Süleyman Şah
Süleyman Şah Biyografisi
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesidir.
Süleyman Şah, tam adı Süleyman Şah Kaya Alpoğlu’dur. Ertuğrul Gazi oğludur. Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’nin (Osman Bey)dedesidir. Soyu Oğuzların Kayı boyundan gelmektedir.
Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın Orta Asya’daki istilâsı üstüne, Oğuzların Bozok kolundan Kayı boyu 13. yüzyılda Türkistan’dan batıya doğru göç etmeye karar vermiştir. Türkistan’dan 50.000 hane ile Kuzey Kafkasya üzerinden Doğu Anadolu’ya gelerek, 1214’te Erzincan ve Ahlat taraflarına yerleşti. Aynı boya mensup bir takım aşiretler de Diyarbakır, Mardin ve Urfa‘ya yerleştiler.
Süleyman Şah, aşiretiyle beraber 25 Şubat 1221 tarihinde Ahlat’tan kalkarak Erzincan taraflarına dürüst yola çıktı. Amasya’da birkaç gün kalarak bu bölgede yer alan Gürcüler ve öteki kavimlerle savaştı. Ama bu ülkede büyük bir çayır bulamadı.
O sıralarda Halep’te bulunan Eyyubî Devleti şubelerinden bir hükümdar, Haçlılarla çarpışmak üzere Süleyman Şah’ı Halep’e ağırlama etti. Süleyman Şah, bütün ağırlıklarıyla ve oymaklarıyla beraber Amasya’dan yolrından ilerliyordu. Nihayet önlerine Halep yakınlarında Fırat Nehri çıktı. Bu nehrin geçitlerini bilmiyorlardı. Süleyman Şah atını Fırat Nehrinin akarsularına sürdü. Fakat atı bu coşkun suyun akıntısına kapıldı. Süleyman Şah da ayağını üzengiden kurtaramadı. Sular atı ve Süleyman Şah’ı alıp gitti. Birkaç kez atıyla batıp çıktıysa da onu kurtaramadılar.
Süleyman Şah, 1227 yılında 60 yaşında Fırat nehrini geçerken boğularak öldü.
Ölümünden sonradan beraberindeki iki adamı ile Caber Kalesi‘nin eteklerindeki bir kümbete 10 Kasım 1227 tarihinde gömülmüştür. O zamanlar bu mezara “Türk Mezarı” adını verdiler.
Mezarın bulunduğu alan, I. Dünya Savaşı sonrasında Suriye Osmanlı Devletinden ayrılınca, Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kalmıştır. Ama Ankara Anlaşması ve Lozan Antlaşması‘na kadar mezarın bulunduğu yer Türkiye’nin toprağı sayılmıştır. 1973 yılına kadar Caber Kalesi’nde Süleyman Şah’ın mezarının yanına yer alan türbesinde Türk askeri nöbet tutmaktaydı.
Fakat 1973 yılında bölgede yapılan Tabka Barajı’nın inşası ile bölgenin sular aşağı kalması ihtimaline aleyhinde, Suriye ile yapılan bir uzlaşma gereğince daha kuzeye, sonraları Fırat üstünde yapılan Karakozak Köprüsü’nün yakınına taşınmış, orada yeni bir türbe inşa edilmiştir ve askerlerimizin beklediği sınırlarımız dışındaki tek toprağımız o tarihten buyana bundan böyle bu yeni mekânındadır.
Türkiye, Fırat üzerindeki baraj sularının yükselmesi üstüne 2008’den itibaren türbenin bulunduğu alanı her yerde elden geçirdi. Dış duvarların sudan etkilenmemesi için altlarına fore kazıklar ve geçirimsiz tabakalar kondu, etrafa bitmiş beton bir duvar örülüp taşlarla kaplandı. İki yeni bayrak direği dikildi ve mezarın etrafının Türkiye’den gönderilen ağaçlar ve hazır çim ile yeşil bir alan haline getirilmesine çalışıldı.
Süleyman Şah’ın Sungur Tekin, Gündoğdu, Dündar Bey ve Ertuğrul Bey adında dört oğlu vardı. Sungur Tekin ve Gündoğdu, kabileleriyle birlikte eski yurtlarına döndü. Dündar Bey ve Ertuğrul Gazi, 444 çadırlık aile efradıyla beraber yeni bir yurt seslenmek için Pasin ovası ile Sürmeliçukur yöresine gittiler. Bir müddet daha sonra da Ankara’ya gelerek Karacadağ’a yerleştiler. Arkasından Ertuğrul Gazi, Anadolu Selçuklu Sultanı tarafından Söğüt’e Uçbeyi atama olundu. Onun oğlu Osman Bey de Osmanlı Devletini kurdu.
Süleyman Şah Türbesi’nin yakınındaki Karakozak köyünün IŞİD militanlarının elinde olması sebebi ile AKP hükümeti, 21 Şubat 2015 tarihinde bir gece yarısı operasyonuyla Süleyman Şah türbesini Türkiye sınırına yakın Suriye sınırları içindeki Eşme köyüne taşınmıştır.