Sabiha Sertel Biyografisi
Gazeteciliği meslek olarak benimsemiş birincil Türk bayan yazardır. Türkiye’de feminizmin öncüleri aralarında sayılır.
Sabiha Sertel, 1895 yılında Selanik’de doğmuştur. Bütün adı Sabiha Derviş Sertel’dir. Ortaöğrenimini Selanik İnas Lisesi ve bir Fransız Okulu’nda tamamladı.
8 Kasım 1912’de Balkan Savaşları sonunda 25 bin şahsiyet Osmanlı Ordusunun direniş göstermeksizin teslim olması sonucu kent Yunanistan yönetimine geçti. Osmanlı orduları, şehri Yunan çetelerine savaşmadan, ancak şehirdeki Türklerin can güvenliğinin sağlanması ve Tütün Reji imtiyazının devamı koşuluyla bıraktılar. Osmanlı Ordusu’nun Selanik’te bulunan kuvvetleri de silahlarını Yunan çetelerine teslim ettiler.
Fakat Yunan çeteleri şehri teslim aldıkları günün gecesi kentte yaşayana Osmanlı askerleri de bulunmak üzere katlettiler. Sertel ailesi bu olaylar nedeniyle 1912 yılında ailesiyle İstanbul’a göçtü.
Sabiha Sertel, gazeteciliği iş olarak benimsemiş ilk Türk bayan yazar ve “Neşriyat yüzünden mahkemeye sevk edilen ilk Türk kadını”dır. Türkiye’de feminizmin öncülerindendir.
Sabiha Sertel, 1915 yılında gazeteci Zekeriya Sertel ile evlendi. Sevim (d.1917), Yıldız (d.1922) adında iki kızları oldu. Şehzadebaşı’nda Suphi Paşa Konağı’nda yapılan nikâhta Sabiha Sertel’in vekilliğini Talat Paşa, Zekeriya Sertel‘in vekilliğini Tevfik Rüştü Aras Bey yaptı.
Sabiha Sertel, Gazeteciliğe eşiyle birlikte Büyük Mecmua adlı haftalık dergiyi çıkararak başladı. Halide Edip Adıvar‘ın başyazarı olduğu ve Falih Rıfkı Atay, Mehmet Fuat Köprülü, Reşat Nuri Güntekin, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ömer Seyfettin gibi aydınların yazılar yayınladığı Büyük Mecmua’da, bayan sorunlarına eğilen yazılar yazdı.
1919 yılında Halide Edip Adıvar‘ın önerisiyle burs imkânından yararlanarak yüksek tahsil için eşi ve kızı Sevim ile beraber ABD’ye gitti. Columbia Üniversitesi’nde sosyoloji öğrenimi fark etti.
ABD’de kaldığı zaman içinde Amerika’da yaşayan Türkleri örgütleyerek Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu)’ne fazla yüksek miktarda bağış toplanmasını sağladı.
1923 yılında karı-koca öğrenimlerini tamamladıktan daha sonra Türkiye’ye döndüler. 1924- 1931 yılları aralarında eşiyle beraber Resimli Ay dergisini çıkardı. Makalelerinde işçi sınıfının haklarını savundu, sosyal ve politik düzeni eleştiren yazılar yazdı.
Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın dergide yayımlanan bir yazısı yüzünden eşi Zekeriya Sertel’in 1924 yılında Sinop’ta kalebentliğe mahkûm edilmesi üzerine 3 yıl dergiyi tek başına yönetti. 1929 yılında dergide yayımladığı “Savulun Geliyorum” başlıklı yazısı sebebiyle mahkemeye sevk edildi ve “neşriyat yüzünden mahkemeye sevkedilen birincil Türk kadını” oldu.
1927- 1928 yılları arasında eşi Zekeriya Sertel ve Faik Sabri Duran Bey ile Çocuk Ansiklopedisi hazırladı.
1930 yılında Resimli Ay dergisi kapanınca yazı yayımlama olanağından mahrum kaldı. Dergi kapanınca “İkizler”, “Cep Kitapları” gibi dizi kitaplar yayınladı, dünya yazınından çeviriler yaptı. August Bebel‘den çevirdiği Kadın ve Sosyalizm kitabının bayan hakları konusuna manâlı katkısı olmuştur.
1932 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin çıkardığı Hayat Ansiklopedisi’nde çalıştı. 1935 yılında Resimli Her Şey adlı bir haftalık dergi çıkardı. İlk sayısı 28 Eylül 1935’te çıkan derginin yazı kadrosu Nazım Hikmet ve arkadaşlarından oluşuyordu. Bu derginin kapatılmasının gerisinde 1936 yılının Mart ayında Projektör adlı aylık bir akıl dergisi çıkardı. Dergi, birincil sayısında kapatıldı.
1936 yılında eşiyle birlikte Tan Gazetesi’ni kurdu. Gazete, özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında faşizm karşıtı görüşleriyle alaka gördü. Sabiha Sertel, 3 Eylül 1945 günü Tan Gazetesi’nde yayımlanan Muvafakatin Feryadı başlıklı yazısı nedeniyle tutuklandı.
II. Dünya Savaşı sonrasında Halkçı Parti ileri gelenlerinin kurmaya çalıştığı İleri Demokrasi Cephesi adlı politik girişimin içinde yer aldı. Bu girişimin yayınlama organı olan Fikirler adlı dergiyi çıkardı. 1 Aralık 1945 günü okura sunulan dergide iki yazısı yer aldı.
Görüşler’in okurla buluşmasından 3 gün sonradan, 4 Aralık 1945 günü gerçekleşen Tan Olayı, Tan Matbaası’nın yerle bir edilmesi; Serteller’in linç girişimine maruz kalması ile sonuçlandı. Bu olaydan sorumlu tutularak eşi ile birlikte 3 ay tutuklu kaldıktan sonradan beraat etti.
Sertel Çifti, Tan olayından ve davalardan çok yıpranmaları sebebiyle 1950 yılında ülkeyi terk etti.
Sabiha Sertel, sürgün yıllarını Paris, Budapeşte, Moskova ve Bakü’de geçirdi. Türkiye Komünist Partisi’nin çalışmalarına katıldı. Budapeşte Radyosu’nun Türkçe yayınlar servisinde çalıştı. Son yıllarında Türkiye’ye dönme başvurusunda bulundu fakat reddedildi.
Sabiha Sertel, 2 Eylül 1968 tarihinde Bakü, Azerbaycan’da 73 yaşında ölmüştür. Mezarı Bakü’dedir.
Anılarını topladığı ‘’Roman Gibi’’ adlı kitabı ölümünden sonradan 1969 yılında yayımlandı. 1998 yılında Nilgün Eroğlu Maktav göre, Bir Roman Gibi adıyla hayatını anlatan bir belgesel yapıldı.
2. Dünya Savaşı yıllarında savaş, faşizme ve militarizme karşı yazdıklarıyla ünlenen Sabiha Sertel “II. Dünya Savaşı” adlı kitabı 1941-1942 yıllarında kaleme almış. 1945’te evi polis göre basıldığında kitabın el yazması sayfalarına el konulmuş. Gel süre, git zaman 1990 yılında bulunmuş. Sabiha Sertel’in el yazısıyla ve eski harflerle yazılı olan kitap, kızı Yıldız Sertel’in gayretleriyle yayına hazırlandı.
Kitapları :
1940 – Tevfik Fikret – Mehmet Akif Kavgası
1946 – Tevfik Fikret İdeolojisi ve Felsefesi
1969 – Roman Gibi (ölümünden sonradan)
1999 – II. Dünya Savaşı Tarihi (ölümünden daha sonra)