Matthew Bellamy
Matthew Bellamy Biyografisi
Matthew Bellamy, 1978 doğumlu, İngiliz rock grubu Muse‘un solisti, gitaristi, klavyecisi ve laf yazarı. 1994 yılında İngiltere’nin güneybatısında yer alan Devon‘da kurulan grubun diğer üyeleri ise Chris Wolstenholme (bas gitar) ve Dominic Howard (davul ve vurmalı çalgılar).
Matthew James Bellamy, 9 Haziran 1978‘de İngiltere’nin Cambridge kentinde dünyaya geldi. Babası George Bellamy, 1960‘lı yıllarda, Telstar adlı şarkılarıyla Amerika’da liste başı olmuş ilk İngiliz grubu olan The Tornados‘ta ritim gitar çalmış bir müzisyendi. Annesi Marilyn ise Belfast doğumluydu ve 1970‘lerde İngiltere’ye göç etmişti. Annesi Londra’ya gelirken bindiği vapurdan iner inmez, o sıralar taksi şoförlüğü yapan babası George’la tanıştı. daha sonra evlenen çift, Matthew’nun ağabeyi Paul’ün de doğum yeri olan Cambridge’e yerleştiler. Matthew 8 yaşındayken Devon‘a yerleşmeye karar veren anne ve babası, o 13 yaşındayken boşandılar ve babası evi terk etti. Matthew Bellamy büyüdüğü yer olan Devon için şunları söylemişti:
Devon bize hiçbir şey vermeyen bıktırıcı bir kasabaydı… Orada tamamıyla kapana kısılmış hissederdik kendimizi. Tüm arkadaşlarımız uyuşturucu ve müziğe sarıldılar , biz ikincisine yoğunlaştık ve kendimuş gibi hissedecek biçimde yapmayı öğrettik.’
Exeter College‘da öğrenim gören ve 10 yaşında piyano çalmaya başlayan Matthew Bellamy’nin müziği dinleyerek kendi başına çıkardığı ilk şarkılar Ray Charles‘ındı. Yazdığı şarkılara hakim olan karanlık atmosferin ve şarkılarda bahsi geçen doğaüstü mevzuların çıkış noktası yalnızca ailesinin boşanması değil, Quija tahtasıyla (ruh çağırmada kullanılan tahta) ruh çağıran ve gerçek bir medyum olan annesinin, hemen şimdi minik yaşta Matthew’yu yanına çağırıp deneyimlerini onunla paylaşmasıydı. Piyanoda Sergei Rachmaninoff ve Tchaikovsky‘yi; gitarda Jimi Hendrix ve Rage Against The Machine’den Tom Morello‘yu; vokalde ise Freddie Mercury, Tom Yorke ve Jeff Buckley‘i andırdığı düşünülen Matthew Bellamy’nin ağzından grup arkadaşlarıyla tanışma öyküsü, onla yapılan bir röportajda şöyle yer aldı:
’12-13 yaşlarındaydık. Ben önce Chris’le tanıştım. Okulda çok sayıda grup vardı… Ben de bu gruplardan birinde piyano çalıyordum, Chris diğer bir gruptaydı ama tanışıyorduk. Dominic popüler bir gruptaydı, herkes o grupta almak isterdi. İşte bu yüzden gitar çalmaya başladım… daha sonra gruplarına yeni bir gitarist gerektiğinde şansımı sınamak istedim ve Dominic’le dostluk kurduk. Sonraki iki yıl bir sürü sorun yaşadık, gruba yeni üyeler geliyor ve kısa vakit sonra gidiyorlardı. Yalnızca Dominic ve ben sabittik… O sıralarda beste yapmaya başladım. Ama bir basçıya ihtiyacımız vardı. Dediğim gibi Chris’i tanıyordum fakat o zamanlar Chris davul çalıyordu. Onun kabiliyetli ve önemli bir adam olduğunu düşünüyora kabul etti. Hiç şüphesiz biz gösteri olsun diye müzik yapıyorduk. 18-19 yaşlarına geldiğimizde iş ciddileşti. O zaman üniversiteye gidecek miydik gitmeyecek miydik, karar tahsis etmek zorundaydık… Biz artık okulla ilgilenmediğimizi anladık; istediğimiz şey gruba devam etmekti; para galip gelmek için küçük işlerde çalışmayı göze almıştık. Bu kararı edinmek çok basit olmadı fakat acilen düşünüyorum da, her halükarda okuldan zaten dehşet ediyordum…’
1990‘ların başında Gothic Plague adıyla ilk kayıtlarını yapan Matthew Bellamy, Chris Wolstenholme ve Dominic Howard, 90’ların hit şarkılarının kendi soundlarıyla coverlarını yaptılar; ama bu onlara manâlı bir başarı getirmedi. Grubun ismi Gothic Plague’dan sonra Fixed Penalty, gerisinde Rocket Baby Dolls ve en sonunda Muse oldu. Bu başarısızlıktan yılmadan daha tedbirli çalışarak kendi şarkı sözlerini yazmaya ve kendi bestelerini yapmaya başlayan Muse üyeleri, britpop (90’ların başından günümüze dek, İngiltere’nin popüler grupları -özellikle alternatif rock grupları- için kullanılan genel bir tanımlama) yerine getirmek istemediler ve en çok zevk aldıkları gruplar olan Nirvana ve Radiohead‘in müziğinden ilham alarak canlı performanslara yoğunlaştılar. Çıkardıkları ilk iki single; Muse (1997) ve Muscle Museum (1998) ile önemli bir başarı yakaladıktan sonra New York’taki CMJ festivaline eğlence edildiler ve Mercury Lounge‘daki olağanüstü şovlarının arkasında, Amerika’da da alaka uyandıran bir grup haline geldiler. Bir sene sonradan Maverick Records’la anlaşan Muse, 28 Ekim 1999‘da birincil stüdyo albümleri Showbiz‘i çıkardı.
2001 yılında Plug in Baby, New Born ve Bliss singlelarının peşinde, benzer yılın temmuz ayında Origin of Symmetry adındaki ikinci stüdyo albümünü çıkaran Muse, bu albümle İngiltere listelerinde birincil üçe yükseldi. 29 Ekim 2003‘te çıkardığı üçüncü albümü Absolution‘la İngiltere’de liste başı olan grup, 2004 yılında Apocalypse ve Butterflies and Hurricanes, 2005‘te Hysteria ve Stockholm Syndrome, 2006‘da A Crying Shame ve Supermassive Black Hole singlelarıyla müzik kariyerine devam etti. Muse en son 3 Temmuz 2006‘da dördüncü stüdyo albümleri olan Black Holes and Revelations‘ı yayınladı. Nisan 2005‘te Kerrang dergisinin en seksi 50 insan listesinde 28. seçilen Bellamy, Cosmopolitan Dergisi tarafından da 2003 ve 2004 yılının en seksi rockçısı duyuru edildi.
NME Dergisi kadar John Lennon ve Bob Dylan gibi efsane olmuş isimlerin önünde Tüm Zamanların En İyi Rock’n Roll Kahramanı sıralamasında 14. olan Matthew Bellamy, grubu Muse’un ‘insanın canını acıtan’ şarkı sözleri için şu yorumu getiriyor:
‘Size acayip gelebilir lakin bu şarkıların nereden geldiğiyle ilgili olarak hiçbir fikrim değil… Açıkçası bunların içimden, derinlerde bir yerden çıkığını düşünüyorum fakat nasıl olduğunu anlamıyorum, doğru olmak gerekirse kavramak da istemiyorum, bir gün bunun yanıtını bulursam kaybedeceğimden korkuyorum…’
Matthew Bellamy, 2000 yılında Bellamy Gaia POLLONI adında bir İtalyan psikolog ile nişanlandı, 2009 yılında ayrıldı. 2010 yılında da Kate Hudson ile beraber yaşamaya başladı. Bingham Hawn Bellamy (d.2011) adında bir çocuğu var. Kate Hudson ile de 2014 yılının Aralık ayında ayrıldı.
Şubat 2015’ten itibaren model ve aktris Elle Evans ile birliktedir.