Leyla Gencer
Leyla Gencer Biyografisi
Batı ülkelerinde “La Diva Turca”, “La Gencer”, “La Regina” olarak ün yapan Leyla Gencer, 20. yüzyılın en önemli sopranolarından birisi olarak tanınır.
Ayşe Leyla Gencer, 10 Ekim 1928 Tarihinde istanbul’da Polonezköy’de doğmuştur. Babası Safranbolulu Müslüman bir ailenin oğlu olan Hasanzade İbrahim Bey, annesi Polonyalı Katolik bir ailenin kızı olan Alexandra Angela Minakovska’dır. Annesi evlenince müslüman olup Atiye adını aldı. Sonra ailesi 1934 yılında soyadı kanunu ile Çeyrekgil soyadını aldılar.
Modacı Cemil İpekçi’nin annesi Sahire hanım, Safranbolu Yörük Köyü’nden Çeyrekgillerdendir, dolayısı ile modacı Cemil İpekçi ile akrabadır. Hem Leyla Gencer, müzisyen İlham Gencer’in amcasının eşi olur.
Leyla, Karaköy’de hanları olan ve amcası ile birlikte çiftçilik, balıkçılık, taşımacılık, Lale Sinemasının işletmesi ve Çubuklu suyunun işletmeciliğini yapan babasını genç yaşta kaybetti.
İstanbul İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonradan İstanbul Devlet Konservatuvarı‘nda şan eğitimi aldı. Meşhur orkestra şefi Muhittin Sadak ve besteci Cemal Reşit Rey‘in öğrencisi oldu. Gerisinde Ankara Devlet Operasında devam ettiği şöhret eğitimine İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ve Apollo Granforte ile devam etti.
1950 yılında Ankara Devlet Operası sahnesinde Mascagni’nin Cavalleria Rusticana eserinde Santuzza rolünü yorumlayana dek Ankara Devlet Opera ve Balesi Korosu’nda tayin aldı.
Birkaç sene içerisinde tanınan bir opera sanatçısı olan Gencer, birçok kayda değer devlet etkinliğine soprano olarak ağırlama edildi. ABD devlet başkanlarından Harry S. Truman, Dwight David Eisenhower, Yugoslavya‘nın kurucusu Mareşal Tito, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya, Ürdün Kralı Hüseyin, huzurunda resitaller verdi.
Leyla Gencer’in İtalyan sahnelerine adım atması Napoli San Carlo Tiyatrosu’nda tekrar Santuzza rolü ile oldu. İlk kez 1953 yılında, Türkiye ile İtalya aralarında imzalanan Kültür Anlaşması çerçevesinde bir radyo konseri saptamak için Roma‘ya gitti.
Bir sene sonradan 1954 yılında Madame Butterfly ve Yevgeni Onegin operalarını seslendirmek için tekrar Napoli’ye döndü. 26 Ocak 1957’de La Scala Tiyatrosu’nda başta sahneye çıkarak Poulenc’in Les Dialogues des Carmelites operasının dünya prömiyerinde Lidoine rolünü yorumladı.
Şubat 1957’de, Milano Duomo Katedrali’nde düzenlenen Toscanini‘yi kutlama törenlerinde, şef Victor De Sebata yönetimindeki La Scala Tiyatrosu koro ve orkestrası eşliğinde, Giuseppe Verdi‘nin Requiem’inin final bölümünü yorumlayan Gencer, tekrar 1957 Temmuz’unda, La Scala Tiyatrosu’nun Köln turnesinde La Forza Del Destino operasında başrolü seslendirdi.
Ünlü soprano Leyla Gencer, 1957 ile 1980 seneleri arasında La Scala Tiyatrosu’nda, Giuseppe Verdi‘nin Don Carlos, La Forza Del Destino, Aida, Macbeth, Simon Boccanegra, I Vespri Siciliani; Vincenzo Bellini‘nin Norma; Gaetano Donizetti‘nin Poliuto ve Lucrezia Borgia; Wolfgang Amadeus Mozart‘ın Idomeneo; Claudio Monteverdi‘nin L’Incoronazione di Poppea; Christoph Willibald Gluck‘un Alceste; Peter İlyiç Çaykovski‘nin Maça Kızı; Benjamin Britten‘in Albert Herring ve İldebrando Pizzetti ‘nin L’Assassinio nella Cattedrale eserinin 1958 yılı dünya prömiyeri de dahil elde etmek üzere bir çok başrol yorumladı.
Leyla Gencer, 1960’larda mesleğinin doruğuna çıktı. Hiç bilinmez operaları seslendirmeyi sürdürdü. 1963’te Giuseppe Verdi‘nin unutulmuş operası “Kudüs”te başrol Elena’yı oynadı. Bunu Gaetano Donizetti‘nin hiç bilinmez operası “Robert Devereux”daki Kraliçe Elizabeth rolü ve Vincenzo Bellini‘nin 130 yıldır sahnelenmeyen “Beatrice di Tanda” operası takip etti.
Kısa sürede uluslarararası bir kariyere kavuşan Leyla Gencer,; Gui, Serafin, Gavazzeni ve Muti gibi büyük İtalyan şeflerle çalıştı. Donizetti’nin unutulmuş operalarını başarılı bir şekilde yorumlayarak “Donizetti Rönesansı”nın gelişmesine büyük katkıda bulundu.
Leyla Gencer’in geniş repertuarı, Claudio Monteverdi, Christoph Willibald Gluck ve Wolfgang Amadeus Mozart‘ın eserlerinden neo-olağan döneme; Luigi Cherubini, Gaspare Spontini, Johann Simon Mayr ve romantik dönemden Giacomo Puccini, Sergey Sergeviç Prokofyev, Benjamin Britten, Francis Poulenc, Gian Carlo Menotti ve Rocca gibi sanatçıların eserlerine; lirik sopranodan dramatik koloratüre uzanan bir yelpazede 23 bestecinin 72 yapıtını kapsar.
Paris’te La Scala sanatçılarından Nikita Magaloff ile beraber yorumladığı Chopin’in lirik besteleri, La Scala sahnesindeki Liszt-Bartok yorumu ve 1982’deki Venedik karnavalında La Fenice Tiyatrosu’nda seslendirdiği ve Türkleri konu alan operalardan alınan bölümlerden oluşan konser programı, sanatçının araştırmacı ve titiz tavrını yansıtır.
1985 yılında Venedik La Fenice Tiyatrosu’nda Francesco Gnecco’nun La Prova di un’Opera Seria isimli eseriyle opera sahnelerine veda eden Leyla Gencer, 1992 yılına değin konser ve resitallerine devam etti.
1982’den itibaren, seminer ve yorum kurslarıyla kendini genç opera sanatçılarına adayan usta, 1983-88 yılları arasında As.Li.Co. di Milano’nun didaktik-sanatsal yönetmenliğini üstlendi, 1997-98 yılları aralarında ise şef Riccardo Muti kadar La Scala korosunun genç sanatçılar okulunda yöneticiliğe atandı. La Scala Tiyatrosu’nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini yapan Gencer, opera yorumu üzerine dersler vermeye devam etti.
En kayda değer opera sahnelerinde birçok başrol yorumlayan Leyla Gencer, “20. yüzyılın son divası” olarak kabul ediliyor. Opera dünyasında bulunduğu yeri, sadece repertuarının çeşitliliğiyle yok, canlandırdığı karakterlere kattığı dramatik nüanslarla da sağlamlaştıran Gencer, tahlilci kişiliği ve iyi bir eğitimci olmanın verdiği sorumlulukla romantik dönemin unutulmuş çoğu eserini bitmiş günışığına çıkartmıştır.
Leyla Gencer, İstanbul’da 1995 yılından beri düzenlen, kendi adını taşıyan “Milletlerarası Şan Yarışması”nın kurucusudur
Leyla Gencer, T.C. Devlet Sanatçısı idi.
Leyla (Çeyrekgil) Gencer, 1946 yılında varlıklı bir bankacı olan İbrahim Gencer ile evlendi. Kocası erken yaşta vefat ettikten sonradan yeniden evlenmedi.
Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008 tarihinde Milano‘daki evinde yürek ve solunum yetmezliği sebebiyle 80 yaşında vefat etti. Cenazesi 12 Mayıs günü Milano’da La Scala Operası’nın Santa Babila Kilisesi‘nde düzenlenen topluluk bir törenden daha sonra vasiyeti gereği krematoryuma götürülerek yakıldı. Külleri sonra istanbul’a getirildi. Kendi vasiyeti gereği küller, 16 Mayıs günü dolmabahce-sarayi ile Dolmabahçe Camii arasındaki yapılan bir törenden daha sonra Dolmabahçe açıklarında Boğaz sularına döküldü.