Niels Bohr
Niels Bohr Biyografisi
Danimarkalıların onur duyduğu dört şey olduğu söylenir: Gemi endüstrisi, süt ürünleri,peri masalları yazarı Hans Anderson ve fizikçi Niels Bohr.
Niels Henrik David Bohr, 7 Ekim 1885 tarihinde Danimarka, Kopenhag’da doğdu. Babası Kopenhag Üniversitesi’nde ünlü bir tıp profesörü, annesi ise varlıklı bir bankerin kızıydı. Niels ve daha sonra ünlü bir matematikçi olan kendisinden iki yaş küçük kardeşi Harald, Kopenhag Üniversitesi‘ni son derece parlak derecelerle bitirdiler. bununla birlikte her ikisi de Danimarka milli futbol takımında oynamaktaydılar.
Niels Bohr 1910’da metallerin elektron teorisi üstüne hazırladığı teziyle doktorasını aldıktan sonra Carlsberg bira fabrikalarının verdiği bir bursla Cambridge Üniversitesi‘ne J.J. Thompson’un laboratuvarına gitti. Orada birkaç ay kaldıktan daha sonra Manchester Üniversitesi‘nde Ernest Rutherford‘un yanına geçti.
1912‘de Danimarka‘ya döndükten sonra kendi adıyla aşina atom modelini yapı ederek kuantum fiziğinde kayda değer bir adım attı. Kuantum fiziği ile olağan fizik arasındaki ilişkinin ne olacağı üstüne düşündü.
1916‘da fizik profesörü olarak Kopenhang Üniversitesi‘ne döndü.
Kuantum kuramının atom yapısının belirlenmesinde öncelikle kendi adıyla anılan atom modelini oluşturdu. Kuantum fiziğinin gelişmesinde 50 yıla yakın bir vakit öncü rol oynadı. Keza atom çekirdeğinin “değişken damlacığı modeli”ni ilerletti.
Kopenhag Teorik Fizik Enstitüsü başkanlığına getirilen Bohr, Atomların yapısı ve onlardan yayılan ışınım üzerine yaptığı araştırmalar için 1922’de Nobel Ödülü’nü alır. Bohr’un kuantum mekaniği yorumu (Kopenhag yorumu) bu sıralarda bulundu. Bohr 2. Dünya Savaşı‘nda Danimarka Almanlar tarafından işgal edilene değin enstitüsünün başında kaldı.
İşgalden azıcık önce 1943‘te İsveç‘e kaçarak oradan ABD‘ye geçti. New Mexico‘daki Los Alamos‘ta Alamos’taki (Manhattan Projesi‘nde) Atom bombası projesine katıldı, atom bombasının geliştirilmesine katkıda bulundu. Oysa savaş biter bitmez Danimarka‘ya döndü ve atom bombasının kullanımı ve yaygınlaşmasının önlenebilmesi için çalıştı.
Savaştan daha sonra,atom enerjisinin barışçı kullanımının geliştirilmesini taşıyan kararını, birçok insani yayın organında açıkladı. 1957’de de Barışma İçin Atom ödülünü aldı. Oğlu Aage Bohr da büyük bir fizikçi oldu. O da 1975 Nobel fizik ödülünü kazandı.
Son kayda değer çalışmasını, 1939’da yaptın bir takım çekirdeklerde olup diğerlerinde olmadığını anlatmak için, bir büyük çekirdek ile bir değişken damlası arasındaki benzerliği kullanmıştı.
Savaştan sonra Kopenhag’a döndü ve burada 1962′de öldü.