N

Niccolo Machiavelli

Niccolo Machiavelli Biyografisi

İtalyan Rönesans hareketinin en manâlı figürlerindendir. Tarih ve politika biliminin kurucusu sanılan Floransalı düşünür, devlet adamı, askeri stratejist, şair, oyun yazarıdır.

Niccolo Machiavelli, 3 Mayıs 1469 tarihinde Floransa, İtalya’da bir hukukçunun üçüncü çocuğu olarak doğmuştur. Ailesi, Floransa’nın 13. yüzyıldan başlayarak bazen önemli devlet görevlerine de gelen en zengin ve seçkin aileleri arasında sayılıyordu. Ailesi zaman içinde soyluluktan burjuvalığa düşmüştü. Babası Bernardo orta hâlli bir avukattı. Babası ailenin en yoksul üyelerinden biriydi. Borçlarını ödeyemez duruma düştüğü için ulus görevlerinden yasaklanmıştı ve mesleğini el altından sürdürüyordu. Niccolo’nun yeteneğine yerinde bir eğitim görmemesinin nedeni büyük muhtemelen bu yoksulluktu. Ancak gerçi alışılmış Latin ve Yunan edebiyatını öğrendiği bilinmektedir.

Floransa toprakları 1494 yılında Fransa Kralı VIII. Charles tarafından işgal edildiğinde, şehri yöneten Lorenzo de Medici’den sonra Medici ailesi de kentten sürüldü. Bunun peşinde Savonarola adlı bir rahip yönetimi ele aldı ve 4 sene her tarafında din yönetimi temelli bir idare tesis etti. Fakat 4 sene sonra burjuvalar, Savonarola’yı devirerek yeniden demokratik bir rejim kurdu. Bu yeni yönetime “Onlar Kurulu” adı bahşedilen bir kurul liderlik etmeye başladı. Niccolo Machiavelli, işte bu kurulun sekreterliğine 15 Haziran 1498 tarihinde atandığında 29 yaşında idi. 1512 yılına değin 14 sene bu görevde kaldı.

Temmuz 1500 yılında Niccolo Machiavelli diplomatik görevle Fransa’ya gitti. 1504 yılında ikinci defa diplomatik görevle Fransa’ya gitti. 1506 yılında Floransa cumhuriyetinin verdiği bir diplomatik görevle Papa ile görüşmeye gitti.

1512 yılında yapılan Ravenna Savaşı’nda İspanyollar, Floransa’yı işgal ederek Medici hanedanını bitmiş yönetime getirdi. Dolayısıyla Niccolo Machiavelli’nin sekreterliği de sona erdi. Niccolo Machiavelli, görevine son verilmesinin üstüne üstelik ağır bir para cezasına çarptırıldı ve 1 sene her tarafında Floransa’yı terk etmesi yasaklandı.

1513 yılında, Medici ailesine düzenlenen bir komploya adı karışan Niccolo Machiavelli, 3 ay hapis cezası aldı ve acımasızlık gördü. Gerisinde bağımsızlık bırakıldı ama işsiz kaldı. Bunun üstüne Floransa‘ya birkaç kilometre uzaklıkta yer alan Santa Andrea kasabasında bir çiftliğe yerleşti. Sefalet içinde 5 çocuğunu burada büyüttü. Eserlerinin çoğunu da yeniden burada yazdı.

Niccolo Machiavelli, Santa Andrea kasabasında bir çiftlikte yaşarken 1513 yılında başlayıp 6 yılda tamamladığı İl Principe (Prens) adlı kitap ölümünden daha sonra 1932 yılında yayımlanabildi. Bu başyapıtında siyasette devlet çıkarlarının belirleyici olması gerektiğini savunmuş ve bu yaklaşımıyla realist siyaset kuramının öncüleri arasında sayılmıştır.

1518 yılında ayrı bir alana el atarak La Mandragola adlı bir satirik komediyi yazdı. Bu oyunlar 2 yıl içinde sahnelendi.

23 Eylül 1513 tarihinde her yerde Floransa’nın yönetimine Medici ailesinden Kardinal Giulio de Medici geçince Niccolo Machiavelli, kardinalle ve Medici ailesiyle ilişkilerini güçlendirir ve onların himayesine girer. Bu sayede 1521 yılında Savaş Sanatı adlı kitabını yayımlama imkânı bulur. Giulio de Medici, Machiavelli’yi sadece himayesine almakla kalmaz, ona anayasa taslağı hazırlama ve Floransa tarihini yazma görevi verir. Kasım 1520’de Floransa cumhuriyetinin devlete ait tarihçisi olarak görevlendirildi.

Kardinal Giulio de Medici, 19 Kasım 1523 tarihinde Papa seçilir ve VII. Clemens ismini aldı. Machiavelli, devlete ait Floransa tarihi Istorie Fiorentine üzerindeki çalışmasının çabucak tamamlayarak Haziran 1525’te yapıtı sekiz kitap halinde papaya sundu.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Neron

Machiavelli Nisan 1526’da istihkâmları gözden geçirmek için oluşturulan beş kişilik kurula sekreter seçildi. sonradan papanın Tanrısal Roma-Germen imparatoru V. Karl’a (Şarlken) aleyhinde oluşturduğu ittifakta, ordusuyla birlikte papanın naibi Francesco Guicciardini’ye katıldı.

Yeni Papa’nın aykırı dış politikası nedeniyle Kutsal-Roma İmparatoru Şarlken, 1527 Mayıs’ında Floransa’ya savaş açar ve şehri işgal eder. Bu Vesile Ile Floransa’daki Medici iktidarı bir kez daha sona erer.

Medicilerin yıkılmasının ardından burjuvalar yeni bir demokratik rejim kurar. Yeni yöneticiler, Medicilere yakın olan kimseye güvenmez ve hepsini devlet kurumlarından uzaklaştırır. Böylece öteki insanlarla beraber Niccolo Machiavelli de işsiz kalır. Kendisine güvenilmediği için düş kırıklığına uğrayan Machiavelli, aniden hastalandı ve öldü.

Niccolo Machiavelli, 21 Haziran 1527 tarihinde Floransa, İtalya’da 58 yaşında ölmüştür. Santa Croce Bazilikası’na defnedilmiştir.

Tüm yaşamı baştan başa İtalya’nın birliği, ideali için uğraş verdi.

“Makyavelizm” terimi bir us sisteminden çok “gaye için her yolu mübah görebilen” politikacının tutumunu anlatan suçlayıcı bir sıfat haline geldi. yine de Denis Diderot, Jean Jacques Rousseau, Johann Gottlieb Fichte ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel gibi büyük düşünürler Machiavelli düşüncesinin olumlu yönünü açığa çıkarmaya çalıştılar. Georg Wilhelm Friedrich Hegel‘e kadar “Machiavelli’nin gayesi, yani İtalya’nın bir devlet mertebesine çıkarılması, bu yazarın eserinde tiranlığın haklı gösterilmesinden ve muhteris bir despot için imal edilmiş altın yıldızlı bir aynadan diğer bir şey görmeyen tüm görme özürlülerce anlaşılamadan kalmıştır.” Hegel O’nun yöntemini şöyle özetler: “Кangren olmuş uzuvlar lavanta suyuyla iyileştirilemez.” İtalyan komünist filozof Antonio Gramsci ise O’nu “erken gelmiş Jakoben” olarak tanımlar.

Niccolo Machiavelli, siyasal düşünüşün laikleştirilmesi ve bilimselleştirilmesi gerektiğini savunurdu. Ama, her ne kadar kiliseye karşı olan Machiavelli, laikliği savunmuş biri olsa da hükümdarın gerektiği zaman dini de alet olarak kullanması gerektiğini belirtmiştir.

Niccolo Machiavelli, Prens adlı kitabında bir hükümdarda olması gereken özellikleri ve saltanatın güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri anlatmıştır. Niccolo Machiavelli’nin bu düşünceleri sonra “Makyavelizm” akımına dönmüştür. “Machiavelli Prens’te bir hükümdarda olması gerekenin istikrar olduğunu ve saltanatını kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini savunmuştur. Hükümdarın yönetim biçimini hoşlanmak üstüne değil nefret edilen şey salmak üstüne kurması gerektiğini belirtmiştir. yine de kendisinden nefret ettirmemesini öğütlemiştir. İdeal liderin özelliklerini şu şekilde tanımlamıştır:
Bilhassa Antik Roma’dan büyük liderleri kendine misal almak.
Halka, halkın yaşam kalitesini kuvvetlendirmek için hükümetin ne kadar gerekli olduğunu kullanmak.
Savaş sanatına dominant elde etmek.
Var olan acımasızlığın ve ahlaksızlığın gücü ve dengeyi koruyabilmek için gerekli olabileceğini uygulamak.
Kaba ve ahlaksız sanılmamak için dindar görünmeye kastetmek. (Niccolo Machiavelli, İspanya kralı Ferdinand’ın İtalya’ya dini bahane ederek saldırmasını över.)
Gerektiği yerde öğüt ve nasihat dinleyecek kadar faziletli almak.”

Kitapları :
1503 – Chiana Vadisi’nin ayaklanan uyruğuyla başa çıkmanın yolu
1508 – Ritracto delle cose della Magna (Almanya’da dönen işlerin portresi)
1510 – Ritratti delle cose di Francia (Fransa’da dönen işlerin portresi)
1513 – Titus Livius’un İlk On Yılı Üstüne Hitabe
1513 – II Principe (Hükümdar) (1513 yılında yazdı ancak, ölümünden daha sonra 1532 yılında yayımlandı)
1518 – La Mandragola
1518 – Abdülselam Otu
1520 – Luccalı Castruccio Castracani’nin Yaşamı
1520 – Discorso sopra il riformare lo stato di Firenze (Floransa reformu üstüne tavır)
1520 – Sommario delle cose della citta di Lucca (Lucca şehrinde olanların bir özeti)
1521 – Savaş Sanatı
1522 – Komplolar ve Karşısında Komplolar Tarihi
1525 – Florentine Histories (Floransa Tarihi)
La Mandragola (Abdülselam Otu)
Altın Eşek
Başdiyakoz Belfagor

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Nevra Serezli

Niccolo Machiavelli’nin görüşleri :
Görüşün Adı =Virtu ve Fortuna (Yetenek ve Şans)
Niccolo Machiavelli “Virtu”nun önemine uyarı çeker. Virtu; insanların kendi kararları doğrultusunda harekete geçirebilecekleri baskı, güç veya kişiye özel meziyetleridir. Ona kadar şansla başa gelmiş bir insan eğer virtusu yoksa ilk önce kalamaz. Virtu hükümdarlığın ön şartlarından birisidir.

Ordu
Niccolo Machiavelli’ye kadar ordu virtunun önemli bir parçasıdır. Ordusu ve yasaları sağlam olan bir devlet ayakta kalabilir. Ama dinç bir ordu olmadan yasalar da kimsesiz birer hiçtir.

Insanlar ve Seçkinler
Niccolo Machiavelli’nin en çok tartışılan görüşü budur. Machiavelli, iyi bir hükümdarlık için halkın kandırılabileceğini savunur.

İnsan Doğası
Niccolo Machiavelli, insanın özünde kötülük bulunduğunu düşünür. Bu musibet tekrar bana kalırsa insanın kendinden kaynaklanır. Özellikle insanlarda görülen ‘elde etme’ arzusu, bu kötülüğün en çok yansıdığı davranıştır. Ona göre insan, her şeye sahip almak ister ve bu arzusunun sınırı yoktur. Ama insanın ayrıca ömrü, hem de maddî imkânları sınırlıdır. Dolayısıyla bir insanın her şeyi elde etmesi katiyen olası değildir. O hâlde bireyin, elde edemeyeceği şeylerin peşinden koşması da hatalı bir eylemdir. İktidar mücadelesi veren tüm siyasal aktörler, Machiavelli’ye tarafından kuşku içinde hareket eder. Her insanın özünde musibet bulunduğu için, siyasetçiler hiç kimseye güvenmemelidir. Böylece bütün siyasetçiler ayrıca etraflarına güvenmezler, ayrıca de etraflarındaki kişiler için kararsız bireylere dönüşürler. Ama yetenekli siyasetçiler, bu kuşku ve güvenilmezlik hâlini saklamaya çalışır. Fakat eninde sonunda güvenilmezliğini ortaya çıkartır.

Din
Niccolo Machiavelli, iyi bir iktidarın dini kullanması gerektiğini savunur. İnsanlar dini sorgulamazlar ve din insanları bir araya getirir. böylece dini kullanan iktidara halkın itaati artar. Machiavelli’ye tarafından kilise devlete bağlı ışık halkası getirilmelidir.

“Adalet her zaman güçlüden yanadır.”
“İnsanlara ya iyi davranınız ya da onları ayaklarınızın altında eziniz. Çünkü eksik incindiklerinde intikam peşine düşebilirler, daha fazlasındaysa bunu akıllarına bile getiremezler.”

“Eğer bir adama zarar verilecekse bu o kadar şiddetli yapılmalıdır ama, daha sonra intikamından korkmak gerekmesin.”

“Amaca giden her yol mubahtır.”

Niccolo Machiavelli sözleri :
– İnsan yığınları büyük hırsıza kızmaz. Özlemi odur. İnsan yığınları yalancıya kızmaz. Kendisi de yalancıdır da ondan. İnsan yığınları yoksula kızar. “Aptallığından” der.
“Istif”, “toplum” değildir.
Istif, otoriteye itaat ederek hareket eder.
Toplum, bireylerden oluşur, sorgular, örgütlenir.
Kitlenize bakın, anlarsınız.
Yığın mıdır, toplum mudur?
Kararınızı ona kadar verin.

– Yapılan iyiliklerin eski kötülükleri unutturduğuna inanan biri kendisini aldatmış olur.
– İnsanlar zorunluluktan dolayı iyi elde etmek zorunda kalmadıkları sürece kötüdürler.
– Hükümdar halkı böylece korkutmalıdır fakat, sevilmese bile dehşet de uyandırmasın. Halkın malına ve ırzına dokunulmazsa bu da sağlanabilir. Gerektiğinde sebepleri dobra dobra belirtilerek birinin kanına girilebilir. Oysa özellikle kimsenin malına dokunmamak gerekir. Çünkü halk babalarının kaybını unuturlar da mallarının kaybını unutamazlar.
– Ahlak insanla hayvanı birbirinden ayırır, siyaset birleştirir.
– Her hatamın ardından sonumun geldiğini düşünürüm. Oysa rakiplerim hatanın büyüklüğü aleyhinde şaşırıyor, her hatamda keramet arıyorlardı. Böyle böyle meşhur oldum.
– İnsanlar öylesine saf ve zayıftırlar ancak ihanet etmek isteyen, dilediği değin ahmağı zahmetsizce bulur.
– İnsanlar genel olarak kötüdürler, böylece de her türlü kötülüğü hak ederler.
– Kendi düşen adam bırak düşsün. Eğer bir başkası göre itilmişse işte o vakit onu tut.
– genelde insanlara ve sözlerine kesin olmayan, çünkü insanlar size verdikleri sözü tutmayacak perişan yaratıklardır, sizin de onlara verdiğiniz sözü tutmanız gerekmez.
– Kaçman gerektiğinde kaç, gözü kara olman gerektiğinde cesur ol, her şeyi kendin için yapıyorsun.
– Korkulmak sevilmekten iyidir. Sevgiyi ayakta tutan şey, şükran hissidir. Ama insanlar fazlasıyla bencil olduklarından, kendi işlerine geldiği noktada bu şükran hissini bir kenara bırakıp çekip gidebilirler. Ancak korkuyu ayakta tutan, cezalandırılma olasılığıdır fakat bu ihtimal tekrar tekrar daha etkilidir.
– Belli Başlı dikkate alınması gereken şu: millet kazanılmalı, veya kökleri kazınmalıdır; ağırlıksız baskılara aleyhinde öç almaya kalkışır, ağır baskılara karşısında koyamazlar. Bir insana zorlama uygulandığında, o kadar bir yol izlenmeli oysa, öc almayı düşünmeye fırsat bulmasın.
– İnsanlar size aleyhinde suç işledikleri ve kötülük yaptıkları zaman, sizin onlara vereceğiniz yanıt, onların size yaptığından bin beter olabilir ve olmalıdır.
– İnsan istedi mi, pişman olmaya defalarca zaman bulur.
– Ben cennete değil cehenneme gitmek istiyorum; çünkü cehennemde papalar, krallar ve prenslerle beraber olurum, ancak cennette yalnızca dilenciler, kesişler ve havariler var.
– Düşmanınıza saldırabilirsiniz; doğru mu yanlış mı yaptığınızı düşünmeniz gerekmez, er ya da geç adalet(c)larınız sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa.
– Hak her zaman güçlüden yanadır.
– Bana göre, yalnızca kendi gücüne dayanıp insan ve para gücüyle iyi bir ordu kurup gelebilecek her türlü saldırıya cevap verebilen hükümdar, bütün hükümdardır.
– Bir cumhuriyette en güvenli olmayan şey vaktiyle kaldırılan yasanın yeniden yürürlüğe konmasıdır.
– Bir hükümdar zalim, zalim, cimri ve yalan söylüyor olabilir ama bununla beraber bunları yaparken insanlara merhametli, cömert ve sözünün eriymiş gibi görünmelidir ve iktidar defalarca fena yanlarını başkalarına yıkmalı iyi olanları kendisine ait gibi göstermelidir.
– Darbe bir ülkede yönetimin iyi işlemediğinin göstergesidir. Ordusu ne değin enerjik olursa olsun iyi yönetilemeyen devlet değil olmaya mahkumdur. Çünkü ordu yalnızca dıştan gelen saldırılara aleyhinde çözüm üretebilir. Ne olursa olsun darbeye aleyhinde çözüm olamaz çünkü darbe yönetimin iyi işlemediğinin yani yürekten bir tehlikenin ürünüdür.
– Doğada hep iki çizgi var olmuştur. Biri zirve, diğeri diptir. Zirveye çıkanlar daha fazla yükselemeyecekleri için düşerler, diptekiler ise daha pozitif aşağı düşemeyecekleri için yükselirler. İşte doğada iyiden kötüye, kötüden iyiye bir gidiş vardır.
– Halklar doğaları itibariyle kararsızdırlar ve onları bir şeye inandırmak kolay olsa bile, bu inanca kuvvetle sarılmalarını temin etmek zordur: dolayısıyla, işler o şekilde düzenlenmelidir oysa, bundan böyle inanmaz oldukları süre zorla inandırılabilsinler.
– Savaş kaçınılmazdır sadece erteleyebilirsiniz ancak oda sizin değil düşmanlarınızın yararına olur. Romalılar savaştan asla kaçmamışlardır. Çünkü biliyorlardı ama Yunanlarla Yunanistan’da savaşmazlarsa İtalya’da savaşacaklardı.
– Türk hükümdarlığının ele geçirilmesinin çok kuvvet, fakat bir defa ele geçirilirse onu elde tutmanın ise fazla basit olduğu görülür.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Neslihan Yargıcı
Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı