Merzifonlu Kara Mustafa Paşa
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Biyografisi
3 Kasım 1676 – 15 Aralık 1683 tarihleri aralarında Osmanlı Devleti’nin Sadrazamı olarak devir yapmıştır.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 1634 yılında Amasya’nın ilçesi Merzifon köylerinden biri olan Marinca’da doğmuştur. Babası tımarlı sipahi Oruç Bey, annesi Abide Hatun’dur. 4 yaşında yetim kalmıştır. Babası IV. Murat’ın Bağdat’ı ikinci fethinde 1638’da şehit olmuştur. Babasının yakın arkadaşı Köprülü Mehmet Paşa kadar yaşıtı Köprülü Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte yetiştirilmiştir. daha sonra Köprülü Mehmet Paşanın kızı ile evlenerek damadı olmuştur.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, büyük zekası doğru tez yükseldi. Köprülü Fazıl Ahmet Paşa‘nın uzun seferleri sırasında İstanbul’da ona sadaret kaymakamı (başbakan vekili) olarak yıllardan beri vekalet etti. 3 Kasım 1676 tarihinde Köprülü Fazıl Ahmet Paşa ölünce Sadrazam olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 41 yaşındaydı. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ideali devleti, Kanuni Sultan Süleyman devrinden daha azametli, daha kuvvetli bir duruma yükseltmekti.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın sadrazam olduktan sonradan uğraştığı birincil sorun Ukrayna‘da bulunan Kazak Hetmanlığı’nın kime alt olacağı ile ikamış Kazakları Hetmanı Doroşenko 1675 yılına dek Osmanlılara ast olmuştu. Fakat 1675’den itibaren Rus taraftarlığına döndü. Doroşenko Ruslarla anlaşarak 19 Eylül 1676 tarihinde Sağ Ukrayna Kıyıları Kazakları Hetmanlığını bıraktığını ilan etti ve Rusya’ya sürgüne çekildi.
Merkezi olan Çehrin kalesini Ruslara teslim etti. Bunun üstüne Osmanlı Sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Doroşenko’nun azledildiğini bildirdi. Yerine Sağ Ukrayna Kıyıları Kazakları Hetmanlığına İstanbul’da eğitilen Yuri Himelnitski adlı bir papazı atandığını bildiri etti. Temmuz 1677’de Iblis İbrahim Paşa serdarlığı aşağı bir Osmanlı-Kırım Tatar Hanı ordusu I. Çehrin Seferi’ne başladı.
Bu ordu Ağustos ayında Çehrin kalesini abluka altına aldı. Kale Osmanlılar göre 23 gün kuşatmaya alındı. Ama kaleyi kurtarmak için büyük bir Rus ordusu geldiği haberi gelince 29 Ağustos’ta serdar ve Kırım Hanı kuşatmayı bırakarak geri çekildi. Iblis İbrahim Paşa İstanbul’a dönünce vezirlikten atılıp tutuklandı ve Kırım Hanı Selim Giray hanlıktan azledildi.
Bu başarısızlık dolayısıyla Rus çarı hemfikir olmak için İstanbul’a bir elçi gönderdi. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Ruslarla harp taraftarıydı ve bir sefer hazırlığına başlamıştı. Ama Çehrin kalesinden Rusların çekilip bu kalenin Osmanlılara alt Kazak Hetmanı’na verilirse sulh yapılabileceğini bildirdi. Rus elçisi buna yanaşmadı. Bunun üzerine elçi ülkesine geri gönderildi.
1678’de Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa serdarlığında İkinci Çehrin Seferi başlatıldı. Sultan IV. Mehmet de orduya Silistre’de katıldı. Kara Mustafa Paşa serdarlığında Osmanlı ordusu Ukrayna’da ilerleyerek Çehrin önüne geldi. 21 Ağustos 1678 tarihinde Çehrin Osmanlıların eline geçti.
Rus Çarı Aleksey yeni bir taktik olarak Sağ Ukrayna Kıyıları arazilerinde aki bölgelerin nüfusunun küçülmesini kasıt almıştı. üstelik da Ruslar Çehrin’i her tarafta fethetmek için hazırlığa başladıkları söylentilerini yaymaya başladılar.
Bu söylentileri haber bölge Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Osmanlı ordusunu yeni bir savaş başlamak hedefiyle Edirne’de toplamaya başladı. Rusya Çarı Aleksey ile Lehistan kralı Jan Sobieski arasında Osmanlıların karşısında bir arkadaşlık antlaşması imzalandı.
Rusya Çarı, toprak kaybetme riskini göze alamayarak sulh talep etti. Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da barıştırma teklifini kabul etti. 31 Ocak 1681’de Rusya Çarlığı ve Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı aralarında Bahçesaray Antlaşması imzalandı. Buna kadar Dinyeper Nehri Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı arasında hudut olup sağ yakası (batısı) Osmanlı Devletinin elinde kaldı ve Çehrin kalesi Osmanlılara ait olduğu kabul edildi. Dinyeper Irmağı’nın sol yakasının ise, yani Ukrayna’nın doğusu ve Zaporogya Kazaklar bölgelerinin, Rusya Çarlığı idaresinde olduğu Osmanlılar kadar onaylandı.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Avusturya seferine çıktıktan daha sonra paşalarla birlikte savaş divanı kurup Yanıkkale mi yahut Viyana üstüne mi gidilmesini tartışmıştır. Birçok paşanın bu yıl Yanıkkale’nin alınıp seneye daha iyi hazırlanılarak Viyana‘nın üzerine gidilmesi fikrine karşısında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana üzerine gidilmesine karar vermiştir. Bunun üzerine Osmanlı ordusu Viyana’yı abluka altına almıştır.
Mustafa Paşa’nın amacı şehri teslim ile ele geçirmekti. Bu Nedenle yeniçerilerin şehri yağmalamalarını önleyecek ve Viyana hazinelerini koruyacaktı. bu nedenle abluka uzadı.
Bu şart Polonya kralı Jan Sobieski komutasındaki 100.000 şahsiyet Lehistan ordusunun vakit kazanarak Viyana’nın imdadına yetişmesine i üstüne askerleri siperlerden çıkararak kuşatmayı kaldıran Mustafa Paşa, savaş pozisyonu aldı. Haçlıların birincil saldırısı üstüne Osmanlı hatları yarıldı ve askerler kaçmaya başladılar. Bunun üzerine Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, ordunun tüm ağırlıklarını geride bırakarak Belgrad‘a çekildi.
II. Viyana Kuşatması bozgununun sorumluluğunu taşıyan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 25 Aralık 1683 tarihinde 49 yaşında Belgrad’da idam edilmiştir. Padişah IV. Mehmet sonradan düşünüp yapmış olduğu başarılı hizmetlerden nedeniyle Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın başının kesilmesini geri elde etmek istemiş ve ikinci bir emirle affedilmesini emretmiştir. Fakat ikinci emir ulaşana değin tahsis bahşedilen ulaklar paşayı idam etmişlerdi. İdam edildikten daha sonra gövdesi Belgrat’da kalmış, başı İstanbul’a getirilerek Çarşıkapı’daki türbesine gömülmüştür. Kesilip gömülen başının üstüne seng-i ibret (ibret taşı) ibaresi konuldu.
Osmanlının bu hezimeti Avrupa’da büyük sevinçle karşılandı. Artık Osmanlıların yenilmez olmadıklarını görebilen Avrupa, karşısında hücuma kalkmaya başladı. Psikolojik savaş olarak da Osmanlı üstünde büyük bir kayıp, Avrupalılarda ise büyük bir gelir olarak değerlendirildi. Bu savaş sonucunda Osmanlının gerileme devrine girdiği kabul edilmektedir. Böylece Türklerin Sakarya Muharebesi’ne değin sürecek bir geri çekilme süreci başlamış oldu