Vladimir Ilyich Lenin
Vladimir Ilyich Lenin Biyografisi
1917 Sovyet Devrimi’nin lideri olan Vladimir Ilyich Lenin, Marksist hafıza ve siyaset adamıdır. Ekim Devrimi‘ne öncülük etmiş ve yeni sovyet devletinin temellerini atmıştır. Marx sonrası dönemin en büyük Sosyalist düşünürlerinden biri kabul edilir.
Vladimir Ilyich Lenin, 22 Nisan 1870‘de Çarlık Rusyası vaktinde adı Simbirsk olan, Ulyanovsk’ta doğdu. Babası İlya Nikolayeviç Ulyanov, demokratik ve bağımsızlık eğitim için çaba veren bir devlet memuruydu; annesi Maria Aleksandrovna Ulyanov ise yeniden benzer şekilde demokrasi için savaşan biriydi. Bu orta halli öğretmen ailesinin altı çocuğundan ikincisi olan Lenin’nin etnik yapısı farklılık göstermekteydi. Atalarının soyu, Rus, Kalmuk, İsveçli hatta Alman Yahudiliğine değin gidiyordu.
1886 yılında babasını beyin kanamasından kaybettikten kısa bir vakit daha sonra, Mayıs 1887‘de büyük ağabeyi Aleksandr Ulyanov, Rus Çarı III. Aleksandr‘ın ölümüne sebep olan bir suikaste katılması sebebiyle asılarak idam edildi. Kız kardeşi Anna da, aynı sebepten Karzan yakınlarındaki Kokuchkino kasabasına sürgüne gönderildi. Bu Ulyanov ailesinin parçalanmasına sebep oldu. Lenin’nin daha genç yaşında böyle bir felaket yaşaması ilerideki hayatını fazla etkiledi.
Ağabeyini kaybettiği sene liseden mezun olan Lenin, Kazan Üniversitesi‘ne girdi. Üniversiteye başlamasından kısa vakit daha sonra da Rus Devrimini destekleyen bir öğrenci örgütüne katıldı. 1888–1889 yılları arasında hukuk eğitimi devam ederken bir yandan da erken dönem Rus Edebiyatı konusunda kendini geliştiriyordu. Üniversite yıllarında Latince ve Yunanca’nın yanına, Almanca, Fransızca ve İngilizce de öğrendi, Karl Marx’ın “Das Kapital” adlı eserini okudu. Peşinde 1892 yılında hukuk alanında diplomasını aldı. Mezuniyetinin arkasında Volga Nehri’nin yakınlarında bir Tatar köyü olan Samara’da bir süre avukatlık yaptı. 1893 yılında St. Petersburg’a yerleşerek Marksist gruplara katıldı.
Rus devrimine yardımcı olabilecek kişilerle görüşmke üzere Avrupa’ya kısa seyahatler yaptı. 1895 yılının başlarında “Rabochye Delo” adlı bir illegal gazetenin yayınlanması için çalışıyordu. Ancak 7 Aralık 1895‘te tutuklandı. 14 ay hapis yattıktan sonradan Sibirya’daki Shushenskoye köyüne sürgüne gönderildi. Adından 1898‘in Temmuz ayında kendisi gibi bir devrimci olan Nadejda Krupskaya ile evlendi. Nisan 1899‘da “Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi-Geniş Çaplı Sanayi İçin Bir İçpazarın Oluşma Süreci” yayımlandı. Sürgünde iken Julius Martov ile birlikte “Iskra” gazetesini kurdu. Ihtilal hareketi için yazdığı kitaplarda ve makalelerde “Lenin” ismini kullanmaya başladı.
1900 yılında cezasının sona ermesinden sonra Pskov’a yerleşti. Rusya’da ve Avrupa’da birçok yolculuk yaptı. Londra, Zürih, Cenevre, Münih, Prag ve Manchester gibi şehirlerde bir süre bulundu. Ardındaki Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nde aktif devir almaya başladı. 1903 yılında “Ne yapmalı” adlı kitabının etkisiyle parti içinde bölünmeler başladı. Bu kitap Rusya için bir dönüm noktası oldu. Kitap, işçiler arasında yayılmaya başladı ve Rusya’da sosyolist devrimin temelleri atıldı. Kitabın yayınlandığı yıl önce Londra’da sonradan Genevre’de parti konferansları düzenledi. Bu bölünmeden dolayı “Iskra”dan ayrıldı. 1903 yılında partinin ikinci genel kongresinde Menşevikler ile Bolşevikler arasındaki uyuşmazlık arttı. Lenin, partide Bolşeviklere liderlik etti. 1905 yılında “Vyperod” adlı yeni bir gazete yayınlamaya başladı.
22 Haziran 1905‘te, St. Petersburg’da meydana gelen “Kanlı Pazar” olayı Rus devir hareketinin bir anda hızlanmasına sebep oldu. Çar II. Nikolay‘ın kuvvetlerini, hakları için yürüyüş yapan işçilerin üzerine göndermesi büyük bir katliama niçin oldu. Bu olay Çarlık rejiminin yıkılması için teşkil etti.
1906 yılında Rusya Sosyal Halkçı İşçi Partisi’nin lideri konumuna geldi. Oysa güvenliğinden üzüntü ettiği için Finlandiya’ya gitti. Partinin beşinci genel kongresinde başkan olarak bitmiş Lenin’nin seçilmesi yerini sağlamlaştırmasını sağladı. 1908 yılına gelindiğinde “Materyalizm ve Ampiryokritisizm” adlı çalışmasını yayımladı. Çalışmalarına Avrupa‘da devam eden Lenin, 1912 yılında Prag’da parti konferansı düzenledi. Aynı yıl Bolşevikler kendilerine özel partilerini kurdular.
1914 yılının Ağustos ayında Almanya, Rusya‘ya karşı savaş açtığını duyuru etti. Böylece I. Dünya Savaşı‘na Çarlık Rusya’sı da girmiş oluyordu. Bu olay üstüne Lenin, Rusya’dan ayrıldı ve Bern’e gitti. bir yana savaş karşıtı çalışmalarını sürdürürken diğer yanlamasına 1916 yılında “Yayılımcılık, Kapitalizmin En Yüksek Noktası” adlı kitabını yayımladı. 1915 yılında Zimmerwald Konferansı‘nı düzenledi. Burada lider konumunu yükseltmişti. Lenin’nin sevgilisi olduğu iddia edilen Inessa Armand gibi Rusya’yı terk edip Paris’e yerleşen ve sürgün hayatı yaşayan öteki Bolşeviklerle birleşti. Sömürgeci bir fikir ile çıkmış I. Dünya Savaşı‘na yardım veren Avrupalı Sosyal-Demokrat Partiler, Lenin’nin inancını kırmıştı. Avrupa’da Sosyalizmin daha seri yayılacağına inanıyordu. Bu olaylar Lenin’nin İkinci Enternasyonal’den ayrılmasına sebep oldu.
Bütün bunlar olurken I. Dünya Savaşı nedeniyle İsviçre‘den çıkamıyordu. 1917 yılında Şubat Devrimi‘nden sonra Çar II. Nikolay‘ın devrilmesinden sonradan Rusya‘ya dönme girişimleri başarısızlıkla sonuçlanıyordu. İsviçreli komünist Fritz Platten, Lenin ve yandaşlarının Rusya‘ya dönebilmeleri için Almanya ile anlaştı. Almanya‘dan daha sonra İsveç‘e geçen Lenin’nin İskandinavya’ya olan yolculuğu Otto Grilund ve Ture Nerman tarafından ayarlanmıştı.
Lenin, 1917‘nin Nisan ayında Petrograd’a vardı ve anında gerisinde “Nisan Tezleri“ni yayımladı. Bu son yayını ile Bolşeviklerin lideri konumu sağlamlaştı. ülkeden uzaktan kalması sebebiyle Bolşeviklere muhalefet artmıştı. Hatta Lenin’nin Almanya’dan yardım aldığı bile ortaya atılmıştı. Bu iddialara cevap atamak için 17 Temmuz 1917‘de Lev Troçki, Lenin’i savunan bir konuşma yaptı.
Temmuz ayında meydana gelen başarısız bir Bolşevik ayaklanmasından sonra güvenliği sebebiyle Finlandiya‘ya gitti. fakat kısa bir süre sonra ihtilal hareketine devam etmek için gizli gizli Petrograd’a döndü. 24 Ekim 1917‘de Ekim Devrimi‘nde Kışlık Saray, Lenin ve adamları göre ele geçirildi. Böylece Çarlık mahvolmuş ve Bolşevikler iktidarı ele geçirmiş oldu. Gerçekleşen sosyalist devrim, Sovyetler Birliği‘nin kurulmasıyla neticelendi. 1922–1228 yılları arasında hazırlanan 5 takvim kalkınma planı Sovyet rejiminin oturmasını sağladı. Bolşevik İhtilali’nin I. Dünya Savaşı‘na etkileri de büyük oldu. İhtilal sonrası Rusya gibi büyük bir gücün itilaf devletlerinden ayrılması savaşın dengelerini başaşağı etmiştir.
Lenin, 8 Kasım’da Rus Sovyet Kongresi kadar hükümet başkanı derecesinde olan “Halk Komiserleri Konsey Başkanı” seçildi. Bu sırada I. Dünya Savaşı devam etmekteydi. Almanların doğuya dürüst aralıksız ilerlemeleri ve Rus sınırını geçmeleri üzerine Almanya ile 3 Mart 1918‘de Brest-Litovsk Antlaşması‘nı imzaladı. Oysa bu antlaşma sonucunda Rusya batıda büyük toprak kayıpları yaşadı. Bolşevikler 19 Ocak’ta yapılan seçimleri kaybedince, partinin organı olan “Kızıl Muhafızları” kullanarak oturumu kapattırdılar. Bolşevik muhalefetlerini bu tarihten daha sonra sürgün bekliyordu. Gelişen karmaşa ortamında iç savaş çıkma durumuna gelindi.
Oysa Bolşeviklerin, Sosyalist Devrimci Parti’nin sol kanadı ile birlikte koalisyon kurması ortamı biraz yumuşattı. Muhaliflerin en karşı oldukları konu Almanya ile imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması idi. Diğer partiler ile birleşen devrimciler Bolşevik hükümetini devirme planları kuruyorlardı. Lenin’nin bu duruma tepkisi büyük oldu. Rakip partilerin yöneticileri ve üyelerinin kimi hapsedildi kimi ise sürgüne gönderildi.
Bolşevik hükümetini karşı devrimcilerden gözetmek nedeniyle “Çeka” adı bahşedilen kuytu polis teşkilatı kuruldu. 1918 yılında Yekaterinburg’da ilerleyen muhaliflerin yönetimindeki “Beyaz Ordu” devrik Çar II. Nikolay‘ı ele geçirmeyi planlıyorlardı. Merkezi kurul üyesi Yakov Sverdlov, çarın öldürülmesi gerektiğini savunmuştu.
14 Ocak 1918‘de Petrograd’da Sosyalist Devrimci Parti üyesi Fanya Kaplan, Lenin’e suikast girişiminde bulundu. Bu Lenin’e karşı düzenlenen birincil suikast girişimi değildi. Sosyalist Devrimci Parti ve muhalifler tarafından suikast planları sıkça gündeme gelmekteydi. Oysa Fanya Kapla’nın girişimi Lenin’nin hayatının en fazla riske girdiği suikast girişimi oldu. Açılan ateş sonucu kurşunlardan ikisi omuzuna, biri akciğerine isabet eden lenin, sonra iyileşmesine karşın bu izleri daima taşıdı.
Bolşevikler, ihitilalden sonra kanlı bir şekilde iktidarda kalmayı sağlıyorlardı. Komünist rejime aleyhinde olanlar ve devir karşıtı gösterilenler hükümete karşısında eylemde bulundukları gerekçesiyle ağır şekilde cezalandırılıyorlardı. Bu olaya “Kızıl Nefret” denilmişti. Bu olaylarda rejimin savunucusu ve uygulayıcısı “Çeka” oluyordu.
1919 yılının Mart ayında Lenin ve öteki Bolşevikler öteki ülkelerden gelen Sosyalistler ile “Komünist Enternasyonal“i kurdu. Bundan Böyle komünist rejim oturmuş hatta Bolşevik partisi önce “Rusya Komünist Partisi” peşinde da “Sovyetler Birliği Komünist Partisi” adını almıştı.
Bir yanlamasına Rusya‘da iç savaş devam etmekteydi. Devrimcilerin yönetimindeki “Kızıl Ordu” ve aleyhinde devrimin yönetimindeki “Beyaz Ordu” arasında çatışmalar hızla devam ediyordu. Leon Troçki göre yönetilen “Kızıl Ordu” 1920 yılında “Beyaz Ordu”yu mağlup ederek iç savaşın son bulmasını sağladı. Ancak bu olaylar rejimin sert ve tutucu olmasına niçin olmuştu.
İç savaşın son bulmasında sonradan Lenin, devrimi bundan böyle batıya dağıtmak gerektiğine ve inanıyordu. O dönem bağımsızlığını yeni kazanmış olan Polonya Cumhuriyeti 18. yüzyılın sonlarına doğru Rusya göre ilhak edilen doğu topraklarını teftiş altına almaya başlayınca, bu bölgelerin kontrolü konusunda Bolşevik hükümetiyle aleyhinde karşıya geldi Çatışmalar 1919 yılında Polonya-Sovyet Savaşı‘na sebep oldu. Almanya’da devrimin sürmesini Lenin, bir fırsat olarak fark etti. Rus Devrimi ile Alman Devrimi’nin komünist destekçilerini birbirine bağlantı kurmak için Kızıl Ordu’nun, arada kalan Polonya‘yı sıçrama tahtası olarak kullanıp hem Almanya‘ya keza de Batı Avrupa’daki öteki komünist hareketlere yardıma gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Fakat Sovyet Rusya’nın Polonya-Sovyet Savaşı’nda yenilmesi üzerine bu planlar suya düştü.
Lenin, 1917 yılında yaptığı bir konuşmada emperyalist ve kapitalist güçlerin egemenliği altındaki devletlerin biran önce birlik olması gerektiğini söylemişti. Ama bu ilkenin uygulanmasında ve istediği koşullarda bir birliğin yaratılmasında başarı sağlayamamıştır. 1920–1921 yıllarında, altı milli cumhuriyet Ukrayna, Beyaz Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya Fedarasyonu arasındaki ilişkiler açık biçimde tamamlanmış değildi. Lenin bu birliğin sosyalist, enternasyonalist ilkelere uygun şekilde belirlenmesini istiyordu.
Gürcistan’ın birliğe katılım koşullarının münazara edildiği dönemde, iç savaş sırasında da orada ödev almış olan Josef Stalin ve Ordzhonikidze‘nin hür yanlısı Gürcistan Komünist Partisi’ne uyguladığı baskıları geç de olsa farkederek engellemeye çalışmıştı. Gürcistan meselesi ile ilgili Lev Troçki‘ye ve Josef Stalin‘in hazırladığı ve yalnızca Ermenistan ve Azerbaycan’ın kabul ettiği Özerkleştirme Tasarısı’nın düzeltilmesi için de Kamenev’e “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin Kuruluşuyla İlgili Tasarı” isimli mektubu yazmıştır. Sovyet projesinin Rusya Fedarasyonu’na katılma şeklinde değil, eşit cumhuriyetlerin birleşmesi şeklinde olması gerektiğini vurgulamıştır. Bu şekilde bir birliğin amacının diğer ulusların kapitalist emperyalizmden korunmasına da hizmet edeceği öngörülmüştür.
1921 yılındaki kıtlığın başlaması ve uzun süren iç savaş nedeniyle ülke harap düşmüştü. En büyüğü Tambov isyanı olan birçok köylü ayaklanması oldu. 1921 Mart’ında Kronstadt’da denizcilerin isyanı üzerine Lenin, savaş komünizmi politikasını sanayii ve bilhassa tarımı baştan yapılandırmak için “Yeni Ekonomi Politikası“nı düzenledi. Bu yeni politika, politik ve ekonomik gerçekliklerin tanınması üstüne inşa edilmiş ve doğrusu sosyalist idealden taktiksel bir geri dönüştü.
Lenin, 1922 yılının Mayıs ayında geçirdiği suikast girişimlerinin ve savaşın gerginliği nedeniyle birincil kez felç geçirdi. Sağ tarafı felçli kalan Lenin’nin etkin siyaset hayatı son buldu. Benzer sene Aralık ayında geçirdiği ikinci felçten sonra durumu daha da ağırlaştı. 1923 yılında ise tavır yeteneğini kaybetti ve yatağa bağımlı hale geldi. 1922 Nisan ayından itibaren partideki bütün yetkileri bıraktı ve eşine “Lenin’nin Vasiyeti” olarak adlandırılan yazılarını yazdırdı. Grigori Zinoviyev, Lev Kamenev, Nikolay Buharin ve Josef Stalin‘i eleştirdiği bu vasiyette, merkez komitenin bu kişilere uyarı etmesi gerektiğini yazdırmıştı. Ama bu kişiler hayatının son yıllarında Lenin’nin akli dengesinin uygun olmadığını bahis ederek, bu mektuplara güvenilmeyeceğini belirttiler.
Vladimir Ilyich Lenin, 21 Ocak 1924‘de 53 yaşında iken Gorki‘de vefat etti. Vefat sebebi olarak felç gösterildi. Ama vefat raporunda lenin’nin tüm doktorları bunu doğrulamadı. O vakit alınan bir kararla cesedi mumyalanacağından ciddi bir otopsi yapılamadı. Öldükten sonradan cesedi mumyalanarak Moskova‘da Kızıl Meydan‘da “Lenin Mozolesi‘ne konuldu.
ESERLERİ:
Nereden Başlamalı – 1901
Ne Yapmalı? – 1902
Devrimci Maceracılık – 1902
Bir Yoldaşa Mektup – 1902
Bir Adım İleri, İki Adım Geri – 1904
İki Taktik (Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği) – 1905
Parti Örgütü ve Parti Edebiyatı – 1905
Sosyalizm ve Din – 1905
Moskova Ayaklanmasından Alınacak Dersler – 1906
Gerilla Savaşı – 1906
Materyalizm ve Ampiryokritisizm – 1908
Proletarya Partisinin Din Konusundaki Tutumu – 1909
Rusya’da Parti-İçi Savaşımın Tarihsel Anlamı – 1910
Avrupa İşçi Hareketi İçindeki Ayrılıklar – 1910
Marksizmin Tarihsel Gelişmesinin Bazı Özellikleri – 1910
Bir Yasalcı ile Bir Tasfiyecilik-Karşıtı Arasında Söylev – 1911
Rus Sosyal-Demokrat Hareketi İçindeki Reformculuk – 1911
İşçi Sınıfı ve Yeni-Maltusçuluk – 1913
Milli Sorun Üstüne Tezler – 1913
“Kültürde” Milli Özerklik – 1913
İncelmiş Bir Ulusalcılıkla İşçilerin Yozlaştırılması – 1914
Ölü Şovenizm, Yaşamış Sosyalizm – 1914
Karl Marx – 1915
Friedrich Engels – 1895
Mantıkla Ilgili Sorun Üstüne – 1915
Sosyalizm ve Savaş – 1915
Sosyal-Şovenistlerin Safsataları – 1915
Platonik Enternasyonalizmin Çöküşü – 1915
Avrupa Birleşik Devletleri Sloganı Üzerine – 1915
Devrimci Proletarya ve Ulusların Kendi Kaderlerini Tahsis Hakkı – 1915
Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı – 1914
RSDİP’nin Milli Programı – 1913
Milli Sorun Üzerine Tenkitçi Notlar – 1913
Ulusların Kendi Kaderlerini Atama Hakkı – 1914
Büyük-Rus Milli Gururu Üzerine – 1914
Milli Politika Üzerine – 1914
Sosyalist Ihtilal ve Ulusların Kaderlerini Devir Hakkı (Tezler) – 1916
Ulusların Kaderlerini Devir Hakkı Üzerine Bir Tartışmanın Özeti – 1916
Ulusal Sorun Üzerine Konuşma – 1917
Ulusal Sorun ve Sömürgeler Sorunu Üzerine Tezlerin İlk Tasarısı – 1920
Uluslar ve Sömürgeler Komisyonunun Raporu – 1920
“Özerkleştirme” Üzerine Notlar – 1922
Alman Şovenizmi ile Alman-Olmayan Şovenizm – 1916
Yayılımcılık, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması – 1916
Proletarya Devriminin Askeri Programı – 1916
Emperyalizm ve Sosyalizmdeki Ayrılma – 1916
Marksizmin Bir Karikatürü ve Emperyalist Ekonomizm – 1916
Nisan Tezleri – 1917
Marksizm ve Isyan – 1917
Devlet ve Köklü Değişiklik – 1917
Kâhince Sözler – 1918
Proletarya Devrimi ve Dönek Kautsky – 1918
Oportünizm ve İkinci Enternasyonalin Çöküşü – 1915
II. Enternasyonalin İflası (Batkısı) – 1915
Kurucu Meclis Üstüne Tezler – 1917
Vandervelde’in Devlet Üzerine Yeni Bir Kitabı – 1918
Proleter Devrim ve Dönek Kautsky – 1918
Devlet – 1919
Üçüncü Enternasyonal ve Tarihteki Yeri – 1919
Proletarya Diktatörlüğü Döneminde Ekonomi-Politika – 1919
Ulusal ve Sömürgeler Sorunu Üstüne Tezler – 1920
“Sol” Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı – 1920
Az Olsun, Pak Olsun
Marx-Engels-Marksizm
Ulusal Sorun ve Milli Kurtuluş Savaşları
Burjuva Demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü
Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi – 1899