Gücü elinde tutan Bolşevikler, hükümeti karşıdevrimden korumak nedeniyle “Çeka” adında bakımlı bir polis teşkilatı kurdu. 1920li yılların sonuna gelirken “sol muhalefet” zayıfladı. Troçki’nin gücü de giderek azalmaya başladı.

1922 yılında iç çatışmalar yavaş yavaş son bulurken, 21 Ocak 1924‘te Lenin’nin ölümü ile partinin iktidarına Josef Stalin geçti. Bu tarihten sonra Stalin ile iktidar mücadelesi dönemi başladı. 1922 yılında Merkez Kurul Genel Sekreterliği’ne getirilen Stalin, 1928 yılında Troçki’nin önderliğindeki muhalefete son vermek amacıyla aşındırma çabaları başladı. Önce Savaş Komitesi görevinden alınan Troçki, sonradan Siyasi büro ve Komünist Enternasyonel Yürütme Kurulu Merkez Komitesi’nden alındı. İki sene kapsamında elinden bütün yetkileri alındı hatta 1927‘de Onbeşinci Komünist Parti Kongresi’nde parti üyeliğinden bile atıldı. Bundan sonra sürgün hayatı başladı. Bir süre Kazakistan‘nın Alma Soy bölgesinde yaşadı.

18 Ocak 1929 tarihinde, Sovyet Ceza Kanunu’nun 58/10 maddesinden, devrimcilik ve yasa dışı Sovyet Partisi kurmak suçlamalarıyla Sovyetler Birliği’nden sürüldü. Ülkeden sürülmesinden hemen sonradan Türkiye‘ye sığındı ve 19291933 yılları arasında İstanbul’da Büyükada’daki evinde fazla sıkı güvenlik önlemleriyle birlikte torunu ve kızıyla birlikte yaşadı. Bu dönem sakin bir yaşam sürdü ve düşüncelerini kaleme alma fırsatı buldu.

20 Şubat 1932 tarihinde, Stalin göre Sovyet vatandaşlığından dahi çıkarıldı. Kendisi kızı Nina ile istanbul’da kuytu bir hayat geçirse de, 1933 yılında Berlin’de yaşayan diğer kızı Zina’nın kararsız intiharı onu fazla yıkmıştı. Kısa bir vakit daha sonra oğlu Lev de öldürüldü. 17 Temmuz 1933‘de Fransa‘ya geçti. Ancak iki sene geçmeden buradan da sınırdışı edildi. Geçtiği Norveç‘te de tekrar iki yıl kalabildi. En son 9 Ocak 1937‘de Meksika‘ya sığındı ve Mexico City’e yerleşti. Burada Dördüncü Enternasyonal‘in çalışmalarını başlattı. Sürgünde olması köklü değişiklik için çalışmasına engel olmadı.

1938 yılının Eylül ayında Paris’te biraraya gelen Avrupa, Amerika ve asya’dan gelen 30’a yakın vekil, Sovyetler Birliği’nin komiterm Stalin tarafından ele geçirildiği için, proleter sınıfına önderlik yapamayacağına dair karar aldılar. bu nedenle dünyada sosyalist devrimi devam ettirecek bir partinin kurulma ihtiyacı doğdu. Bu kongre ile bu görevi üstlenecek bir örgüt oluşturulacak ve geçiş programı hazırlanacaktı. Troçki’nin çabaları ve liderliği ile oluşturulan Dördüncü Enternasyonal, kapitalizme karşı olduğu gibi Stalin’e karşı da bir tavır içindeydi. Hatta Stalinist ve Troçkistler arasındaki düşmanlık pek büyümüştü oysa, birbirlerini imha etmek için yürüttükleri incelemeler başka ülkelere de sıçrıyordu.

II. Dünya Savaşı ile Dördüncü Enternasyonal’de kopmalar başladı. Troçkist gruplar, bilhassa Vietnam’daki kitle desteğini kaybettiler. Dördüncü Enternasyonal Milletlerarası Sekreteryası, II. Dünya Savaşı sonrası siyasi durumu ve Doğu Avrupa’daki yeni sosyalist devletleri değerlendirmek amacıyla 1946, 1948 ve 1951 yıllarında bir dizi milletlerarası kongre topladı. Özellikle 1951 Kongresinde Doğu Avrupa ve SSCB’deki durumu “deforme olmuş sosyalizm veya deforme olmuş işçi devleti” olarak tanımladılar.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Liam Hemsworth

Stalin, Troçki’yi SSCB’deki rejim için büyük bir tehlike olarak görüyordu. 1940 yılında İspanyalı bir GPU ajanı olan Ramon Mercader, gazeteci kılığında röportaj yapma bahanesi ile Troçki ile röportaj ayarladı. Mercader tarafından ağır yaralanan Troçki, aldığı yaranın etkisiyle 21 Ağustos 1940‘da vefat etti. Ölmeden önce bilincinin geri geldiği sırada söylediği “Kent Soylu basınına iyi araç gereç olduk” ve “Dördüncü Enternasyonal’in zaferinden eminim” sözleri son söyledikleri oldu. Stalinistler bu suikastı hiçbir vakit üstlenmediler ve yalan yanlış bir iddia olduğunu savundular.

Troçki’ye tarafından Rusya gibi burjuva devriminin gerçekleşmediği ülkelerde, proleterya kendi devrimini yapmakla kalmayıp, kent soylu devriminin gereklerini de yerine getirmek zorundaydı. İşçi toplumunun bir anda böyle büyük bir değişimi kaldıramayacağını düşündüğünden galibiyet sağlayacak olan sistemin “aralıksız devrim” olduğunu söylüyordu. kimsesiz kalmış bir sosyalist devleti, kapitalizm ile mücadelesinin tatmin edici olmayacağından, gelişmiş kapitalist ülkelerde sosyalizmin en kısa sürede yayılması gerektiğini savunmuştu. Ülke devriminden çok dünya devrimini savunan Troçki, SSCB’de kurulan Stalinist yapının yeterli olmayacağını düşünmekteydi. Kapitalist bir dünyada tek başıan yer almak imkansızdı. Stalin’i devrimi korumak namına sosyalizmi feda etmesinden ve batılı devletler ile işbirliği içinde olmasından suçlamaktaydı. Ancak Stali’nin de yaptığı kapitalist düzende sistemi korumaktan diğer birşey değildi. Troçkizmin, Marksist düşüncenin sol kanadı olduğu kabul edilir. Troçkizme tarafından, SSCB’de demokratik hakların kısıtlandığı ve dünyaya sosyalizmin yayılması gerektiği esas düşüncelerdir.

Troçki’nin ömrünün son yıllarında başlattığı Dördüncü Enternasyonal, sosyalizmin dünyaya yayılmasını ve bunu kapitalist sistemi sert bir şekilde değil de sindirerek yapabileceği görüşünde olsa da, II. Dünya Savaşı ile askeri ve siyasi sürecin emperyalizmden beslendiğinin anlaşılması ile bu düşünce etkinliğini kaybetmiştir. Troçki’nin ölümünden daha sonra Sri Lanka ve Bolivya’da hala çok sayıda Troçkist bulunmakla beraber, gruplar arasında çatışmalar sebebiyle birlik sağlanamamaktadır. Hem Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde kitle desteği oluşturulsa da azınlıkta kalmaktadır.

ESERLERİ:

1905
Bireysel Terörizmin İflası
Entelijensa ve Sosyalizm
Marksistler Bireysel Terörizme Neden Karşıdırlar?
Üçüncü Kongrenin Esas Dersi
Komunist Enternasyonal’in Taktikleri Üzerine
Dördüncü Dünya Kongresi Raporu
Yoldaş McKay’e Mektup
Paris Komunü Üstüne
“Avrupa Birleşmiş Devletleri” Sloganı İçin Yerinde Vakit mı?
Doğu’da Perspektifler ve Görevler
Ekim Dersleri
Lenin’den Daha Sonra Üçüncü Enternasyonal
Tek Ülkede Sosyalizm?
Katalan Milliyetçiliğinin İlerici Karakteri
İspanyol Komunizmi Ve Katalan Federasyonu
Katalonya’da Milli Sorun
Rus Devrimini Savunurken
Sürekli Devrim-Sonuçlar ve Olasılıklar
Milliyetçilik ve Idareli Hayat
Uluslararası Komünist Birliğin Temel Teorik Görüşleri Üzerine Bir Tartışmaya Katkı Maddesi
Savaş ve Dördüncü Enternasyonal
Amerika Komunist Olursa
Merkezci Kombinasyonlar ve Marksist Taktikler
Merkezci Simya mı, Marksizm mi?
Güney Afrika Tezleri Üstüne
Terörizm ve Sovyetler Birliği’ndeki Stalinist Rejim
Komunist Manifesto’nun Doksanıncı Yıldönümü
Lenin ve Sömürgeci Savaş
Grynszpan’dan Yana: Faşist Kıyım Çetelerine ve Stalinist Hainlere Karşı
Zamanımızda Marksizm
Bir Kez Daha “Marksizmin Krizi” Üzerine

Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı