Yusuf Aslan
Yusuf Aslan Biyografisi
Yusuf Aslan, 1947 yılında Yozgat’ta dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonradan Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne girdi. ODTÜ Sosyalist Akıl Klübü ve Dev-Genç ile birlikte çalışmalarda yer aldı. Hüseyin İnan’nın önderlik ettiği hazırlık okulu boykotunda ve mühendislik fakültesi boykotlarında yer aldı.
68 kuşağının amblem eylemlerinden biri olan, dönemin Amerikan Büyükelçisi Robert Commer’in arabasının ODTÜ’de yakılması eylemi yüzünden CIA ajanı olduğu iddiası ile yargılandı.
Üyesi olduğu grup ve partilerden olan bir grup ile birlikte Filistin Kurtuluş Örgütü’nde İsrail’e aleyhinde çaba verdiği sırada helikopter ve uçak da dahil elde etmek üzere hertürlü motorlu taşıtı kullanmayı öğrendi.
Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş ile birlikte Nurhak’taki gerilla mücadelesine katılmaya gittiği sırada, Sivas’ın Sarıkışla ilçesinde yakalandı. Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılanmasının arkasında idama mahkum oldu ve 6 Mayıs 1972 tarihinde Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş ile birlikte idam edildi.
Yusuf Aslan’ın hakkında verilen idam kararını öğrendikten daha sonra ailesine yazdığı mektup;
Bu mektubu aldığın süre ben ebediyen bu dünyadan göç etmiş olacağım. Ne değin sarsılacağını varsayım ediyorum. Bir buçuk seneden beri, benim yüzümden nasıl üzüntü içinde olduğunuz umulan. Bu son olayı da metanetle karşılamanızı yalnızca dileyebiliyorum. Babacığım, bu olayda da annemin ve Yücel’in, senin tesellilerine ve desteklerine ihtiyaçları çok. Bunun için ne kadar metin olursan keza senin sağlığın için keza de onlar için öyle iyi olur. Kesinlikle oysa yıllardan beri emek verip yetiştirdiğin bir oğlun bir günde öldürülmesi, kolay göğüslenecek bir durum değildir. Lakin siz benim ne için, kimlere karşısında uğraş verdiğimi biliyorsunuz. Ben bu açıdan bakımlı ve vicdan huzuru içinde gidiyorum. Sizlerin de bu bakımdan gizli ve rahatlık içinde olduğunuzu ve olacağınızı biliyorum. Babacığım, annemi ve Yücel’in, senin desteklerine fakir olduklarını söylemiştim. Onları dar ettirmek için tüm gücünü kullanacağından zaten eminim. Babacığım, burada şunu ek edeyim ki Yücel’in hastalığından kendimi sorumluluk sahibi hissediyorum. Yücel için her şeyinizi ortaya koyacağınız konusunda da kuşkum yok. Ablamlar için söyleyeceğim, fazla üzülmesinler, olayın sarsıntıları geçtikten daha sonra adi hayatlarını devam ettirsinler. Mehtap’a ne diyeyim. Benim için tekrar tekrar bol bol öpün. Babacığım, cezaevinde kalan arkadaşları ara sıra yoklarsan, hallerini hatırlarını sorarsan çok hoşnut olurum. Her birisi oğlun sayılır. Dıştan bizler için uğraşan dostlarım ve dostlarını hiçbir süre unutmayacağını biliyorum.
Mektubum burada biterken sizi, annemi, yücel’i, ablamı, aziz abiyi, hasretle kucaklarım babacığım. Sağlıcakla kalın.