Max Born
Max Born Biyografisi
Kuantum teorisinin gelişmesinde etkili olan Alman matematikçi ve fizikçi. aynı zamanda katıhal fiziği ve optiğe katkıda bulunmuş ve 1920-30’larda manâlı fizikçilerin çalışmalarının denetimini yapmıştır. Born, yaptığı “Kuantum mekaniği‘nin temelini araştırma, özellikle dalga fonksiyonunun istatistiksel izah etme üzerine” adlı egzersiz ile 1954 yılında Nobel Fizik Ödülü‘nü almıştır.
Max Born, 11 Aralık 1882 tarihinde Breslau (Wrocław), Polonya’da Yahudi asıllı bir aile olan anatomist ve embriyolog Profesör Gustav Born ve Silezyalı fabrikatör bir ailenin mensubu Margarethe Born’un (Kaufmann) iki çocuğundan biri olarak doğmuştur. Max Born az önce 4 yaşındayken 29 Ağustos 1886 tarihinde annesi safra kesesindeki taşlar sebebiyle öldü. Olasılıkla Max’in yaşam boyu süren müzik sevgisi annesinden geliyordu. Max’in sahip olduğu en önemli şey Johannes Brahms, Clara Schumann, Xaver Scharwenka, Pablo Sarasate ve öteki meşhur çoğu müzikçinin imzalarının olduğu annesine ait bir albümdü. Annelerini kaybetmelerinin üzerinden geçen dört yıl boyunca Max ve minik kız kardeşi Kâthe’ye dadılar baktı. 1890’da babaları yeniden evlendi.
Breslau’daki König Wilhelm’in Gymnasium’unda (Almanya’da yer alan, öğrencileri üniversiteye hazırlayan lise üstü seviyedeki bir mektep.) Latince, Yunanca ve Almanca ilk kez edinmek üzere matematik, fizik, tarih ve çağdaş dillerden oluşan klasik hümanist eğitim aldıktan daha sonra öğrenim hayatına 1901 yılında Breslau Üniversitesi’ne girerek devam etti. 1901’de okuldan mezun olmasından kısa bir zaman önce babası öldü. 1902 yılında Heidelberg Üniversitesinde, 1903 yılında Zurich Üniversitesi’ne gitti. ve 1904 yılında Göttingen üniversitesine devam etti. sonra çalışmalarında etkin olacak matris hesabı ile Breslau’da tanıştı. İleri seviye matematikle tanışması ise Zürich Üniversitesi’nde Adolf Hurwitz’cilt aldığı eliptik fonksiyonlar dersi doğruca gerçekleşti.
Max Born, 1904 yılında Göttingen Üniversitesi’ne girdi. Öğreniminin ikinci aşamasında ağırlıklı olarak matematik okudu. Bu sırada tanışmış olduğu dönemin parlak matematikçilerinin (Felix Klein, David Hilbert, Hermann Minkowski, Carl David Tolmé Runge) Born’un matematik data ve becerisine büyük katkıları oldu. bununla birlikte Karl Schwarzschild’den astronomi, Woldemar Voigt’den fizik eğitimi aldı. 1905 yılında, Hermann Minkowski ile özel görelilik üzerine incelemeler yaptı ve sonra Thomson atom modeli üzerine habilitasyon tezi yazdı.
“Elastik Çizgilerin Kararlığı” adını içeren çalışmasıyla Göttingen Felsefe Fakültesi Ödülü‘ne değer görüldü. Benzer çalışma ile 1907 yılında Göttingen Üniversitesi’nden hekim unvanıyla mezun olduktan daha sonra Joseph Larmor ve Joseph John Thomson ile hedeflemek üzere kısa süreliğine İngiltere‘de Cambridge’e gitti.
Breslau’ya döndüğü 1908-1909 yılları aralarında Otto Lummer ve Ernst Pringsheim ile birlikte görelilik teorisi üstüne çalıştılar. Bu süre dahilinde Göttingen Üniversitesi’nde fizik doçentliğine atandı. 1914’te Max Planck’ın çağrısı üzerine Berlin Üniversitesi’nde ders vermeye başlayan Max Born’un bu görevi I. Dünya Savaşı sebebiyle fazla kısa sürmüş olsa da Albert Einstein ile Max Born aralarında ömür boyu süren bir dostluğun kurulmasını sağladı.
Max Born, 1912’de birincil kere ABD‘ye gitti. Ertesi sene, 1913 yılında Göttingen’den bir hukuk felsefesi profesörünün kızı olan Hedwig Ehrenberg ile evlendi. Ölene dek evli kaldı. Irene Born, Margaret ve Gustav Victor Rudolf Born adlarında üç çocuğu oldu.
1915 yılında Alman hava kuvvetlerinde telsiz operatörü olarak geçirdiği kısa dönemin gerisinde akustik yöntemlerle menzil hesaplama araştırmaları için geçici görevle topçu birliğine gönderildi. Cephede savaşan eski meslektaşlarından ve öğrencilerinden muhtemel olduğunca artı sayıda kişiyi kendi bölümünde çalışmaya çağırmasının görevi olduğunu düşünüyordu. Savaş bittikten sonradan, Almanya‘daki durum oldukça engebeli olmasına karşın, Born Berlin‘deki yaşantının bilhassa de bilimsel hayatın tadını çıkardı. Fizikçiler aralarında uzun zamandır mektuplaştığı fakat şu anda meslektaşı ve komşusu olan Albert Einstein‘ın arkadaşlığından özellikle hoşlanıyordu. Born yetkin bir piyanistti ve Einstein’la beraber çoğu kez keman sonatları çalıyorlardı.
1918 yılında Berlin‘de Fritz Haber ile bir şans toplantısı yakaladı oysa tartışılmasına yol açan bir iyonik bileşik hakkında konuşulmaya başlandı. Bu alaşım metal ile tepkimeye girdiğinde halojen oluştuyordu. 1919-1921 yılları aralarında Frankfurt Üniversitesi‘nde profesörlük yaptıktan sonradan, Göttingen Üniversitesi’nden gelen çağrı ile Fizik Enstitüsü’nün yöneticiliğini üstlendi. 1921 yılında Max Born Göttingen’e geri döndü. Born uzun süredir arkadaşı olan ve meslektaşı James Franck için bir makam ayarladı. Max Born gözetimin de, Göttingen fizik için dünyanın önde gelen merkezlerinden biri haline geldi.
Enstitü’nün kuramsal fizik bölümünün başına geçerek deneysel fizik bölümünü James Frank’a bırakan Max Born; asistanları Werner Heisenberg, Enrico Fermi ve Wolfgang Pauli ile kuantum teorisi üstüne çalışmaya başladı.
II. Dünya Savaşı’na uzanan bu 10 yılda pek çok fizikçinin yetişmesine önderlik etti ve Enstitü’yü kuramsal ve denek fiziğin merkezi haline getirdi.
Adolf Hitler’in iktidara geldiği dönemde çoğu bilim insanı gibi Max Born da Yahudi olduğu için görevinden uzaklaştırıldı. İngiltere’ye göç etti. Ocak 1933 yılında Cambridge‘de 2 yıl süreli görevine başladı. 1935-36 yılları arasında Hindistan’da Bangalore’de Hint Enstitüsü’nde altı ay geçirdi ve burada Sir Chandrasekhara Venkata Raman’la çalıştı.
Fizik felsefesi üzerine çalışmaları da yer alan Max Born, 1936’dan 1953’e kadar tayin oluşturacağı Edingburgh Üniversitesi‘nde Tait doğa felsefesi profesörü olarak çalışmaya başladı. Üniversite, kendisine 17 sene baştan başa birçok ülkedeki üniversiteleri ziyaret etme ve çalışmalarını sunma kolaylığı da sağlamıştır. Born 1937 yılında Royal Society of Edinburgh’e 1939 yılında da Royal Society of London’a aza oldu.
Kasım 1935 yılında ailesiyle beraber alman vatandaşlığı iptal edildi. Max Born 31 Ağustos 1939 tarihinde bir İngiliz vatandaşı oldu.
1953 yılında İngiltere‘de Edingburgh Üniversitesi‘nden emekliliğe ayrılıp ülkesine dönerek 1954 yılında Almanya‘da bir şehir halkı olan Bad Pyrmont’a yerleştiği sırada, kuantum mekaniği araştırmaları baştan sona Walther Bothe ile birlikte 1954 yılı Nobel Fizik Ödülü’nü paylaştı oysa bu ödül, kimi süre olduğu gibi aslında fazla daha önce üretilmiş çalışmalara duyulan saygının bir ifadesiydi.
Görelilik, atom ve katı-hal fiziği, matris mekaniği, kuantum mekaniği, optik ve akışkanların kinetik teorisi gibi fiziğin birçok dalında kayda değer çalışmaları olan Max Born, 5 Ocak 1970 tarihinde Almanya’da Göttingen’de 88 yaşında ölmüştür.
Bilime Katkıları:
• Kristallerin yanı sıra kristal ağlarındaki titreme olaylarına manâlı talimatlar getirdi ve katı hal fiziğine yeni boyutlar kazandırdı.
• Kimyasal bağların elektron yapısını açıkladı ve katı cisimlerin elastikiyet özelliklerini hesapladı.
• Atomların hür yolları üzerinde deneyde kullanılan çalışmalar yaptı ve egzersiz arkadaşlarıyla birlikte, Bohr atom modelinin yetersizliğine kanıt olabilecek kayda değer bulgular elde etti.
• Kuantum mekaniğini kullanarak atomsal çarpışma olaylarını inceleyip hareketli cisimlerin maddesel ve dalgasal özelliklerini bir yaklaşıma bağladı (Born Yaklaşımı).
• Werner Heisenberg’in düşüncelerinden yola çıkarak kurduğu “Matrisler Mekaniği” ile atomların spektroskopik yapılarının açıklanmasına büyük rahat getirdi.
Yapıtlar:
1915 – Kristal Örgüler Dinamiği,
1923 – Katıların Atom Kuramı,
1926 – Atom Dinamiğinin Problemleri,
1933 – Optik,
1935 – Atom Fiziği,
1936 – Durmak Bilmeyen Cihan,
1954 – Kristallerin Örgü Dinamiği,
1962 – Einstein’ın Görelilik Kuramı,
1965 – Niçin ve Rastlantının Doğal Felsefesi,
1968 – Yaşamım ve Görüşlerim,
Ödüller ve Onurlar:
1934 – Cambridge Stokes Madalyası
1939 – Royal Society üyeliği
1945 – Edinburgh Royal Society MacDougall-Brisbane Madalyası
1945 – Edinburgh Royal Society Gunning-Victoria Jubilee Ödülü
1948 – Max Planck Medaille der Deutschen Physikalischen Gesellschaft
1950 – Londra Royal Society Hughes Madalyası
1953 – Göttingen kentinin fahri vatandaşı
1954 – Nobel Fizik Ödülü, ödül ‘dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumlanması ve kuantum mekaniğinin temeli’ araştırması üstüne verildi.
1956 – Uluslararası Hukuk, Münih Hugo Grotius Madalyası
1959 – Alman Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
1972 – Max Born Ödülü, Alman Fizik Derneği ve Fizik İngiliz Enstitüsü kadar oluşturuldu. Bu ödül takvim olarak verilmektedir.
1991 – Max-Born-Institut für Nichtlineare Optik und Kurzzeitspektroskopie Enstitü Max Born onuruna adlandırılmıştır.