P

Peyami Safa

Peyami Safa Biyografisi

Ünlü Türk romancısı ve gazeteci.
Mal Varlığı-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa‘nın oğlu olan Peyami Safa, 2 Nisan 1899‘da istanbul’da doğdu. Sivas‘a sürgüne gönderilen babasını iki yaşında kaybeden Safa, dokuz yaşında tutulduğu kemik hastalığı ve fiziksel sıkınıtlar yüzünden uyumlu bir eğitim göremedi.

Vefa Lisesi’ni yarıda vazgeçmek zorunda kalan yazan, önce Keaton Matbaası‘nda, sonra da açılan sınavı kazanarak Posta ve Telgraf Nezareti‘nde 1914 yılına kadar memur olarak çalıştı. 19141918 yılları arasında Boğaziçi‘ndeki Rehber-i İttihat Mektebi‘nde öğretmenlik yaptı. Öğretmenlik yaptığı yıllarda kendi çabalarıyla Fransızca öğrendi.

1918 yılında öğretmenlikten ayrılarak ağabeyi İlhami Safa ile çıkardıkları Yirminci Yüzyıl Gazetesi‘nde Asrın Hikayeleri adlı öyküleriyle kırküç sene sürecek olan gazetecilik ve yazı hayatına ilk adımını atmış oldu. 1921 yılında Son Telgraf Gazetesi‘nde sonradan da Tanım-i Efkâr‘da yazdı.

Tasvir-i Efkâr’ dan sonra 1940 yılına dek Cumhuriyet Gazetesi‘nde yazan Peyami Safa hem Milliyet, Çevirmen, Son Havadis gazetelerinde de yazdı. Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak – 3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953 – 1960) adlarında iki dergi çıkaran Peyami Safa, 1961 yılında oğlu Merve‘nin ölümü üzerine İstanbul’a döndü.

Peyami Safa’nın edebî değeri olmayan, “Server Bedi” imzası ile yayınladığı Cumbadan Rumbaya (1936) romanı ve Cingöz Recai Polis Hikâyeleri insanlar aralarında çok rağbet gördü.

Güçlü bir düşünce adamı olan Peyami Safa, batı tarihçilerince “Acımasız” olarak tanıttıkları Hun hükümdarı Atilla‘yı aklamak nedeniyle bundan başka tarihsel roman yazdı. Çağın düşünce akımlarıyla da yakından ilgilenen Peyami Safa, siyasal sorunlar karşısında söylev aldı. zaman zaman Nazım Hikmet, Nurullah Ataç, Sabiha ve Zekeriya Sertel ve Aziz Nesin‘le dağıtılmış polimiklere girdi.

İLGİLİ BİYOGRAFİ :   Paul Klee

Fıkra ve makalelerinde mantık ve inandırıcılığı ön plana çıkaran Peyami Safa, romanlarında ise olaydan fazla tahlile tartma verdi. Mahşer, Şimşek, Fatih-Harbiye ve Biz İnsanlar adlı romanlarını Doğu-Batı sorununu ve halkın yaşadığı çelişkileri somutlaştırarak kaleme aldı.

İkinci Dünya Savaşı esnasında Nasyonal Sosyalistlerle yakınlaşan Peyami Safa, hakiki roman stili olan mistisizme‘ye Matmazel Noralya’nın Koltuğu adlı romanıyla geçti.

Romanlarının yanı sıra düşünsel yapıtları ve gazeteciliğiyle de kendini kanıtlamış olan Peyami Safa 15 Haziran 1961‘de öldüğü zaman Son Havadis Gazetesi‘nin baş yazarı idi.

Daha Fazla Göster

Bir cevap yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı