Theodor Wiesengrund Adorno
Theodor Wiesengrund Adorno Biyografisi
Theodor Wiesengrund Adorno, 1903 doğumlu, felsefe ve sosyoloji profesörü, dünyaca ünlü Alman filozof.
Theodor Wiesengrund Adorno, 11 Eylül 1903’te Frankfurt’ta Yahudi şarap tüccarı Oskar Wiesengrund ve İtalyan, Katolik bir opera şarkıcısı olan Maria Calvelli-Adorno’nun oğlu olarak dünyaya geldi.
Annesi, piyanist olan kardeşiyle birlikte sahne alıyordu. Müzik yeteneğiyle doğduğu düşünülen Adorno, önce besteciler yetiştiren Bernhard Sekles’deri piyano öğrendi. Ortaokula bu vesileyle bir yana da özel olarak aile dostları Alman tarihçi ve eleştirmeni olan Sigfried Kracauer’le çalıştı. 1921’de Kaiser Wilhelm Gymnasium’dan mezun olup yeni kurulmuş olan Johann Wolfgang Goethe Üniversitesine girdi ve üç sene sonar felsefe alanında eğitim görüp, doktorasını aldı.
1925 – 1928 yılları arasında Ablan Berg’le birlikte Viyana’da beste çalışmaları yaptı ve piyanistlik eğitimi aldı. 1931’de Frankfurt Üniversitesi‘nde ders vermeye başladı. Kierkegaard’ın estetiği üzerine olan tezi 1933’te yayınlandı.
1928’de, 1923’te kurulan Frankfurt Sosyal Incelemeler Enstitüsü’nde bağımsız olarak çalışmaya başlamıştı. (Bu enstitüde çalışan bir grup sosyal bilimci Frankfurt okulunu oluşturmaktaydılar ve Adorno onlardan biriydi.) 1922’de tanıştığı, kendisi de bu enstitüde çalışan Max Horkheimer’la olan arkadaşlığı ve ortaklığı hayatı boyunca sürdü. Adorno, Enstitü’nün dergisinde (Zeitschrift für Social Forschun), makaleler yayınlamakta ve müzik dergisinin (Musikblätter des Anbruchs), editörlüğünü yapmaktaydı. Esasen Karl Marx’ın çalışmalarını çözümlemek üzere kurulan bu enstitüde Adorno daha disiplinler arası alanlarda çalışmaktaydı. Çalışmaları Charles Chaplin filmlerinden Schönberg’in müziği ve Freud’un teorilerine kadar uzanıyordu.
Adorno, asla dogmatik bir dünya görüşü edinmedi. Çalışmalarında ve dünya görüşünde sözde Yahudi olmasının etkisi defalarca görülmüştü. Nazilerin yönetimde olduğu dönemde, Yahudi olduğu için Oxford’a sürülen Adorno, 1937’de Gretel Karplus’la evlendi. Çiftin hiç çocuğu olmadı. Sonraki sene Nazilerce New York’a sürülen enstitüye katıldı. Orada arkadaşlarıyla birlikte toplum eleştirisi çalışmalarına devam etti.
Amerika’dayken enstitü çalışmalarının yanı sıra, Paul Lazarsfeld‘le Princeton Radio Research‘te üç sene çalıştı, Thomas Mann‘a asistanlık etti. (sonra Mann Adorno’dan öğrendiği müzik bilgisini Hekim Faustus adlı romanında kullanacaktı.) 1947’de Horkheimer’la birlikte “Aydınlamanın Diyalektiği‘ni yayınladı. Bu eserinden başlayarak kitle kültürü eleştirisine yük verdi. Kayda Değer eserlerinde Adorno, Karl Popper ve Martin Heidegger‘i eleştirirdi.
Amerika’da yaşadığı en büyük sorun editörlerin yazılarını bol miktarda düzeltmek istemeleri oldu. Savaş sonunda, 1949 senesinde Almanya‘ya döndü. 1959‘da Frankfurt Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün direktörü oldu. Frankfurt okulunun kültürel eleştirisi 1950 ve 1960‘lardaki yeni sol hareketini epeyce etkilemiştir. Bu okulun asla bütünsel bir görüşü olmamış ama tüm araştırmacıları çağdaş kapitalizm, Sovyet Komünizmi ve Ortodoks Marksizmini eleştiren çalışmalar meydana getirmişlerdir.
1958 – 1969 yılları arasında Frankfurt Üniversitesi’nde felsefe ve sosyoloji profesörlüğü yaptı. 1963‘de Goethe Ödülü‘nü aldı. Hayatının son yılları, 1930‘larda Nazi dergisine bir yazı yazdığı ve Nazi parti bakanlarından Joseph Goebbels‘deri alıntılar yaptığının tartışmalarıyla geçti. Adorno, o makalenin bir kusur olduğunu söylemesine rağmen, tartışmalar devam etti.
Adorno 6 Ağustos 1969‘da İsviçre‘nin Visp kentinde, kalp krizinden öldü. Yarım kalan son önemli eseri, Estetik Teorisi, üzerinde oldukça oynanarak 1970’te yayınlandı. Ancak 1997 baskısı orijinaline daha sadıktır.